"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/583 E., 2022/1907 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.03.2018 tarih, 2018/11-38 Esas ve 2018/113 Karar sayılı kararı uyarınca hüküm türü değiştirilerek ilk kez mahkumiyet kararı verilmiş olduğundan temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.05.2019 tarihli ve 2019/508 Esas, 2019/1037 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, davanın düşmesine karar verilmiştir.
2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 16.09.2022 tarihli ve 2022/583 Esas, 2022/1907 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun
(5237 sayılı Kanun) 86/2, 86/3-a,b,e, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri; atılı suçun sabit olmadığına ilişkindir.
III. GEREKÇE
Sanık hakkında, kızı olup henüz 11 yaşını doldurmamış mağdura yönelik eylemi sebebiyle başlatılan soruşturmada, kasten yaralama suçundan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 07.11.2018 tarih ve 2018/29010 Karar sayılı kararıyla Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK) verildiği, mağdurun velisi sıfatıyla kanuni temsilcisi olan sanığın menfaati ile mağdur küçüğün menfaatinin çatışması durumunda Türk Medeni Kanunu'nun 426/2. maddesi uyarınca işlem yapılarak temsil kayyımı atanması ve KYOK kararının ayırt etme gücü bulunmayan mağdurun kanuni temsilcisi konumunda olacak kayyıma tebliğ edilmesi, 5271 sayılı Kanun'un 234/2. maddesi uyarınca görevlendirilen vekilin karara karşı itiraz iradesi ile kayyımın itiraz iradelerinin çelişmesi halinde, kanuni temsilcinin iradesine üstünlük tanınması gerektiği; itiraz hak ve yetkisi mağdura temsil kayyımı olarak atanan ...'a ait olduğu ve kayyımın Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar'ın kendisine tebliğine rağmen karara karşı itirazda bulunmadığının anlaşılması karşısında; karara itiraz hakkı bulunmayan mağdur vekilinin KYOK kararına itirazının kabulüne karar veren Eskişehir 1. Sulh Ceza Hakimliği kararının hukuki değerden yoksun olduğu anlaşıldığından, yeni delil ortaya çıkmadıkça aynı fiilden dolayı kamu davası açılamayacağını düzenleyen ve kişilere hukuki güvenlik sağlayan 5271 sayılı Kanun'un 172/2. maddesi gözetilerek, mahkemece söz konusu davayla ilgili olarak 5271 sayılı Kanun'un 223/7. maddesi uyarınca davanın reddine kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde yargılamaya devam edilerek mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 16.09.2022 tarihli ve 2022/583 Esas, 2022/1907 Karar sayılı kararının "kovuşturma şartı" yönünden 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-b. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.11.2024 tarihinde karar verildi.