"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/293 E., 2017/158 K.
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması
Şile Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.04.2017 tarihli ve 2016/293 Esas, 2017/158 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, kemik kırığı, 62, 53, 58. maddeleri gereğince 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 12.09.2017 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309/1. maddesi uyarınca, 03.07.2024 tarihli ve 2024/12112 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19.07.2024 tarihli ve KYB-2024/77172 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19.07.2024 tarihli ve KYB-2024/77172 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"1) Dosya kapsamına göre; sanığın, olay günü gittiği kafede gördüğü eski kız arkadaşı olan mağdur ...'in yanında bulunan kişilerle kafeden ayrılmaları üzerine adı geçen mağduru vücudunda kemik kırığı olacak şekilde kasten yaraladığının iddia ve kabul edildiği olayda, her ne kadar yüklenen suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Mağdurda oluşan yaralanmaya ilişkin olarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 02.10.2015 tarihli ve 2273 sayılı raporda, alveol fraktürleri şeklindeki yaralanmanın tıbbi müdahale ile giderilebilir olduğu bildirilmiş ise de, İstanbul Anadolu Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 03.03.2016 tarihli ve 2016/4909 sayılı raporda söz konusu yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin ve mağdurda orta (2) derecede kemik kırığı mevcut olduğunun bildirildiği, bu itibarla söz konusu iki rapor arasında çelişki bulunduğunun anlaşılması karşısında, çelişkinin giderilmesini sağlamak amacıyla mağdurun Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine sevki sağlanarak somut olaya ilişkin yeni bir rapor aldırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2) Kabule göre de;
Sanık hakkında yüklenen suçtan Mahkemece hüküm kurulduğu sırada temel ceza olarak 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası belirlendikten sonra, sanığın eylemi neticesinde mağdurda kemik kırığı oluştuğu kabul edilerek, anılan hapis cezası üzerinden 1/6 oranında artırım yapıldığı sırada uygulama maddesi olarak anılan Kanun'un 87/3. maddesinin gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, hüküm fıkrasında anılan uygulama maddesi belirtilmeyerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 232/6. maddesine aykırı davranılmasında isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. Hükümlünün, 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesi uyarınca belirlenen cezasından kemik kırığı nedeniyle (1/6) oranında artırım yapılırken, uygulanan kanun maddesinin hükümde "5237 sayılı Kanun'un 87/3. maddesi" olarak gösterilmemesi, mahallinde hükme ilavesi mümkün bir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
2. Mağdur hakkında Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim olunan 02.10.2015 tarihli adlî muayene raporunda mağdurun alveol fraktürüne neden olan yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu bildirilmiş ise de; mağdur hakkında İstanbul Anadolu Adlî Tıp Şube Müdürlüğü tarafından tanzim olunan 03.03.2016 tarihli adlî muayene raporunda, kemik kırığına neden olan yaralanmanın adlî tıp kriterlerine uygun şekilde tespit edildiği, her iki raporda tespit edilen yaralanma bulgusunun hükme esas alınacak yeterlilikte bulunduğu, Ümraniye Devlet Hastanesince düzenlenen raporda sadece yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğuna dair tespitin raporlar arasında çelişkiye neden olmayacağı, ayrıca hükümlünün mağdura yönelik eylemi ile meydana gelen neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama niteliğindeki "kemik kırığı"nın adlî tıp kriterleri ve Dairemizin uygulamalarına göre basit tıbbi müdahale ile giderilmesinin mümkün bulunmadığı dikkate alınarak temel cezanın 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesi uyarınca belirlenmesine ilişkin Mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik bulunmadığı belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.11.2024 tarihinde karar verildi.