"İçtihat Metni"
K A N U N Y A R A R I N A B O Z M A
MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/395 E., 2022/853 K.
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması
Buldan Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.12.2022 tarihli ve 2022/395 Esas, 2022/853 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 29, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 17.05.2023 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 309/1. maddesi uyarınca, 14.05.2024 tarihli ve 2023/31517 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.07.2024 tarihli ve KYB-2024/57366 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.07.2024 tarihli ve KYB-2024/57366 sayılı kanun yararına bozma isteminin; adlî sicil kaydında tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunmayan hükümlü hakkında belirlenen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet
bulunmadığı ve hükümlü hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. (2) Numaralı Kanun Yararına Bozma Talebi Yönünden
1. 5271 sayılı Kanun’un, “Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlıklı 231. maddesinin, inceleme konusu ile ilgili olan altıncı fıkrasına göre; “(6) (Ek: 6.12.2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b)Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. (Ek cümle: 22/7/2010 - 6008/7 md.) Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.”
2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; Mahkemece hükümlünün katılan ...'e yönelik kasten yaralama suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun'un 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükümlünün adlî sicil belgesinin incelenmesinde; Buldan Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.02.2009 tarihli ve 2009/82 Esas, 2009/142 Karar sayılı kararıyla hükümlünün kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükmolunan 6 ay 20 gün hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, anılan kararın 28.01.2010 tarihinde kesinleştiği, 28.01.2012 tarihinde infaz edilmesini müteakip tekerrür hükümlerinin düzenlendiği 5237 sayılı Kanun'un 58/2-b maddesinde öngörülen 3 yıllık sürenin dolmasından sonra incelemeye konu suçun işlenmiş olduğu belirlenmiştir.
Hükümlünün adlî sicil kaydında yer alan mahkûmiyet hükmünün inceleme konusu suç yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olup olmayacağının değerlendirilmesi gerekmekle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin şartlarını düzenleyen 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin altıncı fıkrasının (a) bendinde "sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması" şartlar arasında düzenlenmişken, önceki mahkûmiyet hükmü ile ilgili tekerrür süresinin geçmiş olup olmamasına dair bir şart aranmamıştır.
3. Hükümlünün adlî sicil belgesinde sabıka kaydı olduğu belirlenmekle, Mahkemece 5271 sayılı Kanun'un 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (2) numaralı kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
B. (1) Numaralı Kanun Yararına Bozma Talebi Yönünden
1. 5237 sayılı Kanun'un, Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular başlıklı 58. maddesinin birinci fıkrasının inceleme konusu ile ilgili birinci cümlesinde; "(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen
hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır..." şeklinde düzenlemenin bulunduğu, hükümlünün tekerrüre esas alınan Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.10.2018 tarihli ve 2018/231 Esas, 2018/756 Karar sayılı kararına konu mahkûmiyet hükmünün inceleme konusu dosyadaki hükümlü ... hakkında değil dosyada katılan sanık sıfatı bulunan ... hakkında verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
2. Tekerrüre esas alınan ilâma konu suçun hükümlü tarafından gerçekleştirilmemesi nedeniyle mükerrir olmayan hükümlü hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58/6. maddesine göre tekerrür hükümlerinin uygulanması, Kanun’a aykırı olup (1) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
3. 5237 sayılı Kanun'un 58/3. maddesi;"Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur." ve 5237 sayılı Kanun'un, Kasten yaralama başlıklı 86. maddesinin inceleme konusu ile ilgili olan ikinci fıkrası ise;"Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur." şeklinde düzenlenmiştir. Hükümlünün adlî sicil kaydında tekerrüre esas olabilecek ilâmı bulunmamaktadır. 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesinde seçimlik ceza olarak adlî para ve hapis cezaları öngörüldüğünden Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 25.09.2018 tarihli ve 2015/13-1066 Esas, 2018/373 Karar sayılı kararında ayrıntıları açıklandığı üzere, Mahkemece adlî para cezasının da takdir hakkı kapsamında tercihinin mümkün olduğu belirlenmiştir.
III. KARAR
A. (2) Numaralı Kanun Yararına Bozma Talebi Yönünden
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
B. (1) Numaralı Kanun Yararına Bozma Talebi Yönünden
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (1) numaralı kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Hükümlü hakkında katılan ...'ye karşı kasten yaralama suçundan verilen Buldan Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.12.2022 tarihli ve 2022/395 Esas, 2022/853 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.09.2024 tarihinde karar verildi.