Logo

1. Ceza Dairesi2024/467 E. 2024/8315 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ve sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilmesi üzerine, bu kararın temyiz edilebilir olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırının iki yıl hapis cezası olması ve bölge adliye mahkemesi kararlarının bu durumda temyiz incelemesine tabi olmadığı gözetilerek sanığın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2022/1404 E., 2023/2348 K.

SUÇ : Kasten yaralama

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 16.10.2023 tarihli ve 2022/1404 Esas, 2023/2348 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:

Bozüyük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.11.2021 tarihli ve 2021/359 Esas, 2021/511 Karar sayılı kararı ile kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 62/1, 251/3, 53/1, 58/6. maddesi uyarınca kurulan “ 3 ay 22 gün” hapis cezası ile mahkûmiyete ilişkin hükmün, Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılarak “5 ay” hapis cezası ile mahkûmiyete hükmedilmesi ve bu karara yönelik temyizin niteliği karşısında;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/2-d maddesinin ilgili bölümünde yer verilen; “… ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, aynı Kanun’un 286/3. maddesi kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanığın temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy çokluğuyla REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Bozüyük 2. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.12.2024 tarihinde karar verildi.

K A R Ş I O Y

Sanık ... hakkında, mağdur ...’i basit kasten yaralama suçundan, yerel mahkeme olan Bozüyük 2. Asliye Ceza Mahkemesince TCK 86/2, 86/3-a, 62/1. maddeleri uyarınca 3 ay 22 gün hapis ve TCK 58. madde gereği birinci kez “Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminin uygulanmasına” karar verilmiştir.

Kararın o yer Cumhuriyet savcısı tarafından, sanık 2 kez mükerrir olmasına rağmen uygulanmaması nedeniyle aleyhe istinafı üzerine,

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesisanık hakkında TCK 86/2, 86/3-a, 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasına ve sanığın sabıkası nedeniyle ilk defa hakkında, TCK 58/6. maddesi gereğince “İkinci Kez Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminin uygulanmasına” karar verilmiştir.

Kararın temyizi üzerine, sayın dairemiz çoğunluğu bu kararı, temyizen incelemeyerek, CMK 286/2-d. maddesi gereğince RED’dine karar vermiştir. Bu durumda hükümlü ikinci kez mükerrirliğe karar verdiğinden hakkında şartla tahliye uygulanmayacak ve cezasının tamamını yatacaktır.

Bölge Adliye Mahkemesince aleyhe istinaf üzerine, TCK 58. maddesi gereğince ilk defa “İkinci Kez Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminin uygulanmasına”karar verildiğinden, kararın temyizen incelenmesi gerektiğini düşündüğümden aşağıdaki gerekçelerle çoğunluk kararına muhalifim.

İlk derece mahkemesince verilen kesin bir hükme, aleyhe istinaf yoluna başvurulması üzerine, istinaf (BAM)’si tarafından TCK 58/6-7. maddeleri gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejimine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmiş ise, bu durumda bölge adliye mahkemesinin kararı temyize konu teşkil edebilecek midir?

Mükerrirlere özgü infaz rejimi TCK 58. maddesi bir güvenlik tedbiri olarak kanunda yazılı olmasına rağmen, Yargıtay CGK kararlarına göre, hükümlünün cezaevinde daha fazla kalmasını sağladığından, maddi ceza hukukuna konu teşkil ettiğinden ve yine kazanılmış hakka da konu teşkil edeceğinden, kesin kararın aleyhe istinafı üzerine, bölge adliye mahkemesinin TCK 58/6-7. maddeleri gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejimine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ilk defa karar vermesi durumunda, kesin hüküm mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanarak temyizi kabil hale gelecektir.

Yine kararın aleyhe istinafı üzerine, bölge adliye mahkemesinin TCK 58/6-7. maddeleri gereğince “ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine” karar vermesi durumunda, hükümlü şartla tahliyeden yararlanamayacağı için, kesin hüküm ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanarak temyizi kabil hale gelecektir.Mükerrirlik her ne kadar kanunda güvenlik tedbirlerinin içinde belirtilmiş olsa da, CGK gereği sonuçları itibarıyla sanığın daha fazla cezaevinde yatmasını gerektireceğinden maddi ceza hukukunu ilgilendirmekte, ayrıca kazanılmış hakka da konu teşkil etmektedir.

Yargıtay CGK’nun 30.11.2010 tarih, 2010/5-237 Esas ve 2010/242 sayılı kararı uyarınca, miktar itibariyle kesin nitelikte adli para cezası hükmedildiği halde sanık hakkında TCK’nın 58/6-7. maddesi uyarınca mükerrirliğe özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi halinde verilen hüküm kesin olmayıp, temyiz kanun yoluna tabi olacaktır.Temyiz için geçerli olan bu husus, İstinaflar yürürlüğe girdiği nedenle şu an BAM’lar için de aynen geçerlidir.

Yine Yargıtay CGK’nun 04.10.2023 tarih, 2023/347 Esas ve 2023/500 sayılı kararı uyarınca, “İlk derece mahkemesince verilen hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün aleyhe istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince yapılan incelemede TCK 58. maddesi eklenmek suretiyle “İstinaf Başvurusunun Düzeltilerek Esastan Reddine” ilişkin verilen kararın temyizinin mümkün olduğuna” dair karar verilmiştir.

Bu Ceza Genel Kurul kararı ile birlikte, yerel mahkemece 5 yıl veya 5 yılın altında hapis cezası verilmesi durumunda, aleyhe istinaf üzerine Bölge Adliye Mahkemesi, ilk defa TCK 58. maddesini ekleyerek, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına dair karar vererek,“İstinaf Başvurusunun Düzeltilerek Esastan Reddine” karar vermesi durumunda, bu karar kesin olmayacak, temyizi kabil olacaktır.

İlk defa bölge adliye mahkemesince sanık hakkındatayin olunan hapis cezasına TCK 58. maddesi eklenerek mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine vedenetimli serbestlik tedbirine uygulanmasına karar verilmesinedeniylekesin hüküm, temyizi kabil hale gelecektir.

Örneğin-1; -İlk derece mahkemesi kararı: sanık hakkında neticesi sebebiyle kasten yaralama suçundan açılan kamu davasında 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş ise,

-İstinaf (BAM)’ın kararı: Katılan tarafından istinafa başvurulması üzerine, istinaf (BAM) duruşma açarak veya açmadan, sanık hakkında sabıkası nedeniyle TCK 58/6-7. maddeleri gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejimine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ve İstinaf başvurusunu esastan red’dine” karar vermiş ise,

-Bu durumda, yerel mahkemenin hükmü 5 yılın altında olduğu için CMK 286/2-a maddesi gereği kesin hüküm olsa da, istinaf ilk defa mükerrirlere özgü infaz rejimini uygulaması nedeniyle, yukarıda belirtilen Yargıtay CGK kararı gereğince hüküm temyizi kabil hale gelecektir. Bölge adliye mahkemesinin bu tür kararı kesin değildir. Temyizi kabildir.

Örneğin-2; -İlk derece mahkemesi kararı: sanık hakkında nitelikli mala zarar verme suçundan açılan kamu davasında 4 yıl hapis cezası verilmiş ise,

-İstinaf (BAM)’ın kararı: Katılan tarafından istinafa başvurulması üzerine, istinaf (BAM) duruşma açarak veya açmadan, sanık hakkında sabıkası nedeniyle TCK 58/6-7. maddeleri gereğince “ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ve İstinaf başvurusunu esastan red’dine” karar vermiş ise,

-Bu durumda, yerel mahkemenin hükmü 5 yılın altında olduğu için CMK 286/2-a maddesi gereği kesin hüküm olsa da, istinaf ilk defa ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulaması nedeniyle, yukarıda belirtilen Yargıtay CGK kararı gereğince hüküm temyizi kabil hale gelecektir. Bölge adliye mahkemesinin bu tür kararı kesin değildir. Temyizi kabildir.

Örneğin-3; -İlk derece mahkemesi kararı: sanık hakkında basit kasten yaralama suçundan5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-e, 62 ve 53 maddeleri gereği 5 ay hapiscezası ilecezalandırılmasına dair karar verilmiş ise,

-İstinaf (BAM)’ın kararı: Katılan tarafından istinafa başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, sanıkhakkında basit kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-b-e, 29, 62, 53 ve 58. maddeleri gereğince 5 ay 18 gün hapis cezası ile mahkumiyetine“mükerrirlere özgü infaz rejimine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar vermiş ise,

-Bu durumda, suçun türü itibarıyla TCK 86/2. maddesi basit kasten yaralama suçunun üst sınırı 2 yıldan az olduğu için ceza istinaf mahkemesince artırılmış olsa da CMK 286/2-d maddesi gereği ceza kesin olsa da, istinaf ilk defa mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulamasına karar verdiğinden, yukarıda belirtilen Yargıtay CGK kararı gereğince hüküm temyizi kabil hale gelecektir. Bölge adliye mahkemesinin bu tür kararı kesin değildir. Temyizi kabildir.

Sonuç olarak; Bölge Adliye Mahkemesince Cumhuriyet savcısının aleyhe istinaf üzerine, TCK 58. maddesi uygulanarak ilk defa “İkinci Kez Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminin uygulanmasına” karar verildiğinden, kesin kararların Bölge Adliye Mahkemesince ilk defa tekerrür hükümleri uygulanması nedeniyle temyizi kabil hale geleceği nedenle, kararın temyizen incelenmesi gerektiğini düşündüğümden, yukarıdaki CGK kararları ve gerekçelerle sayın çoğunluk kararına muhalifim.