"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/104 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Hırsızlık suçlarından sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 143, 35 ve 31/3. (3. kez) maddeleri uyarınca 5 ay 15 gün (3 kez) hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Kanun'un 50/1-d maddesi gereğince 5 ay 15 gün boyunca Şanlıurfa spor maçlarına gitmekten yasaklanması tedbirine çevrilmesine dair Şanlıurfa 1. Çocuk Mahkemesinin 24.11.2010 tarihli ve 2010/495 Esas, 2010/895 Karar sayılı kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesini takiben, sanığın seçenek tedbirine uygun davranmaması nedeniyle yapılan ihbar üzerine, hükümlü hakkında Şanlıurfa 1. Çocuk Mahkemesince 5 ay 15 gün boyunca Şanlıurfa spor maçlarına gitmekten yasaklanması şeklinde verilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilemediği, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumunda başka cezalarını infaz etmekte olduğu, koşullu salıverilme tarihinin 02.07.2032 olduğu, bu durumda seçenek tedbirinin uygulanma imkanının bulunmadığı, koşullu salıverilme tarihi göz önüne alındığında seçenek tedbirinin infaz sonrasına bırakılmasının seçenek tedbirinin uygulanma amacına uygun düşmeyeceği, bu sebeple infazı mümkün olmayan seçenek tedbirin kaldırılmasına ilişkin Bitlis İnfaz Hakimliğinin 24.01.2022 tarihli ve 2022/188 Esas, 2022/167 Karar sayılı kararına karşı sanık tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.03.2022 tarihli ve 2022/104 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 11.10.2022 tarihli ve 94660652-105-13-8958-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.07.2024 tarihli ve 2024/60041 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.07.2024 tarihli ve 2024/60041 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre, Şanlıurfa 1. Çocuk Mahkemesinin 24.11.2010 tarihli kararı ile sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının Şanlıurfa spor maçlarına gitmekten yasaklanması seçenek yaptırımına çevrildiği, Bitlis İnfaz Hakimliğinin 24.01.2022 tarihli kararı ile Şanlıurfa spor maçlarına gitmekten yasaklanması seçenek yaptırımına çevrilmesi tedbirinin kaldırıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50/7. maddesine göre; ''Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, infaz hâkimliğince tedbir değiştirilir.'' şeklinde açıklandığı üzere hükümlü hakkında verilen seçenek tedbirin değiştirilmesine karar verilmesi gerekirken hükümlü hakkında verilen seçenek tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi sebebiyle, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar başlıklı 50 nci maddesinin konu ile ilgili (1), (3), (5), (6) ve (7) inci fıkraları;
“ (1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;
a) Adlî para cezasına,
b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,
c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,
d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,
e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir.
......
(3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.
.....
(5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.
(6) Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, infaz hâkimliği kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhal infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmaz.
(7) Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, infaz hâkimliğince tedbir değiştirilir.”
Şeklinde düzenlenmiştir.
3. 5237 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin üçüncü fıkrasında daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında ise çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır şeklinde düzenleme yapılmıştır.
4. Her ne kadar 5237 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin altıncı fıkrasında seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin altıncı fıkrasının çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.
5. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.02.2014 tarihli ve 789 Esas, 56 Karar sayılı kararında, 5237 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin altıncı fıkrasının yalnızca yetişkin sanıklarla ilgili bir düzenleme olduğu çocuk sanıklarla ilgili olarak uygulama imkanı olmadığı, seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmeyen çocuk sanık hakkında 50 nci maddenin altıncı fıkrası uyarınca hapis cezasının tamamen ya da kısmen infazına karar verilmeyerek, adli para cezasına çevirmede dahil olmak üzere, 50 nci maddenin birinci fıkrasında yer alan diğer seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
6. Bu açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde; hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezası 5237 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan seçenek tedbire çevrilen, ancak seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmeyen çocuk sanık hakkında, 50 nci maddenin birinci fıkrasında yer alan diğer seçenek yaptırımlardan birisine hükmedilmesi gerektiği halde seçenek kaldırılmasına dair verilen karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine ilişkin itiraz merciince verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 17.03.2022 tarihli ve 2022/104 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.10.2024 tarihinde karar verildi.