Logo

1. Ceza Dairesi2024/562 E. 2024/4738 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs ve kasten yaralama suçlarını oluşturup oluşturmadığı, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve gönüllü vazgeçme ile teşebbüs indiriminin değerlendirilip değerlendirilmediği hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kast unsurunun gerçekleşmediği, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiği, gönüllü vazgeçme hükümlerinin tartışılmaması ve teşebbüs indiriminde eksik ceza tayini yapılması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2021/311 E., 2023/468 K.

SUÇLAR : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama

HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık ve müdafileri tarafından hükümlerin duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma günü belirlenerek sanık müdafilerine meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesine rağmen, sanık müdafilerinin

belirlenen gün ve saatte hazır bulunmadığı anlaşıldığından, duruşmasız olarak yapılan incelemede gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.12.2015 tarihli ve 2015/187 Esas, 2015/287 Karar sayılı kararının Cumhuriyet savcısı (aleyhe) tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 01.07.2021 tarihli ve 2021/9547 Esas, 2021/11625 Karar sayılı ilâmı ile gerekçesiz, eksik inceleme ve yetersiz rapora dayanılarak hüküm kurulması nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

2. Bozma ilâmı üzerine Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.11.2023 tarihli ve 2021/311 Esas, 2023/468 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;

a. Mağdur ...'a karşı kasten yaralama suçundan,5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 53/1 maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

b. Mağdur ...'a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 81/1, 35/2, 53/1, 63/1. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık ve müdafilerinin temyiz istekleri; suçların unsurlarının oluşmadığına, mahkûmiyet hükümleri kurulmasının usûl ve yasaya aykırı olduğuna, suçların vasfının hatalı belirlendiğine, sanığın kastının bulunmadığına, taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanığın adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, eksik inceleme ile karar verildiğine, teşdid hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna, teşebbüs nedeniyle fazla ceza tayin edildiğine, takdirî indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine ve vesaire ilişkindir.

III. GEREKÇE

Sanık, mağdurlar ve tanık ...'in arkadaş oldukları, olay günü taraflar ile tanık ...'nın bir gazinoya gidip beraber alkol aldıkları, sonrasında gazinodan çıkıp mağdur ...'ın kullandığı ... plakalı araca Alanya'ya dönüş için bindikleri, şoför koltuğunda mağdur ...'ın, ön yolcu koltuğunda tanık ...'nın, arka koltuk sol tarafta mağdur ...'un, arka koltuk sağ tarafta ise sanığın oturduğu, seyir halinde iken mağdur ...'ın sanığa hitaben "enişte burada kimse yoktur, silahınla bir el ateş etsene" dediği, sanığın da alkollü olması sebebiyle kabul etmediği ancak sıkması için kendisine verebileceğini söylediği ve üzerinde taşıdığı 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak niteliği haiz 9 mm çaplı ruhsatsız tabancasını çıkartıp mermiyi namluya verdiği sırada silahın bir anda peş peşe ateş aldığı, mermi çekirdeklerinin birinin mağdur ...'un sağ dizine, diğerlerinin ise mağdur ...'ın sağ kürek kemiği üzerine ve altına isabet ettiği, ateşli silah yaralanması nedeniyle mağdur ...'un basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde, mağdur ...'ın ise yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, hayat fonksiyonlarını ağır (5) derecede etkiler nitelikte kemik kırığına ve duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaralandıkları, mağdurların yaralandığını gören sanık ile tanık ...'nın mağdur ...'ı arka koltuğa aldıkları ve sanığın ön yolcu koltuğuna,

tanık ...'nın ise şoför koltuğuna geçtiği, tanık ...'nın sevk ve idaresindeki araçla yaralı olan mağdurları birlikte hastaneye götürdükleri anlaşılan olayda;

1. Sanık ile mağdurların arkadaş olmaları, aralarında herhangi bir husumet bulunmaması, olay anında aralarında herhangi bir tartışma yaşanmaması, hem sanığın hem mağdurların hem de tanık ...'nın olayın kazaen gerçekleştiğini belirtmeleri, olay anına ilişkin bilgi ve görgüsü olan başka kimsenin bulunmaması, bozma ilâmına uyularak aldırılan adli rapor içeriğine göre mağdur ...'ın yaralanmalarının sırt sağ kürek kemiği üzerinde ve altında olması, yine mağdur ...'un ise sağ dizinden yaralanması karşısında mağdurların yara yerleri ile araç içerisinde oturdukları yere dair beyanlarının uyumlu olduğu, sanığın aşamalarda mermiyi namluya süreceği esnada silahın ateş aldığını savunması ve mağdur ...'ın kısa aralıklarla silahın iki kez patladığını duyduğunu belirtmesi ve bu hususların suçta kullanılan tabancanın horozunda arıza olduğunu tespit eden uzmanlık raporu içeriği ile doğrulanması ve mağdurların yaralanmaları akabinde sanık ile tanık ...'nın mağdurları hastaneye birlikte götürmeleri karşısında; sanığın mağdurları öldürme ya da yaralama kastı ile hareket ettiğinden bahsedilemeyeceği, alkollü olan sanığın araç içerisinde dar bir ortamda silahın mekanizmasını çekip bırakmanın, namluya mermi sürmenin araç içerisindeki herhangi bir kişinin yaralanmasına ya da ölümüne neden olabileceğini öngörmesi gerektiği, ancak sanığın bu sonucu öngörmesine rağmen arkadaşları olan mağdurlara karşı kayıtsız kalarak eylemi gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, dolayısıyla olası kast hükümlerinin uygulanmasının da mümkün olmadığı, öngörülen muhtemel neticenin meydana gelmesinin sanık tarafından istenmemesine rağmen neticenin meydana gelmesinin engellenemediği de gözetildiğinde suç vasfının 5237 sayılı Kanun'un 89/4 ve 22/3. maddelerinde düzenlenen bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçu olarak belirlenmesi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mağdur ...'a karşı kasten öldürmeye teşebbüs, mağdur ...'a karşı ise kasten yaralama suçlarından hükümler kurulması,

2. Kabul ve uygulamaya göre de;

a. Mağdur ...'ın sanığın eylemi neticesinde yaralanması akabinde sanık ve tanık ... tarafından hastaneye götürülmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun'un 36. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükümlerinin sanık lehine uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılmaması,

b. Sanık hakkında mağdur ...'a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümde; teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte gözetilerek üst sınıra yakın bir ceza tayini yerine yazılı şekilde 10 yıl hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza tayini,

Hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünde (1) numaralı bentte açıklandığı üzere suç vasfında yanılgıya düşülmesi, (2-a) ve (2-b) numaralı bentlerde açıklandığı üzere kabul ve uygulamaya göre de gönüllü vazgeçme hükümlerinin tartışılmaması ve teşebbüsün derecesinde yanılgıya düşülmesi suretiyle eksik ceza tayini nedenleriyle

Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.11.2023 tarihli ve 2021/311 Esas, 2023/468 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafilerinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.06.2024 tarihinde karar verildi.