Logo

1. Ceza Dairesi2024/5738 E. 2024/6989 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlünün gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin, daha önce verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkûmiyet cezasından mahsup edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün mahsup talebinin reddine karar verilen dosyalardan birinde, gözaltı süresinin yakalama kararına dayandığı gerekçesiyle mahsup talebinin reddedilmiş olması, ancak yakalama kararına dayalı gözaltı olsa dahi, mahkumiyet kararının kesinleşme tarihinin ve gözaltı süresince şahsi hürriyetin kısıtlanıp kısıtlanmadığının tespit edilmeden mahsup talebinin reddedilmesinin eksik inceleme sonucu olduğu gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI :2023/261 değişik iş

İNCELEME KONUSU KARAR :İtirazın reddine

KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Nitelikli dolandırıcılık ve muhtelif suçlardan Eskişehir 1. İnfaz Hâkimliğinin 14.11.2022 tarihli ve 2022/12356 Esas, 2022/12357 Karar sayılı içtima kararı ile 49 yıl 124 ay 30 gün hapis cezasına hükümlü ...'nin, bu cezasının infazı sırasında daha önceden gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin mahsup edilmesi yönündeki talebinin kısmen kabulü ile Kocaeli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/254 Esas sayılı dosyasında 29.07.2008-30.07.2008 tarihleri arasındaki bir günlük gözaltı süresi ve tutuklulukta geçirdiği 30.07.2008-10.06.2009 tarihi arasındaki süreler, İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2000/1128 Esas sayılı dosyasında 21.10.2000 - 07.12.2000 tarihleri arasındaki süreler ve İstanbul (Çağlayan)10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2001/52 Esas, sayılı dosyasında ise 04.04.2001 tarihinde gözaltında kaldığı süre yönünden mahsup şartlarının oluşmadığından bahisle bu dosyalara ilişkin taleplerinin reddine dair Bafra İnfaz Hâkimliğinin 22.03.2023 tarihli ve 2023/877 Esas, 2023/899 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2023/261 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 14.05.2024 tarihli ve 94660652-105-55-12038-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.07.2024 tarihli ve 2024/600024 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.07.2024 tarihli ve 2024/600024 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Ferizli Asliye Ceza Mahkemesinin 07.10.2015 tarihli ve 2008/87 Esas, 2015/394 Karar sayılı dosyasına konu 19.11.2012 tarihli gözaltı süresinin mahsubu talebinin kabulünün gerekçe kısmında belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında bu tarihin 30.06.2004 tarihi olarak belirtilmesi ve İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.07.2008 tarihli ve 2001/835 Esas, 2008/654 Karar sayılı kararının kesinleşme tarihinin 31.07.2008 olduğu halde 31.07.2018 tarihi olarak gerekçe kısmında belirtilmesinin mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğu gözetilerek yapılan incelemede;

Dosya kapsamına göre;

Hükümlünün mahsup talebinin reddine karar verilen dosyalardan İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2001/52 esas sayılı dosyasında hükümlünün mahkûmiyetine karar verildiği, bu dosyada 04.04.2001 tarihli 1 günlük gözaltı süresinin yakalama kararına binaen alındığı, bu nedenle anılan İnfaz Hâkimliğince talebin reddine karar verilmiş ise de, anılan karar temin edilip dosya içerisine alınıp kararın hangi tarihte kesinleştiği belirlenerek, ayrıca hükümlü hakkında Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'nin 6/7. fıkrası gereğince "Yakalama ve Gözaltına Alma Tutanağı Şüpheli ve Sanık Hakları Formu"nun tanzim edilip edilmediği, hükümlünün gözaltında ya da tutuklu kalıp kalmadığı veya şahsi hürriyeti kısıtlayan bir halinin bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra, talebe konu mahsup şartlarının oluşup oluşmadığına karar verilmesinin gerekmesi karşısında, itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

Şeklinde düzenlenmiştir.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 06.03.1940 tarihli ve 1940/5-68 sayılı kararına, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31.01.2006 tarihli, 2006/4-7 sayılı kararına göre; hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran hallerin bir başka mahkumiyet kararında yer alan cezadan mahsup edilebilmesi için, mahsup istenen mahkumiyete ait suçun, tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmesi gerekmektedir.

3. İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2001/52 Esas sayılı dosyasında hükümlünün mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmakla, verilen kararın dosya içerisine alınması ve hangi tarihte kesinleştiğinin belirlenmesinden ve bu dosyada hükümlü hakkında Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'nin 6/7. fıkrası gereğince "Yakalama ve Gözaltına Alma Tutanağı Şüpheli ve Sanık Hakları Formu"nun tanzim edilip edilmediği, gözaltı ya da tutuklu kalıp kalmadığı veya şahsi hürriyeti kısıtlayan bir halinin bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra, hükümlünün mahsup talebi ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu verilen karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine ilişkin itiraz merciince verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Bafra Ağır Ceza Mahkemesince verilen 05.04.2023 tarihli ve 2023/261 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.10.2024 tarihinde karar verildi.