"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/1627 E., 2023/3009 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ :Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün düzeltilerek onanması
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.11.2010 tarihli ve 2010/5-237 Esas, 2010/242 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkında tayin olunan hapis cezalarının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi nedeniyle hükümlerin temyizi kabil olduğu belirlenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Kınık Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.04.2021 tarihli ve 2020/294 Esas, 2021/326 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
1. Mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 86/3-a, 62, 53. 58. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına,
2. Mağdur ...'ya yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3-b, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
B. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesinin, 23.10.2023 tarihli ve 2023/1627 Esas, 2023/3009 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik Cumhuriyet savcısının (aleyhe) ve katılan Kurum vekilinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek duruşma açılmaksızın yapılan incelemede sanığın ikinci kez mükerrir olduğu anlaşıldığından cezalarının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280/1-(a) ve 303. maddeleri uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Kurum vekilinin temyiz sebepleri özetle; sanık hakkında üst sınırdan ceza tayin edilmesi, takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ve vekalet ücretine ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, sanığın eylemi ile orantılı cezalar tayin edildiği, takdir yetkisi kapsamında bulunan takdiri indirim hükümlerinin Mahkemece yeterli ve yerinde gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından, ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde düzeltme nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14/1. fıkrasında yer verilen; “Kamu davasına katılma üzerine, mahkûmiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan Kurum lehine vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuşsa da bu aykırılığın Yargıtay tarafından giderilmesi mümkün görülmüştür.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenle Katılan Kurum vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesinin, 23.10.2023 tarihli ve 2023/1627 Esas, 2023/3009 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303/1. fıkrası gereği hüküm fıkrasına; “Katılan Kurum kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılan Kuruma verilmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. fıkrası uyarınca Kınık Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.12.2024 tarihinde karar verildi.