Logo

1. Ceza Dairesi2024/4110 E. 2024/5261 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Şartla tahliyesi geri alınan hükümlünün, şartla tahliyenin geri alınması kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin infaz hakimliği kararının hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün bihakkın tahliye tarihinin, artık yılların hesaba katılması suretiyle yeniden hesaplanması gerektiği ve bu hesaba göre şartla tahliyenin geri alınmasına dair kararın kapsamının da değişeceği gözetilerek infaz hakimliği kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

K A N U N Y A R A R I N A B O Z M A

MAHKEMESİ :İnfaz Hakimliği

SAYISI : 2023/519 (E), 2023/518 (K)

İNCELEME KONUSU KARAR: Şartla tahliyenin geri alınması kararının kaldırılması talebinin reddine

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay

Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve mala zarar verme suçlarından Isparta Ağır Ceza Mahkemesinin 15.01.2010 tarihli ve 2010/108 sayılı içtima kararı ile 24 yıl 12 ay hapis cezasına hükümlü ...'nun bu cezasının infazı sırasında, 09.05.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bihakkın tahliye tarihi olan 05.05.2028 tarihine kadar şartla tahliyesine dair Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin 08.05.2013 tarihli ve 2013/489 değişik iş sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde bihakkın tahliye tarihinden önce 13.07.2013 tarihinde işlediği yağma suçundan 6 yıl hapis cezasına mahkum olduğundan bahisle şartla tahliyesinin geri alınmasına, ikinci suç tarihi olan 13.07.2013 ile bihakkın tahliye tarihi olan 05.05.2028 tarihi arasındaki sürenin aynen infazına dair Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.10.2017 tarihli ve 2008/296 Esas, 2009/245 Karar sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2017/960 değişik iş sayılı kararını takiben, infaz savcılığının 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik

Yapılmasına Dair Kanun'un 48. maddesi ile değiştirilen 5275 sayılı Kanunun 107/13-a maddesinde yapılan düzenleme uyarınca hükümlünün aynen infazına karar verilecek süre bakımından değerlendirme yapılmasına yönelik talebinin, hükümlünün denetim süresi içerisinde 13.07.2013 ve 09.10.2014 tarihlerinde işlediği kasıtlı suçlardan aldığı 6 yıl ve 6 yıl 6 ay hapis cezalarının iki katı olan sürenin bihakkın tahliye tarihini aştığı ve hükümlü lehine bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.04.2020 tarihli ve 2008/296 Esas, 2009/245 Karar sayılı ek kararı sonrası, hükümlünün hakkında Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30.10.2017 tarihli şartla tahliyenin geri alınması kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin Isparta İnfaz Hakimliğinin 02.02.2023 tarihli ve 2023/519 Esas, 2023/518 Karar sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 17.04.2024 tarihli ve 94660652-105-32-24004-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.05.2024 tarihli ve 2024/49108 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.05.2024 tarihli ve 2024/49108 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"İnfaz dosyası kapsamına göre, hükümlünün Isparta Ağır Ceza Mahkemesinin 15.01.2010 tarihli tarihli içtima kararı ile 24 yıl 12 ay hapis cezasının infazı için ilk kez ceza infaz kurumuna 14.11.2012 tarihinde alındığı, Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 14.11.2012 tarihli ve 2012/7-4813 sayılı müddetnameye göre hakederek tahliye tarihinin 05.05.2028 ve koşullu salıverilme tarihinin ise 09.05.2013 olarak belirlenmesi akabinde, hükümlünün Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin 08.05.2013 tarihli kararı ile 09.05.2013 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliyesine karar verildiği,

Hükümlünün denetim süresi içinde 13.07.2013 tarihinde işlemiş olduğu yağma suçundan Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.03.2014 tarihli ve 2013/25 Esas, 2014/58 Karar sayılı kararı ile 6 yıl hapis cezasına; 09.10.2014 tarihinde işlemiş olduğu nitelikli yağma suçundan Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2015 tarihli ve 2014/226 Esas, 2015/24 Karar sayılı kararı ile 6 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm edildiği ve anılan kararların 21.10.2015 ve 05.07.2017 tarihlerinde kesinleştiğinin ihbarı üzerine, Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.10.2017 tarihli kararı ile şartla tahliyenin geri alınmasına, ikinci suç tarihi olan 13.07.2013 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 05.05.2028 tarihleri arasındaki sürenin aynen infazına karar verildiği, 15.04.2020 tarihinde 7242 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesi üzerine, infaz savcılığı tarafından lehe Kanun değerlendirilmesinin yapılması talebinde bulunulmasını müteakip, Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.04.2020 tarihli ek kararı ile yapılan lehe Kanun değerlendirmesi neticesinde hükümlü lehine bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği ve anılan ek kararın itiraz edilmeden kesinleşmesini takiben, bu kez hükümlü tarafından şartla tahliyenin geri alınmasına dair Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30.10.2017 tarihli kararın kaldırılması talebinde bulunulması üzerine, Isparta İnfaz Hakimliğinin 02.02.2023 tarihli kararı ile talebin reddine karar verilmiş ise de,;

Benzer bir olay sebebiyle verilen Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 27.05.2022 tarihli ve 2022/5639 Esas, 2022/4051 Karar sayılı ilâmında yer alan "....hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı suçtan 15 yıl hapis cezasına mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, ikinci suç tarihi olan 03.04.2005 ile bihakkın tahliye tarihi olan 06.10.2021 tarihleri arasındaki sürenin aynen infazına ilişkin İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.11.2013 tarihli ve 2013/1105 değişik iş sayılı kararı ile karar verildiği, ancak Şubat ayının 29 gün olduğu yıllarda hükümlü lehine olmasına rağmen 1 gün mahsup işlemi yapılmadan koşullu salıverilme ve bihakkın tahliye tarihinin aleyhe sonuç doğrucak şekilde belirlendiği, verilen bu karara karşı İnfaz savcılığınca yapılan itirazın, artık yılların hesaba katılması gerektiğinden bahisle kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına, 03.04.2005 ile 30.09.2021 tarihleri arasındaki sürenin aynen infazına dair İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.03.2014 tarihli ve 2014/14 değişik iş sayılı kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, bu karara karşı CMK’nın 309. maddesi uyarınca yapılan ve haklı sebebe dayanmayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE," şeklindeki açıklamalar karşısında, müddetname düzenlenirken hükümlünün koşullu salıverilme ve bihakkın tahliye tarihinin lehine sonuç doğuracak şekilde artık yılların hesaba katılması gerektiği cihetle, Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sonradan düzenlenen 07.09.2022 tarihli ve 2009/4064 sayılı müddetnamede artık yılların koşullu salıverme ve bihakkın tahliye süresinden düşüldüğü dikkate alındığında,

Isparta Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 07.09.2022 tarihli müddetname nazara alınarak, artık yılların mahsubu neticesinde bihakkın tahliye tarihinin 02.05.2028 tarihi olduğu, bu itibarla hükümlü hakkındaki geri alınması gereken sürenin 5410 gün yerine, denetim süresi içinde işlenen ikinci suç tarihi olan 13.07.2013 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 02.05.2028 tarihi arasını kapsayan 5407 günlük süre olduğu gözetilmeden, fazla infaza neden olacak şekilde yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

Şeklinde düzenlenmiştir.

2. 24 yıl 12 ay hapis cezasının infazı amacıyla 14.11.2012 tarihinde ceza infaz kurumuna alınan hükümlü hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 14.11.2012 tarihli ve 2012/7-4813 sayılı müddetnamede bihakkın tahliye tarihinin, Şubat ayının 29 gün olduğu yıllarda hükümlü lehine olmasına rağmen 1 gün mahsup işlemi yapılmadan, aleyhe sonuç doğuracak şekilde belirlendiği ve denetim süresi içerisinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı suçtan mahkum olan hükümlü hakkında bu müddetnamede belirlenen bihakkın tahliye tarihi esas alınarak ikinci suçun işlendiği tarih ile bihakkın

tahliye tarihi arasında kalan sürenin aynen infazına karar verildiği, Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından artık yıllar dikkate alınmak suretiyle düzenlenen 07.09.2022 tarihli ve 2009/4064 sayılı müddetnamede bihakkın tahliye tarihinin artık yıllar nedeniyle 05.05.2028 yerine 02.05.2028 olarak belirlendiği anlaşılmakla, hükümlünün lehine belirlenen bihakkın tahliye tarihi esas alınmak suretiyle ikinci suçu işlediği 13.07.2013 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi arasındaki sürenin aynen infazına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükümlünün talebinin kabulüne karar verilmesi ve aynen infaza ilişkin yeniden bir karar verilmesi gerekirken reddine dair verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Isparta İnfaz Hakimliğince verilen 02.02.2023 tarihli ve 2023/519 Esas, 2023/518 Karar sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.07.2024 tarihinde karar verildi.