"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2024/1241 E., 2024/1799 K.
SUÇ : Nitelikli kasten öldürme
KARAR : Direnme
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 14.02.2024 tarihli ve 2022/1-356 Esas, 2024/53 Karar sayılı bozma ilâmı sonrası Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına ve Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 14.09.2021 tarihli ve 2020/4828 Esas, 2021/12125 Karar sayılı bozma kararına karşı direnilmesine karar verilmiş ise de Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 31.10.2017 tarihli ve 2017/1-290 Esas, 2017/443 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bozma ilamı ile önceki hükümlerin ortadan kalktığı, bu nedenle bu kararın direnme kararı niteliğinde olmayıp "yeni hüküm" niteliğinde olduğu yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin
kararı temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafinin ve katılanlar vekilinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299/1. maddesi gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.10.2019 tarihli ve 2018/1314 Esas, 2019/914 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında maktule yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 82/1-d ve 53/1-2-3. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 01.07.2020 tarihli ve 2020/149 Esas, 2020/1549 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 82/1-d, 29/1 ve 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 24 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. Samsun Bölge Adliyesi Mahkemesi 1. Ceza Dairesi kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 14.09.2021 tarihli ve 2020/4828 Esas, 2021/12125 Karar sayılı kararı ile oy çokluğu ile eksik ceza tayini nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304/2-b maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 10.01.2022 tarihli ve 2021/3192 Esas, 2022/87 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 307/4 maddesi uyarınca önceki hükümde direnilmesi ile sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 82/1-d, 29/1 ve 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 24 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
5. Samsun Bölge Adliyesi Mahkemesi 1. Ceza Dairesi kararının katılanlar vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 09.06.2022 tarihli ve 2022/3097 Esas, 2022/4825 Karar sayılı kararı ile oy çokluğu ile direnme kararı yerinde görülmeyerek dava dosyasının Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmesine, karar verilmiştir.
6. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 14.02.2024 tarihli ve 2022/1-356 Esas, 2024/53 Karar sayılı kararı ile "5271 sayılı Kanun'un 307/1. maddesine aykırılık oluşturulması" nedeniyle diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına, karar verilmiştir.
7. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 27.05.2024 tarihli ve 2024/1241 Esas, 2024/1799 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 307/4 maddesi uyarınca önceki hükümde direnilmesi ile sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 82/1-d, 29/1 ve 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 24 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz istemi, suç vasfına, haksız tahrikin bulunmadığına ve indirim yapılmadan sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması gerektiğine, ilişkindir.
2. Katılan kurum vekilinin temyiz istemi, haksız tahrik indirimi yapılmaması gerektiğine, ilişkindir.
3. Sanık müdafiinin temyiz istemi, haksız tahrik indirim oranına ve takdiri indirim maddesinin uygulanması gerektiğine, ilişkindir.
III. GEREKÇE
1.Sanık ile maktulün evli oldukları ancak olay tarihinde fiilen ayrı yaşadıkları ve boşanma davalarının bulunduğu, sanığın maktul ile müşterek çocuğunu görmek için Samsun'a gelmesine rağmen çocuğu alıp, annesinin ve kızkardeşinin yanına bıraktıktan sonra maktul ile birlikte gezmeye başladıkları, birkaç mekanda oturduktan sonra maktulü araçla olayın meydana geldiği yere götürdüğü, burada maktulle tartışan sanığın önceden araçta bulundurduğu bıçakla maktulü 25 yerinden bıçaklayarak otopsi raporuna göre maktulün kesici delici alet yaralanmasına bağlı iç organ delinmesinden gelişen iç kanama sonucu öldüğü olayda;
2. Ceza Genel Kurulu kararı öncesinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesi direnme kararında sanığın aksi kanıtlanamayan savunmasına göre haksız tahrik indirimi yapılması nedeniyle maktulün cep telefonu ve HTS kayıtları incelenerek olay gününe ait sanığın savunmasında belirttiği şekilde maktulün başka erkeklerle telefon görüşmeleri ve mesajlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi için raporlandırılması, Ceza Genel Kurulu bozma kararı sonrasında Samsun Bölge Adliye Mahkemesince yukarıdaki gerekçenin genişletilerek maktulün sanığı aldattığı iddiasının kabul edilmesi karşısında,
3. Sanığın aşamalarda maktulün kendisini aldattığına yönelik beyanları ile tanıklar ... ve ...'in de sanığın bu beyanına benzer beyanları nazara alınarak maktul ... sanığın birbirlerine karşı açtıkları boşanma davasının dosyasının onaylı bir suretinin dosyaya alınması gerektiğinin gözetilmemesi ve sanık müdafii tarafından mahkemesine sunulan 30.09.2019 havale tarihli dilekçe ekinde bulunan Whatsapp
çıktılarının maktule ait olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklandığı üzere katılanlar ... ve ... vekili ile katılan kurum vekilinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 27.05.2024 tarihli ve 2024/1241 Esas, 2024/1799 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, Üye ...'in hükme yönelen temyiz istemlerinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki karşı oyu ve oy çokluğuyla BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-b maddesi uyarınca Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.04.2025 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
Temyiz incelemesi yapan Dairemizin çoğunluk görüşü Samsun Bölge Adliye Mahkemesi kararının "eksik inceleme" yönünden usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir. Dosya kapsamına, sanığın tüm aşamalardaki istikrarlı ve aksi ispatlanamayan savunmalarına, tanıklar ... ve ...'nin anlatımlarına ve gerekçeye göre, maktul ... sanığın olay tarihinde evli oldukları, aralarında karşılıklı açılan boşanma davasının bulunduğu, sanığın tüm aşamalarda sadakatsizlik yönünde savunma yaptığı, olay günü maktulün kendisine yönelik tahrik ve tahkir edici sözlerinin üzerinde yarattığı öfkenin tesiri altında eylemini gerçekleştiren sanığa verilen cezada TCK 29 m. uyarınca asgari düzeyde tahrik indirimi yapılması usul ve kanuna uygun olduğundan, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin kararına yönelen temyiz istemlerinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, kararın bozulmasına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.