Logo

1. Ceza Dairesi2024/4989 E. 2024/7844 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan verilen hükümde haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile maktulün kardeşi arasında yaşanan tartışma esnasında maktulün olay yerine gelmesi ve sanık tarafından öldürülmesi olayında, maktulden kaynaklanan haksız bir fiilin bulunmadığı gözetilerek, sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/282 E., 2024/105 K.

SUÇ : Kasten öldürme

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1 ve 307/3. maddeleri uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin duruşmalı inceleme taleplerinin 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299/1. maddesi gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1.Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.02.2024 tarihli ve 2024/282 Esas, 2024/105 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 11.09.2023 tarihli ve 2023/3218 Esas, 2023/5165 Karar sayılı; ''Sanık ve maktulün aileleri arasında arazi meselesi nedeniyle süregelen husumet bulunduğunun sanık savunmaları, tanık ve katılan beyanlarından anlaşılması karşısında taraflar arasında devam eden ve sonuçlanan dava dosyalarının onaylı bir suretlerinin dosya arasına alınarak sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılarak değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, kabul ve uygulamaya göre ise olayın görgü tanığı ...'in anlatımları dikkate alındığında, sanık ile maktul ...'nın kardeşi ...'ın tartışıp, karşılıklı küfür ettikleri sırada maktulün olay yerine geldiği, her ne kadar ilk haksız hareketin karşı taraftan kaynaklandığından ve uzmanlık raporuna göre sanığın gömleğinde kendi kanının tespit edilmesinin taraflar arasında arbede oluştuğunu kanıtladığından bahisle sanık lehine tahrik indirimi yapılmış ise de; sanığın suç tarihinden üç gün sonra kolluk kuvvetlerine teslim olması, teslim olmadan evvel ikametine gitmesi, tanık ...'ın ifadelerinde sanıkta yara izi veya kıyafetlerinde kan lekesinin olmadığını belirtmesi karşısında; ilk haksızlığın maktulden kaynaklanmadığının anlaşılmasına rağmen 5237 sayılı Kanun'un 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükmünün uygulanması ve maktul ...'in anne ve babası olan ... ve ...'in (1944 doğumlu) bu suçun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak 5237 sayılı Kanun'un 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, katılma taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmek suretiyle usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması'' nedenlerini içeren bozma ilamına eylemli uyularak sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 81/1, 29, 62, 53, 63. maddeleri kapsamında 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, mahsuba ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2.Dava dosyası, 5271 sayılı Kanun'un 307/3. maddesi uyarınca doğrudan temyiz merciine gönderilmiştir.

I. TEMYİZ SEBEPLERİ

A.Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Özetle; eksik incelemeye, hatalı kabul ve delil değerlendirmesine, husumet yokluğuna, meşru savunmanın varlığına, haksız tahrikin derecesine, fazla ceza tayinine şüpheden sanık yararlanır ilkesinin ihlaline ilişkindir.

B.Katılanlar Vekilinin ve Katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ...'in Temyiz Sebepleri Özetle; suç tasarlanarak işlendiğinden suç vasfının hatalı belirlendiğine, şartları oluşmayan haksız tahrik hükümlerinin uygulandığına ilişkindir.

III. GEREKÇE

1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eksik incelemenin bulunmadığı, eksik incelemenin bulunmadığı, sanığın öldürme kararını ne zaman aldığının ve belli bir hazırlıkla eylemlerini gerçekleştirdiğinin kesin olarak saptanamadığı, oluşan şüpheli durumun sanık aleyhine yorumlanamayacağı, bu itibarla tasarlamanın koşullarının bulunmadığı, meşru savunma koşullarının oluşmadığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin ihlal edilmediği anlaşıldığından hükümde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.Sanık hakkında maktule yönelik kasten öldürme suçundan yapılan yargılama sırasında Mahkemece Dairemizin 11.09.2023 tarihli ve 2023/3218 Esas, 2023/5165 Karar sayılı bozma ilamına eylemli uyulduğu belirlenerek yapılan incelemede bozma ilamında da belirtildiği üzere tanık ...'in anlatımlarına göre sanık ile maktul ...'nın kardeşi ...'ın tartışıp karşılıklı küfür ettikleri sırada olay yerine gelen maktulü sanığın av tüfeği ile ateş ederek öldürdüğü olayda; bizzat maktulden kaynaklanan ve sanığa yönelen haksız bir eylemin bulunmadığı anlaşılmakla sanık lehine 5237 sayılı Kanun'un 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.02.2024 tarihli ve 2023/282 Esas, 2024/105 Karar sayılı kararının katılanlar, katılanlar vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemleri haksız tahrik koşullarının oluşmaması yönünden yerinde görülmekle 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oybirliğiyle BOZULMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/4. maddesi uyarınca Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.11.2024 tarihinde karar verildi.