"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2024/551 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR: İtirazın kabulüne
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması
Uyuşturucu madde ticareti suçundan Siverek 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.01.2016 tarihli ve 2014/67 Esas, 2016/9 Karar sayılı kararı ile 7 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü ... 'un, işbu cezasını Diyarbakır Açık Ceza İnfaz Kurumunda infazı sırasında, hükümlü tarafından denetimli serbestlik talebinde bulunulması üzerine, hükümlünün Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna 31.07.2023 tarihinden önce giriş yapması gerekirken 19.09.2023 tarihinde ceza infaz kurumuna alındığından bahisle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 10/6. maddesinden faydalanamayacağına ilişkin anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 09.02.2024 tarihli ve 2024/1909 sayılı kararına yönelik şikayetin reddine dair Diyarbakır 1. İnfaz Hakimliğinin 28.02.2024 tarihli ve 2024/1141 Esas, 2024/1340 Karar sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan hakimlik kararının kaldırılmasına ilişkin merci Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2024 tarihli ve 2024/551 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 03.07.2024 tarihli ve 94660652-105-21-12370-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.07.2024 tarihli ve 2024/77170 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.07.2024 tarihli ve 2024/77170 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre, adı geçen hükümlü tarafından cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine ilişkin talepte bulunması üzerine, Diyarbakır 1. İnfaz Hâkimliğince, 5275 sayılı Kanun'un geçici 10/6. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmek için hükümlünün cezasının 31.07.2023 tarihinden önce kesinleşmiş ve infaza başlamış olmasının gerektiği, düzenlemenin 31.07.2023 tarihi itibariyle ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüleri kapsadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine, merci mahkemesince, infaza geç başlanmasında hükümlünün kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmış ise de,
İnfaz dosyası kapsamına göre;
Adı geçen hükümlünün 21.05.2013 tarihinde işlemiş olduğu uyuşturucu madde ticareti suçundan Siverek 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.01.2016 tarihli ve 2014/67 Esas, 2016/9 Karar sayılı kararı ile 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum olduğu, anılan kararın Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 17.07.2023 tarih 2021/10906 Esas, 2023/6457 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesi üzerine, hapis cezasının infazı için ilamın 16.08.2023 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
İlamın infazına 19.09.2023 tarihinde Diyarbakır 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başlanıldığı, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 20.09.2023 tarihli ve 2023/7-11832 sayılı müddetnamesine göre koşullu salıverilme tarihinin 16.04.2028, hakederek tahliye tarihinin 15.10.2030 olduğu,
29.09.2023 tarihinde Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılmasına karar verilen ve cezasını Diyarbakır Açık Ceza İnfaz Kurumunda infaz eden hükümlü tarafından denetimli serbestlik tedbirinden faydalanmak için talepte bulunulduğu anlaşılmakla;
15.07.2023 tarihli ve 32249 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7456 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10. maddenin 2. fıkrasında yer alan, "31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin talebi aranmaksızın, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına infaz hakimi tarafından karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeden, 31.07.2023 tarihi itibarıyla Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin faydalanabileceği, beş yıl ve daha az süre kalma şartının 31.07.2023 tarihi itibarıyla sağlanması gerektiği nazara alındığında,
Her ne kadar hükümlünün 31.07.2023 tarihinden önce 17.07.2023 tarihinde kesinleşmiş infazı gereken ilamı bulunmakta ise de, mahkemesince hapis cezasının infazı için ilamın 16.08.2023 tarihinde savcılığa gönderildiği ve infaz savcılığınca 29.08.2023 tarihinde yakalama emri düzenlenerek hükümlünün 19.09.2023 tarihinde yakalanarak ceza infaz kurumuna alındığı, geçici 10. maddeden yararlanılabilmesi için hükümlünün 31.07.2023 tarihi itibarıyla Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunması diğer bir anlatımla cezasının infazına başlanması gerektiği, ancak 17.07.2023 tarihinde kesinleşen ilamın 16.08.2023 tarihinde infaz için Cumhuriyet Başsavcılığına geç gönderilmesi nedeniyle yaşandığı iddia edilen mağduriyet hakkında hükümlünün bulunduğu infaz kurumu tarafından yapılabilecek bir durum bulunmadığı, kaldı ki ilamın kesinleştiği tarihte infaza verilmesi halinde dahi hükümlünün 31.07.2023 tarihinden önce ceza infaz kurumuna alınıp alınmayacağının belirsiz olduğu, bu haliyle 31.07.2023 tarihi itibarıyla cezasının infazına başlanılmayan ve Covid-19 salgın hastalığı izninde bulunmayan hükümlünün geçici 10. maddeden yararlanamayacağı, denetimli serbestlik tedbirinden 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi gereğince koşullu salıverilmesine bir yıl kala faydalanabileceği gözetilmeksizin, itirazın reddine yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 6 ncı maddesinin (1) nci fıkrası;
Geçici Madde 6 – (Ek: 15/8/2016-KHK-671/32 md.; Değiştirilerek kabul: 9/11/2016-6757/28 md.) (Değişik:14/4/2020-7242/52 md.)
(1) 30/3/2020 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun kasten öldürme suçları (madde 81, 82 ve 83), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (madde 87, fıkra iki, bent d), işkence suçu (madde 94 ve 95), eziyet suçu (madde 96), cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104 ve 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137 ve 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre, “üç yıl” olarak uygulanır.
3. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçi 9 uncu maddesinin (6) ncı fıkrası;
(6) Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar hariç olmak üzere, toplam hapis cezası on yıldan az olanlar bir ayını, on yıl ve daha fazla olanlar ise üç ayını kapalı ceza infaz kurumunda geçirmiş olan iyi hâlli hükümlülerden ilgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmalarına bir yıl veya daha az süre kalanlar, talepleri hâlinde açık ceza infaz kurumlarına gönderilebilirler. Bu hükümlüler, açık ceza infaz kurumlarında barındırılır. İlgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya, beşinci fıkrada belirtilen süreler içinde hak kazandıkları takdirde beşinci fıkra uyarınca izinli sayılırlar. Beşinci fıkrada belirtilen sürenin tamamlanmasından sonra ise açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanıp kazanmadıklarına bakılmaksızın, 95 inci maddede düzenlenen izin hakkından yararlanırlar. Bu fıkra hükmü 31/7/2023 tarihine kadar uygulanır.
4. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 10 uncu maddesinin (6) ncı fıkrası;
Geçici Madde 10- (Ek: 14/7/2023-7456/15 md.)
(6) Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar hariç olmak üzere, 31/7/2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden, toplam hapis cezası on yıldan az ise bir ayını, on yıl ve daha fazla ise üç ayını bu kurumlarda geçirip ilgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasına üç yıl veya daha az süre kalanlar, bu şartların oluştuğu tarih itibarıyla açık ceza infaz kurumlarına ayrılabilir. Bu hükümlüler ile 31/7/2023 tarihinde geçici 9 uncu maddenin altıncı fıkrası kapsamında açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler, talepleri hâlinde en az üç ay açık ceza infaz kurumunda kalmış olmak şartıyla ilgili mevzuat uyarınca cezaların denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından üç yıl erken yararlandırılır.
Şeklinde düzenlenmiştir.
5. Hükümlünün, uyuşturucu madde ticareti suçundan Ağır Ceza Mahkemesinde verilen mahkumiyet hükmünün 17.07.2023 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşen mahkumiyet hükmünün infazı amacıyla mahkemesince 16.08.2023 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği anlaşılmaktadır.
6. Hükümlü hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan verilen ve kesinleşen 7 yıl 6 ay hapis cezasının infazı infazı amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20.09.2023 tarihli ve 2023/7-11832 sayılı müddetnameye göre, hükümlünün cezasının infazına 19.09.2023 tarihinde Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başlandığı, şartla tahliye tarihinin 16.04.2028, bihakkın tahliye tarihinin ise 15.10.2030 olarak belirlendiği, hükümlünün cezasının infazı sırasında 29.09.2023 tarihinde Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
7. Hükümlünün 08.02.2024 tarihli dilekçesi ile denetimli serbestlikten yararlanmak istediğini bildirmiştir.
8. Hükümlünün infaza konu cezasının uyuşturucu madde ticareti suçundan almış olduğu 7 yıl 6 ay hapis cezası olup, uyuşturucu madde ticareti suçunun 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen ve 7242 sayılı Kanun’un 52 nci maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un geçici 6 ncı maddesinde sayılan istisna suçlardan olması nedeniyle, şartla tahliye tarihine bir yıl kala denetimli serbestlik tedbirinden yararlanmasının mümkün olduğu görülmektedir.
9. 7456 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddenin altıncı fıkrasında yer alan, "Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar hariç olmak üzere, 31/7/2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden, toplam hapis cezası on yıldan az ise bir ayını, on yıl ve daha fazla ise üç ayını bu kurumlarda geçirip ilgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasına üç yıl veya daha az süre kalanlar, bu şartların oluştuğu tarih itibarıyla açık ceza infaz kurumlarına ayrılabilir. Bu hükümlüler ile 31/7/2023 tarihinde geçici 9 uncu maddenin altıncı fıkrası kapsamında açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler, talepleri hâlinde en az üç ay açık ceza infaz kurumunda kalmış olmak şartıyla ilgili mevzuat uyarınca cezaların denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından üç yıl erken yararlandırılır." düzenlemesine göre hükümlünün hukuki durumu değerlendirildiğinde, cezasının infazı amacıyla 19.09.2023 tarihinde Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alınan, 29.09.2023 tarihinde Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılmasına karar verilen ve şartla tahliye tarihi 16.04.2028 olup, denetimli serbestlikten şartla tahliye tarihine ancak bir yıl kala yararlanması mümkün olan hükümlünün bu madde hükmünden yararlanmasının mümkün olmadığı, maddede yer alan "31/7/2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden," şeklinde açıkça belirtildiği gibi 31.07.2023 tarihi itibariyle kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin bu düzenlemeden yararlanarak, cezaların denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından üç yıl erken yararlandırılmaları yönünde yasa koyucunun iradesini, yoruma açık olmayacak şekilde ortaya koyduğu, düzenlemenin kapsamının yorum yoluyla genişletilmesinin, düzenlemede öngörülen şartlar dikkate alındığında mümkün olmadığı, hükümlünün 31.07.2023 tarihinde Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunmaması nedeniyle, düzenlemenin kapsamı dışında olup, bu düzenlemeden yararlandırılmak suretiyle erken denetimli serbestliğe ayrılmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
10. 7456 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddenin altıncı fıkrasında yer alan düzenlemenin geçici bir düzenleme olduğu ve maddede kabul edilen tarih itibariyle diğer öngörülen şartları da taşıyan hükümlüler ile ilgili sınırlı bir uygulama alanının olduğu kabul edilerek, hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına yönelik talebinin yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle reddine dair İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın reddi yerine kabulüne ilişkin itiraz merciince verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 11.03.2024 tarihli ve 2024/551 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.03.2025 tarihinde karar verildi.