Logo

1. Ceza Dairesi2024/6510 E. 2025/1080 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Covid-19 izninden dönen hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri kapsamında imza yükümlülüğünden muaf tutulup tutulamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün cezasının infazına başlandığı ve denetimli serbestlik kararının verildiği tarih itibarıyla 5275 sayılı Kanun'un Geçici 10. maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen yükümlülüklerden muaf tutulma koşullarını taşımadığı gözetilerek, imza yükümlülüğünden muaf tutulmasına yer olmadığına dair verilen karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2024/961 değişik iş

İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın kabulüne

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan Manavgat 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.06.2023 tarihli ve 2023/393 Esas, 2023/999 Karar sayılı kararıyla 7 ay 15 gün hapis cezasına hükümlü ...'ın, bu cezasının infazı sırasında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A ve geçici 10. maddeleri gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair İstanbul Anadolu 3. İnfaz Hâkimliğinin 28.03.2024 tarihli ve 2024/4808 Esas, 2024/4707 Karar sayılı kararını müteakip, hükümlünün süresi içinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurması üzerine, anılan Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce hükümlü hakkında denetim planı hazırlanmasını takiben, hükümlü müdafii tarafından anılan denetim planınındaki imza yükümlülüğünün iptal edilmesine yönelik talebin reddine ilişkin İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 17.04.2024 tarihli kararına karşı yapılan şikayetin reddine dair İstanbul 2. İnfaz Hakimliğinin 25.04.2024 tarihli ve 2024/3607 Esas, 2024/3566 Karar sayılı kararına yönelik itirazın, suç tarihinin ve denetimli serbestlik süresinin 31.07.2023 tarihi öncesine denk geldiğinden bahisle kabulüne, İstanbul 2. İnfaz Hakimliğinin 25.04.2024 tarihli kararının kaldırılmasına ve hükümlü hakkında denetim tedbiri uygulanmasına yer olmadığına ilişkin mercii İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.05.2024 tarihli ve 2024/961 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18.09.2024 tarihli ve 94660652-105-34-21041-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.10.2024 tarihli ve 2024/97249 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.10.2024 tarihli ve 2024/97249 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Dosya kapsamına göre, mercii İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.05.2024 tarihli kararı ile suç tarihinin ve denetimli serbestlik süresinin 31.07.2023 tarihi öncesine denk geldiğinden bahisle itirazın kabulüne ve hükümlü hakkında denetim tedbiri uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de,

Hükümlünün 02.11.2019 tarihinde işlemiş olduğu trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan Manavgat 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.06.2023 tarihli ve 2023/393 Esas, 2023/999 Karar sayılı kararı ile 7 ay 15 gün hapis cezasına mahkum olduğu, anılan kararın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 26.01.2024 tarihli ve 2023/3243 Esas, 2024/326 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleştiği, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 27.03.2024 tarihli ve 2024/7-11224 sayılı müddetnamesine göre hükümlünün 27.03.2024 tarihinde cezasını infaz etmek üzere açık ceza infaz kurumuna girdiği, koşullu salıverilme tarihinin 16.07.2024, hakederek tahliye tarihinin 06.11.2024 olduğu,

Hükümlünün İstanbul Anadolu 3. İnfaz Hâkimliğinin 28.03.2024 tarihli ve 2024/4808 Esas, 2024/4707 Karar sayılı kararı ile 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi uyarınca şartla tahliye tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik uygulanarak infazına karar verildiği, 5275 sayılı Kanun'un geçici 10/2. maddesinde yer alan " 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin talebi aranmaksızın, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına infaz hakimi tarafından karar verilebilir." ile geçici 10/4. maddesinde yer alan '' 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezası infaz edilip geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle 31/7/2023 tarihi itibarıyla izinde bulunan hükümlüler, koşullu salıverilme tarihine kadar olan süreleri 105/A maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen yükümlülüklere tabi olmadan geçirirler. '' şeklindeki düzenlemeler karşısında, daha önceden denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezalarını infaz etmekte iken Covid-19 iznine ayrılan hükümlülerin, izin bitiminden sonra da 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesinin 5. fıkrasındaki yükümlülüklere tabi olmayacakları, ancak açık ceza infaz kurumunda cezasını infaz etmekte iken Covid-19 iznine ayrılıp sonradan geçici 10/2. madde kapsamında cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilen hükümlülerin ise söz konusu yükümlülüklere tabi olacakları, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 27.03.2024 tarihli ve 2024/7-11224 sayılı müddetnamesine göre hükümlünün 27.03.2024 tarihinde cezasını infaz etmek üzere açık ceza infaz kurumuna girdiği, mahkemenin sehven dosyada bulunan eski tarihli başka bir müddetnameye göre karar verdiği anlaşılmakla, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. 7242 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası;

(5) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/5/2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere ondokuz kez uzatılabilir. Bu fıkra uyarınca izinli sayılanlar hakkında 95 ve 97 nci madde hükümleri uygulanır.

3. 7456 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddenin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları;

(1) 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler, izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kurumlara dönmek zorundadır.

(2) 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin talebi aranmaksızın, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına infaz hakimi tarafından karar verilebilir.

(3) Yukarıdaki fıkralar uyarınca, izinden dönecek hükümlüler ile hakkında denetimli serbestlik kararı verilecek hükümlülere ilişkin hususlar, Adalet Bakanlığının resmî internet sitesinde duyurulur.

(4) 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezası infaz edilip geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle 31/7/2023 tarihi itibarıyla izinde bulunan hükümlüler, koşullu salıverilme tarihine kadar olan süreleri 105/A maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen yükümlülüklere tabi olmadan geçirirler.

Şeklinde düzenlenmiştir.

4. Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan verilen ve kesinleşen 7 ay 15 gün hapis cezasının infazı amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27.03.2024 tarihli ve 2024/7-11224 sayılı müddetnameye göre, hükümlünün 27.03.2024 tarihinde cezasını infaz etmek üzere ceza infaz kurumuna alındığı, şartla tahliye tarihinin 16.07.2024, bihakkın tahliye tarihinin ise 06.11.2024 olarak tespit edildiği, İnfaz Hakimliğinin 28.03.2024 tarihli ve 2024/4808 Esas, 2024/4707 Karar sayılı kararı ile cezasının şartla tahliye tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik uygulanarak infazına karar verildiği anlaşılmaktadır.

5. Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından hükümlü ile ilgili denetim planı hazırlanarak hükümlüye tebliğ edildiği, hükümlü vekilinin 01.04.2024 tarihli dilekçe ile denetim planındaki imza yükümlülüğünün iptal edilmesine karar verilmesini isteyip, denetim planına itiraz ettiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 17.04.2024 tarihli ve 2024/16335 sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, hükümlü vekilinin karara itiraz etmesi üzerine dosyanın İnfaz Hakimliğine gönderildiği ve İnfaz Hakimliğinin 25.04.2024 tarihli ve 2024/3607 Esas, 2024/3566 Karar sayılı kararı ile "....hükümlünün makul ve kabul edilebilir bir mazeretinin bulunmadığının değerlendirildiği, kaldıki cezasını denetimli serbestlik suretiyle infaz eden hükümlünün Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 43. maddesi gereğince hakkında verilen yükümlülükleri etkisiz kılacak yada aksatacak şekilde müdürlüğün yetki sınırları dışına izinsiz çıkamayacağı, ... bu nedenle hükümlünün yurt dışında yaşaması ve çalışması sebebiyle imza yükümlülüğünün kaldırılması talebinin Hakimliğimizce yerinde görülmediği," gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, hükümlü vekilinin bu karara karşı itiraz ettiği anlaşılmakla, hükümlü hakkında cezasının infazına başlandığı, hakkında denetimli serbestlik kararının verildiği tarih dikkate alındığında hükümlünün 5275 sayılı Kanun'un Geçici 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan, “105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezası infaz edilip geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle 31/7/2023 tarihi itibarıyla izinde bulunan hükümlüler, koşullu salıverilme tarihine kadar olan süreleri 105/A maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen yükümlülüklere tabi olmadan geçirirler.'' şeklindeki düzenlemeden yararlanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, itiraz merciince hükümlünün denetim planında yer alan imza atma yükümlülüğünün kaldırılması isteminin reddine ilişkin İnfaz Hakimliğince verilen kararın yerinde olup olmadığı yönünden inceleme yapılarak hükümlünün hukuki durumunun değerlendirilmesi ve bir karar verilmesi gerekirken, "....denetimli serbestlik süresinin 1 (bir) yıl olarak belirlendiği ve 31.07.2023 tarihi öncesine denk geldiği " gerekçesiyle " hükümlü hakkında denetim tedbiri uygulanmasına yer olmadığına" dair verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 06.05.2024 tarihli ve 2024/961 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.02.2025 tarihinde karar verildi.