"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/197 E., 2023/287 K.
MAHKEMESİ : Çardak Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/391 E., 2023/565 K.
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARARLAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet, düşme
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararların kanun yararına bozulması
Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2023 tarihli ve 2023/197 Esas, 2023/287 Karar sayılı kararı;
Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.10.2017 tarihli ve 2016/360 Esas, 2017/278 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 86/3-a, e, 62, 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 15.01.2018 tarihinde kesinleşmesi üzerine Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2023 tarihli ve 2023/197 Esas, 2023/287 Karar sayılı kararı ile sanığın, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlemediği gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun'un 231/10. maddesi uyarınca kamu davasının düşmesine ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 05.09.2023 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.09.2023 tarihli ve 2023/394 Esas, 2023/566 Karar sayılı kararı;
Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.09.2023 tarihli ve 2023/394 Esas, 2023/566 Karar sayılı kararı ile sanığın, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Kanun'un 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 86/3-a, e, 62, 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla 5271 sayılı Kanun'un 272/3-a maddesi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 12.09.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 02.04.2024 tarihli ve 2023/31173 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.05.2024 tarihli ve KYB-2024/42115 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.05.2024 tarihli ve KYB-2024/42115 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"1) Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin 09.06.2023 tarihli kararı yönünden yapılan incelemede,
Sanığın işlemiş olduğu kasten yaralama suçundan yapılan yargılama sonucunda Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin 10.10.2017 tarihli kararı ile mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın 15.01.2018 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 26.12.2020 tarihinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin 04.05.2023 tarihli ve 2021/312 esas, 2023/236 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiği ve kararın mahiyeti itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşılmasına karşın, mahkemesince sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediğinden bahisle Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin 09.06.2023 tarihli kararı ile kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde,
2) Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin 12.09.2023 tarihli kararı yönünden yapılan incelemede,
Sanık hakkında Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin 10.10.2017 tarihli kararı ile mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 26.12.2020 tarihinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin 04.05.2023 tarihli ve 2021/312 esas, 2023/236 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiğinin ihbar edilmesi üzerine açıklanması geri bırakılan hükmün Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/2023 tarihli kararı ile açıklanması ile sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanık hakkında yargılamaya konu aynı eylemine ilişkin Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin 09.06.2023 tarihli ve 2023/197 esas, 2023/287 sayılı kararı ile kamu davasının düşmesine karar verildiği anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde yer alan, 'Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.' şeklindeki düzenleme gereğince mükerrer olan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.09.2023 Tarihli ve 2023/394 Esas, 2023/566 Karar Sayılı Kararı Yönünden
1. Öğretide olağanüstü temyiz olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü kanun yolunun koşulları ve sonuçları, 5271 sayılı Kanun'un 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmekle, 5271 sayılı Kanun’un Kanun yararına bozma başlıklı 309 uncu maddesinin inceleme konusu ile ilgili birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan; "(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar." şeklindeki düzenlemeler uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm kanun yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için, bu karar veya hükmün hukuken geçerli olması ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir.
2. Hâkim veya mahkemenin, kovuşturma aşaması sonucunda verdiği karar ya da hüküm, kanun yolu incelemesi ile ortadan kaldırılmadıkça veya yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü söz konusu olmadıkça aynı davaya bakma imkânı olmadığı hâlde, mahkemenin, yeniden dosyayı ele alarak verdiği karar ya da hüküm hukuken geçersizdir. Bu hüküm veya karar, kural olarak olağan kanun yolu olan itiraz, istinaf ve temyiz yoluna konu olamayacağı gibi olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma yoluna da konu olamaz.
3. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 27.10.2009 tarihli ve 2009/206 Esas, 2009/250 Karar sayılı kararında; "...Hukuken geçerli olmayan karar ve hükümlere karşı yasa yararına bozma yasa yoluna başvurulması olanaklı olmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının bu nedenlerle kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Adalet Bakanlığının yasa yararına bozma isteminin bu nedenlerle reddine karar verilmesi" gerektiği kabul edilmiştir.
4. Bu kapsamda incelenen dava dosyasının değerlendirilmesinde; Çardak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 15.10.2016 tarihli ve 2016/731 Soruşturma, 2016/310 Esas, 2016/305 İddianame numaralı evrakı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 86/3-a, e maddeleri kamu davası açılması üzerine Mahkemece sanık hakkında hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.
Oysa aynı sanık hakkında aynı eylem nedeniyle aynı iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama neticesinde Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2023 tarihli ve 2023/197 Esas, 2023/287 Karar sayılı kararı ile sanık hakkındaki düşme kararının istinaf edilmeksizin 05.09.2023 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
5. Sanık hakkında aynı fiil nedeniyle, önceden verilmiş hüküm bulunduğu hâlde; aynı Mahkemece 12.09.2023 tarihli ve 2023/394 Esas, 2023/566 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında ikinci kez kasten yaralama suçundan karar verilmiş olması nedeniyle bu ikinci hüküm hukukî değerden yoksun ve yok hükmünde bulunduğu belirlenmiştir.
Hukuken varlık kazanmayan bir kararın kanun yararına bozma istemine konu edilmesi de olanaklı değil ise de mevzuatta hukuken geçersiz nitelikteki kararların kendiliğinden yok sayılmasını düzenleyen bir hüküm de bulunmamaktadır. Hukuken geçersiz ve yok hükmündeki kararlar, olağan veya olağanüstü kanun yolları vasıtasıyla, hukuken geçersiz olduklarına ilişkin bir tespit yapılmadıkça şeklen varlığını koruyacaktır.
6. Yukarıda (3) numaralı paragrafta zikredilen YCGK, 2009/206 E., 2009/250 K. sayılı kararında açıklandığı üzere hukuken geçerli olmayan, yok hükmünde olan inceleme konusu kararın kanun yararına bozma talebine konu edilemeyeceği belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
B. Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2023 Tarihli ve 2023/197 Esas, 2023/287 Karar Sayılı Kararı Yönünden
1. İnceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde, 5271 sayılı Kanun'un 231/10. maddesinde yer alan; “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir” ve aynı maddenin onbirinci fıkrasında yer alan; “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca düşme kararı verilebilmesi için sanığın deneme süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlememesi gerektiği belirlenmiştir.
2. Oysa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 15.01.2018 tarihinde kesinleşmesi üzerine beş yıllık denetim süresinin başladığı, denetim süresi içerisinde sanığın 26.02.2020 tarihinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.05.2023 tarihli ve 2021/312 Esas, 2023/236 Karar sayılı kararı ile mahkûmiyetine karar verilmiş olduğu dikkate alınmadan hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği hâlde davanın düşmesine karar verilmesi, Kanun'a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
A. Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.09.2023 Tarihli ve 2023/394 Esas, 2023/566 Karar Sayılı Kararı Yönünden
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
B. Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2023 Tarihli ve 2023/197 Esas, 2023/287 Karar Sayılı Kararı Yönünden
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Çardak Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.10.2017 tarihli ve 2016/360 Esas, 2017/278 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendi uyarınca aleyhte sonuç doğurmayacak ve yeniden yargılamayı gerektirmeyecek şekilde dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.06.2024 tarihinde karar verildi.