Logo

1. Ceza Dairesi2024/6259 E. 2025/960 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçuna yardım edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin yardım etmek suretiyle gerçekleştirildiğinin saptanması, haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmaması ve ceza tayininin yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlenmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2024/294 E., 2024/409 K.

SUÇ : Kasten öldürmeye yardım etme

HÜKÜM : Mahkumiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun'un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun'un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmek, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.01.2023 tarihli ve 2021/45 Esas, 2023/35 Karar sayılı kararı ile kurulan hükme yönelik sanık müdafileri ve katılanlar vekilinin istinaf başvurusu üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, 30.03.2023 tarihli ve 2023/431 Esas, 2023/471 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, bu kararın sanık müdafileri ve katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 26.03.2024 tarihli ve 2023/6588 Esas, 2024/2068 Karar sayılı ilâmı ile sanık hakkında yardım etme hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.07.2024 tarihli ve 2024/294 Esas, 2024/409 Karar sayılı kararı ile; sanık ... hakkında maktule karşı kasten öldürmeye yardım etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 39 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca 5237 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi gereği ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanığın sadece tarafları ayırmaya çalışıp suça iştirak etmediğine, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

Katılanlar vekillerinin temyiz sebepleri özetle; sanığın eyleme asli fail olarak iştirak ettiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, dosyada mevcut delillerin isabetli şekilde değerlendirildiği, eylemin sanık tarafından yardım etmek suretiyle gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, maktulden kaynaklanan haksız bir söz ya da ... bulunmadığından sanık lehine haksız tahrik indiriminin uygulanma koşullarının oluşmadığı, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, takdiri indirim hükümleri yönünden mahkemenin takdir yetkisi dikkate alınarak yerinde, yeterli ve kanunî bir gerekçeyle uygulanmamasına karar verildiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin ve katılanlar vekillerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.07.2024 tarihli ve 2024/294 Esas, 2024/409 Karar sayılı kararında sanık müdafiince ve katılanlar vekillerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy çokluğuyla TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanık müdafinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.02.2025 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY:

İnceleme konusu yapılan davada hukuki uyuşmazlık konusu sanıklardan ...'ın hukuki durumunun ne olduğu yolundadır.

Olay günü öncesinde sanıklardan ... ...'n eski kız arkadaşı (ve dava tarihi itibariyle eşi olan) ... ile arasının bozulması üzerine ... 5-6 ay kadar maktul ile ... ilişkisi yaşamış ancak maktulün kendi beyanına göre kötü alışkanlıkları nedeniyle ayrılmıştır. Ardından yeniden sanık ...'a dönmek istemiştir. Bu aşamada sanık ... ile maktul arasında husumet oluşmuş hatta bunların birbirlerine karşı tehdit eden uyuşmazlıkları resmi kayıtlara yansımıştır. Olay öncesinde de ... ile maktul arasında karşılıklı silahlı eylemler vardır.

Bu çerçeve içinde olay günü maktul dava dışı ... adlı bir kadınla İstanbul'da meskun mahal olmayan herkesin rahatça gelip gidebildiği piknik-mesire alanı tarzı bir yere araçla gitmiş orada aracını park etmiştir.

Aynı gün akşam sanık ..., eski arkadaşı sanık ... ile görüşmüş sanık ...'ın karısı ile kavga ettiğini öğrenince onun evine gitmiş onu aracı ile almış arkasından kendi kafesini kapatmış ve kafe de kendi çalışanı olan diğer sanık ...'i de alarak maktul ve ...'in de bulunduğu yere köfte yemeye gitmişlerdir. ... ve ... köfte siparişlerini verirken sanık ... aracı park etmek üzere oradan uzaklaşmış bu sırada patronu ... ile arasındaki süregelen husumet sebebiyle ...'i tanıyan maktul ... ve ...'in yanına gelmiştir. ... ile arada kısa bir sözlü tartışma olmuş arkasından köfte tezgahının yanına gelen sanık ...'ı görünce maktul hızla önce arabasına gitmiş sonradan da koşarak kaçmaya başlamıştır.

Bu kabul ve örgü içerisinde yerel mahkeme her üç sanığı TCK'nin 37 nci madde uyarınca sorumlu tutmuştur.

Ancak mevcut deliller ile bu husus kabul edilebilir değildir şöyle ki:

1- Eylemde tasarlama koşulları yoktur. Bunu gösteren hiçbir delil mevcut değildir

2- Sanık ...'ın evden ayrılma sebebi eşi ile tartışması ve hatta bu tartışma esnasında telefonunu kırmış olması ve neticede eski arkadaşı ... ile haberleşip dışarıda kafa dağıtmaktır.

3- Olayın meydana geldiği yer herkesin o bölgede rahatlıkla izinsiz olarak gidip gelebildiği yerleşim alanı dışında bir mesire alanıdır.

4- Her ne kadar olay yerinde çok sayıda boş kovan ve hatta fişek bulunmuş ise de sanık ...'dan elde edilen tabancadan beş adet uyum sağlandığı ve yine olayda kullanıldığı kabul edilen ve ...'in tevilli ikrarı ile ... tarafından kullanıldığı kabul edilen Etna marka tabancadan üç adet atış yapıldığı ve kovanların bunlarla eşleştiği tartışmasızdır. Olay yerinde bulunan on dört kovanın dört farklı tabancadan atıldığı da tartışmasızdır. Yine bunun yanında maktulde tabanca olduğunu gösterir hiçbir delil yoktur. Dolayısıyla tüm kovanların bu olayın sanıkları ile eşleştirilmesi mümkün değildir.

5- Sanık ...'in tevilli ikrarı ile Etna marka tabancayı kullandığı kabul edilmiştir. Zira tutanak mümzisi polislerde sadece ...'ın attığı beş adet mermi sesine değil toplam on civarı mermi sesi duyduklarını söylemişlerdir.

6- Heyet tarafından izlenen ve olay yerinde bulunan Saray Bar isimli iş yerine ait kamera kayıtlarına göre maktul sırtından vurulmuş halde 03.13.49 zamanında kamera önünden koşarak geçmekte sanık ... elinde tabanca ile dört ... farkla koşarak onu takip etmektedir.

Sanıklar ... önde ve ... arkada olacak şekilde bu ikisi aynı kameranın önünden 03.14.35 zamanında geçmektedir ve yürümektedir. Onların bir kovalama hali mevcut değildir.

Yine bu görüntülere göre sanık ...'ın üzerinde eşofman ve terlik vardır. Bu husus önemsenmiştir.

7- Sanık ...'ın anlatımları tanık Azeri köftecinin beyanları tanık polis ekibinin olay yerinde tuttuğu tutanak bu olayda en fazla iki silah kullanıldığını göstermektedir.

Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde ANİ GELİŞEN OLAYDA sanık ...'ın olay yerine gidiş sebebi, gidiş şekli, olay yerinde bu sanık aleyhine öngörü dışında maddi bir aleyhe delilin bulunmaması gözetildiğinde ...'ın adam öldürme kastına iştirak ettiği veya arkadaşı ...'ın maktule yönelik öldürme iradesini güçlendirdiği yolunda her türlü şüpheden uzak kesin delil yoktur.

Sanık ...'ın sadece olaydan hemen sonra teslim olmamış olması evvelki sabıkalarının değerledirilmesi ile aleyhine delil kabul edilemez.

Bu gerekçe ile sanık ...'ın maktule yönelik eyleminin TCK'nin 39 uncu madde uyarınca suça iştirak yolunda kararın Bozulması için görüş bildiren Sayın çoğunluğa, bu sanığın beraat etmesi gerektiği yolunda bozma kararı düzenlenmesi gerekeceği görüşü ile iştirak etmiyoruz.