"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/2826 E., 2023/1930 K.
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 02.11.2022 tarihli ve 2022/2228 Esas, 2022/8531 Karar sayılı bozma ilâmı sonrası Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 13.09.2023 tarihli ve 2022/2826 Esas, 2023/1930 Karar sayılı kararı ile Dairemiz bozma ilâmına 5271 sayılı Kanun'un 307/4. maddesi uyarınca direnilmesine karar verilmiş ise de Bölge Adliye Mahkemesinin son uygulamasının, ilk hükümden farklı olduğu ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun,
31.10.2017 tarihli ve 2017/1-290 Esas, 2017/443 Karar sayılı kararında ayrıntıları izah edildiği üzere ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeye dayandığı anlaşılmakla, inceleme konusu kararın direnme kararı niteliğinde olmayıp eylemli direnme (uyma) ve dolayısıyla "yeni hüküm" niteliğinde olduğu yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.09.2017 tarihli ve 2016/109 Esas, 2017/253 Karar sayılı kararı ile sanığın kasten öldürmeye teşebbüse azmettirme suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223/2-e maddesi uyarınca beraatine,
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 12.06.2018 tarihli ve 2018/50 Esas, 2018/1312 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısının (aleyhe) istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüse azmettirme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 38/1. maddesi delaletiyle 81/1, 35/2, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
3. Gaziantep Bölge Adliyesi Mahkemesi 2. Ceza Dairesi kararının Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı (lehe) ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 02.11.2022 tarihli ve 2022/2228 Esas, 2022/8531 Karar sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanun'un 37/1. maddesi uyarınca sorumlu tutulması yerine, iştirakin derecesinde hataya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun'un 38. maddesine göre cezalandırılmasına karar verilmesi ve sanık lehine 5237 sayılı Kanun'un 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304/2-b maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
4. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 13.09.2023 tarihli ve 2022/2826 Esas, 2023/1930 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 307/4. maddesi uyarınca önceki hükümde direnilmesi ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 37/1 delaletiyle 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son, 29/1, 62/1, 53/1 maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle; sanığın atılı suçu işlemediğine, öldürme ya da yaralama kastının bulunmadığına, iştirak hükümlerinin uygulanmasının hatalı olduğuna, atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiğine, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ve haksız tahrik hükümlerinin en üst hadden uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
Olay tarihinden bir gün önce sanık ... ile mağdur arasında kız meselesi nedeniyle karşılıklı yumruklaşma şeklinde ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin tespit edilemediği kavga olayının yaşandığı, olay günü sanık ...'un bu olayın hesabını sormak için her birini ayrı ayrı arayarak 10-15 kişilik bir grup toplayarak, mağdur ve arkadaşları ile buluştuğu, kısa süren bir tartışma sonrasında sanık ... ve hakkındaki hüküm kesinleşen arkadaşı sanık ... ile arkadaşları bir tarafta, mağdur ... ve arkadaşları diğer tarafta olmak üzere olay yerinde kavgaya tutuştukları, kavga sırasında ...’in üzerinden çıkardığı bıçakla mağduru sol göğüste bir adet, sol toraks arka tarafta 2 adet kesi ile yaraladığı ve sol göğsüne isabet eden darbe nedeniyle mağdurun yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde yaralandığı ve mağdurun yaralanması akabinde ...'in bıçağı atarak olay yerinden kaçarak uzaklaştığı anlaşılan olayda;
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, sanığın ...'in eylemine ortak suç işleme kararına bağlı olarak, fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurmak suretiyle katıldığının saptandığı, hükme esas alınan raporların yeterli olduğu ve suç tarihinden bir gün önce yaşanan karşılıklı kavga olayında; ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin tespit edilemediği anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas, 2002/367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, sanık lehine 5237 sayılı Kanun'un 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedeni dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanık ...'un fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurmak suretiyle eylemine iştirak ettiği sanık ...'in hedef aldığı vücut bölgeleri, yara yerleri ve nitelikleri ile kullanılan aletin elverişliliği birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların eyleme bağlı ortaya çıkan kastlarının öldürmeye yönelik olduğu gözetilmeksizin, suç vasfının kasten öldürmeye teşebbüs yerine neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu olarak belirlenmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünün (2) numaralı bendinde açıklandığı üzere suç vasfının kasten öldürmeye teşebbüs yerine neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu olarak belirlenmesi nedeniyle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 13.09.2023 tarihli ve 2022/2826 Esas, 2023/1930 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun'un 307/5. maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/4. fıkrası uyarınca Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2024 tarihinde karar verildi.