"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
... (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin, 21.11.2013 tarihli ve 2008/237 Esas, 2008/326 Karar sayılı ek kararı ile hükümlünün, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 ... maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanması ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca hükmolunan 6 ay hapis cezasının, aynı Kanun'un 51 ... maddesinin birinci fıkrası gereği ertelenmesine, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin hükmün temyiz edilmeksizin, 03.02.2014 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 19.12.2023 tarihli ve 2023/26983 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.01.2024 tarihli ve KYB-2023/136874 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.01.2024 tarihli ve KYB-2023/136874 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 'Tebellüğ edecek şahsın hasım olması' başlıklı 39. maddesindeki 'Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz.' şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemesince sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ... (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 07.04.2009 tarihli kararının müşteki olan aynı konutta ikamet eden eşi Necla Ölmez'e 13.05.2009 tarihinde tebliğ edildiği, bu haliyle yapılan tebliğin usulsüz olduğu, kararın kesinleşmediği, bu nedenle hükmün açıklanamayacağının gözetilmemesinde,
Kabule göre de, 5271 sayılı Kanun'un 231/11. maddesinde yer alan 'Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.' şeklindeki hüküm nazara alındığında, ... (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 07.04.2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi üzerine, denetim süresi içerisinde sanığın kasten yeni bir suç işlenmesi nedeniyle Mahkemesince, hükmün değiştirilmeden aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un, “Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlıklı 231 ... maddesinin, inceleme konusu ile ilgili olan beşinci fıkrası, sekizinci fıkrasının birinci cümlesi ve onbirinci fıkrasının birinci cümlesi; “...
(5) (Ek: 6.12.2006-5560/23 md.) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.
...
(8) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. ...
...
(11) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. ...” şeklinde düzenlenmiştir.
Denetim süresi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usûlüne uygun olarak kesinleşmesi üzerine başlar. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık, bu karar usûlüne uygun bir şekilde kesinleştikten sonra, beş yıl süreyle denetime tabi tutulacak ve tabi tutulduğu denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirlerine riayet etmemesi hâlinde hüküm açıklanacaktır.
2. İnceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; hükmün açıklanmasına esas olan ... (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin, 07.04.2009 tarihli ve 2008/237 Esas, 2009/326 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu (7201 sayılı Kanun) hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Şöyle ki 7201 sayılı Kanun’un “Tebellüğ edecek şahsın hasım olması” başlıklı 39 uncu maddesinde belirtilen; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olacak şekilde hükümlü adına tebliğe çıkarılan ihtarın incelenen dosyada mağdur olması nedeniyle hasma tebliğ edildiği belirlenmiştir.
3. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usûlüne uygun olarak kesinleşmemesi ve denetim süresinin işlemeye başlamaması nedeniyle hükmün açıklanamayacağı dikkate alınmadan hükümlünün tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine dosyanın ele alınarak hükmün açıklanmasına karar verilmesi Kanun’a aykırı olup (1) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
4. Bununla birlikte, hükmün açıklanmasına esas alınan ... (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin, 07.04.2009 tarihli ve 2008/237 Esas, 2009/326 kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın 21.05.2009 tarihinde kesinleştirilmesinin ardından, hükümlünün tabi tutulduğu denetim süresi içerisinde 08.08.2012 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, 5271 sayılı Kanun'un 231 ... maddesinin on birinci fıkrası uyarınca hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan hükümlünün 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 51 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezanın ertelenmesine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup (2) numaralı kanun yararına bozma talebi de yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. ... (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin, 21.11.2013 tarihli ve 2008/237 Esas, 2008/326 Karar sayılı ek kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.02.2024 tarihinde karar verildi.