Logo

1. Ceza Dairesi2024/4803 E. 2024/8198 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın, teyze oğlu olan diğer sanığın işlediği kasten öldürme suçuna yardım ettiği iddiasına ilişkin yargılamada, yardım kastının olup olmadığı ve maktulün kimliğinin yardım suçunun oluşumunda etkisi.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, diğer sanıkla birlikte olay yerine gitmiş olması, araçta tüfek bulunması ve olaydan sonra birlikte kaçmış olmalarına rağmen, diğer maktulün öldürülmesi eyleminin ani gelişen bir olay olması ve sanığın bu eyleme katılma kastının bulunmadığı değerlendirilerek, sanığın maktul ...’yü kasten öldürmeye yardım suçundan beraatine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2022/3000 E., 2022/3025 K.

SUÇ : Yardım eden sıfatıyla kasten öldürme

HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı

İTİRAZNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İTİRAZA KONU KARAR : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması

İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 11.03.2024 tarihli ve 2023/1213 Esas, 2024/1601 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 31.05.2024 tarihli ve 1-2023/590 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun'un) 308/1. maddesi uyarınca yapılan itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308/2. maddesi gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İTİRAZ SEBEPLERİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu; sanık ...'in suç işlenmesi öncesi, suçun işlendiği sırada ve sonrasında teyzesi oğlu itiraz dışı sanık ... ile birlikte hareket ettiği, maktuller ile bir arbede olabileceğini öngörerek tüfekli bir şekilde oraya gitmeleri nedeniyle karşı taraftan gelecek kişi veya kişilerin kim olduğu veya kaç kişi olduğunun sanık ... açısından bir öneminin de bulunmadığı, maktullerin öldürülmesi eyleminin ani bir kararla işlenmediği, olaydan sonra maktuller ... ve ...'in öldürüldüğünü bildiği halde olayın asli faili ... ile birlikte aynı araçla olay yerinden kaçtıkları, aynı olay sırasında gerçekleşen iki öldürme eylemi bakımından sanık ...'in kastının bölünemeyeceği, aynı olayda maktul ...'nin öldürülmesi eylemine de iştirak iradesiyle katıldığı ve olayın başından sonuna kadar asli fail ile birlikte olmak, suçun işlenmesinden önce ve işlendiği sırada asli failin yanında yer alarak engel olmamak, asli faile manevi güç ve cesaret vererek desteklemek şeklindeki davranışları ile "suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak" suretiyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 39/2-c maddesi kapsamında suça yardım eden olarak katıldığı halde, sanık ...'in, maktul ...'yı kasten öldürmeye yardım etmek suçundan mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi hukuka aykırı olduğu, gerekçesiyle temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanmasına ilişkin ilâmının kaldırılmasına ve hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.

II. GEREKÇE

Dosya kapsamına göre; inceleme dışı sanık ... ile maktul ...'un yazlık komşusu oldukları, tarafların komşuluk hukuku çerçevesinde birbirleriyle ilişki içerisinde oldukları, olay tarihinden önce, maktul ...'un evine elektrik bağlatamaması nedeniyle evinde kullandığı elektriği sanık ...'un rızası ile ...'un evine ait sayaçtan hat çekerek kullandığı ve ...'un elektik faturasının belli bir kısmını da maktul ...'un ödediği ancak olaydan önce ...'un elektrik faturasından payına düşen kısmı ödememesi nedeniyle ... ile maktul ... arasında anlaşmazlık çıktığı, olay günü tarafların bu nedenle karşılıklı mesajlaştıkları, hakaret ve tehdit içeren mesajlaşmalardan sonra maktul ...'a sinirlenen sanık ...'un yanına teyzesinin oğlu olan sanık ...'i de alarak gece vakti 20:30 - 21:00 sıralarında yazlıkların bulunduğu Gökçebelen mevkiine gittiği, burada bir müddet arabada bekledikleri, maktuller eve geldiğinde ise sanık ...'un aracında bulunan av tüfeğini alıp araçtan inerek yakın mesafeden maktuller ... ve ...'ye çok sayıda ateş ettiği, sanık ... ile maktul ... arasında olay öncesinde herhangi bir husumet bulunmadığı, sanık ...'un maktul ...'ye yönelik eylemini gerçekleştirmeye olaydan önce karar verdiğine dair delil bulunmadığı, sanık ...'un maktul ...'ye yönelik eylemini gerçekleştirmeye olay esnasında karar verdiğinin kabulünün gerektiği ve ani olarak işlenen bu suç yönünden sanık ...'in maktul ...'ye yönelik eyleme iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından şüphe sanık ... lehine değerlendirilerek atılı suçtan beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, Dairemizce verilen temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanmasına ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının oy çokluğu ile yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

III. KARAR

1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ Üye ...'in karşı oyu ve oy çokluğuyla REDDİNE,

2. 5271 sayılı Kanun’un 308/3. maddesi uyarınca Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 11.03.2024 tarihli ve 2023/1213 Esas, 2024/1601 Karar sayılı temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.12.2024 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY

Sanık ... ile maktul ...’nın Akbük mevkinde yazlık evleri bulunduğu maktul ...'un evinin elektriğini komşusu olan sanık ...'in yazlığından harici kablo uzatarak kullandığı maktul ...'un kullandığı elektrik bedelini zamanında ödememesi üzerine aralarında husumet oluştuğu olay tarihinden önce de maktul ...'un sanık ...’la oluşan husumetten dolayı sanığa sinkaflı küfürler ettiği olay günü de sanık ...'un yaşamış olduğu Muğla İl merkezinden yaklaşık 118 kilometre uzaktaki Akbük mevkiine gitmek için önce arkadaşı Hüseyin'den kendisiyle gelmesini istediği ancak ondan olumlu cevap alamadığı bunun üzerine teyzesi oğlu olan sanık ...'ten yardım istediği her iki sanık birlikte sanık ...’a ait araçla Muğla merkezden Akbük mevkiine gittikleri o sırada alkol aldıkları ve giderken aralarında ... ile mevcut sıkıntıyı konuştukları, bu sırada sanık ...’a ait aracın arka koltuğunda sanığın kullandığı av tüfeğinin bulunduğu, olay mahalline yaklaşık saat 21:00 sularında sanıkların gittikleri kendileri oradayken maktullerin içinde bulunduğu aracın yanlarına gelerek sanıklara küfürler ettikleri bunun üzerine sanık ...'un küfür eden kişilere karşılık verdiği küfür eden şahısların kendilerine ait araçla oradan uzaklaşarak kendi evlerinin yanına gittiği sanık ...’un da diğer sanık ... ile birlikte maktullerin peşinden giderek kullandığı av tüfeği ile her iki maktulü öldürdüğü sabittir.

Dairemiz çoğunluğu ile aramızdaki ihtilafın konusu sanık ...'in maktul ...'un oğlu olan ve olay mahalline babasıyla beraber gelen maktul ...'nin öldürülmesi olayından sorumlu tutulup tutulamayacağı hususundadır.

Dosya kapsamı ve delil durumuna göre her iki sanık teyze oğludur, birlikte olay günü alkol almış ve karşı taraf ile aralarındaki tartışma konusunu konuşarak yaklaşık 2 saat boyunca aynı aracın içerisinde Akbük mevkiine gelmişlerdir. Bu sırada sanık ...’a ait aracın arka koltuğunda yine kendisine ait av tüfeği bulunmaktadır araçta geçirilen süre tarafların yakın akraba oluşları olay yerine giderken karşı taraf ile arbede olabileceğinin sanık ... tarafından da biliniyor oluşu yine sanık ...'in alınan svaplarında el yüz ve elbiselerinde atış attığı bulunması maktul ...'in olay mahalinde maktullerin öldürülmesi esnasında bu fiil üzerinde doğrudan hakimiyet kurup asli fail olarak bu suçu işlediğine dair herhangi bir delil olmasa da suç işlenmesi öncesi, suçun işlendiği zaman dilimi ve sonrasında teyzesi oğlu sanık ... ile birlikte hareket etmesi maktuller ile bir arbede olabileceğini öngörerek tüfekli bir şekilde oraya gitmeleri karşı taraftan gelecek kişi veya kişilerin kim olduğunu veya kaç kişi olduğunu olayın oluşuna göre sanık ... açısından bir öneminin de bulunmadığı ve yine olaydan sonra maktullerin öldürüldüğünü bildiği halde her iki sanığın aynı araçla oradan kaçarak uzaklaştıkları ve delilleri gizledikleri bir müddet sonra sanıkların yakalanarak olayın aydınlığa kavuşturulduğu sabit olup mevcut delil durumuna göre sanık ...'in maktul ...'un oğlu olan maktul ...'nin öldürülmesi olayında da olay öncesinde ve sırasında ve dahi sonrasında asli failin yanında bulunup ona maddi ve manevi destek vermek suretiyle bu suça katıldığı kanaatinde olduğundan sanık ...’in maktul ...''nin öldürülmesi olayında sorumluluğunun bulunmadığını kabul ederek beraatine dair yerel mahkeme kararını onaylayan Dairemizin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.