Logo

1. Ceza Dairesi2024/704 E. 2025/145 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin temyiz incelemesinde, eylemin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığı ve görevli mahkemenin tespiti noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturabileceği, delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken asliye ceza mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2023/562 E., 2023/2452 K.

SUÇ : Kasten yaralama

HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. ve 286/2-a maddeleri uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1.İstanbul Anadolu 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.09.2022 tarihli ve 2018/72 Esas, 2022/473 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında katılana karşı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/1-a-d, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin 19.09.2023 tarihli ve 2023/562 Esas, 2023/2452 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; suçun unsurları oluşmadığından sanığın beraat etmesi gerektiğine, haksız tahrik bulunduğuna ve eksik araştırmaya ilişkindir.

III. GEREKÇE

Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan incelemede;

1.Olay tarihinden önce sanık ile katılan ... arasında beliren geçimsizliğin fiil tarihine yansıdığı, olay tarihinde sanığın elde edilen av tüfeğiyle katılan ... ve Osman'a karşı ateş ettiği, katılan ...'in hayati tehlikesinin olduğu, yaralanmasının hayat fonksiyonlarına etkisinin ağır (6) derecede bulunduğu, diğer katılan ...'nun bu fiilde isabet almadığı, kullanılan av tüfeğinin çalışır durumda olduğu, 12 numara beş adet av fişeği kovanının sanıkça kullanılan tüfekten atılmış olduklarının tespit edildiği, sanığın Necdet'e yönelik eylemini ikrar ettiği olayda;

2.Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 26.09.2017 tarihli genel adli muayene raporunda; ateşli silah yaralanması nedeniyle getirildiği, sağ proksimal tibia ön ve lateral alanı kaplayan 20x20 cm lik büyük doku defektinin ve açık kırığın olduğu lezyon, sol tibia posteriorda popliteal fossadan tibia ortasına kadar ulaşan 20x30 cm geniş doku kaybı mevcut olduğu ve şahısta saptanan kırıkların müştereken hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 25.08.2021 tarihli raporuna göre; kişinin vücudunda sol bacakta 1 (bir) adet, sağ bacakta 1 (bir) adet, olmak üzere toplam 2 (iki) adet ateşli silah yaralanması tarif edildiği, sol bacakta tarif edilen ve sol tibia üst diafiz parçalı kırığı, sol fibula proksimalinde parçalı kırık, sol arteria poplitea ve vena poplitea hasarına neden olan ateşli silah yaralanmasının; kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, şahısta saptanan kırıkların müştereken hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkileyecek nitelikte olduğu; sağ bacakta tarif edilen ve sağ tibia üst diafiz parçalı açık kırığına neden olan ateşli silah yaralanmasının; kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, ancak şahısta saptanan kırığın hayat fonksiyonlarını ağır (5) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, vücudundaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi hafif (1), orta (2-3) ve ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında ve birden fazla kırık saptandığından; şahısta saptanan kırıkların müştereken hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkileyecek nitelikte olduğu ve dava konusu olaya bağlı sol popliteal artere greft uygulanmasının organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde olduğu, sanık ile katılan arasında olay öncesinde bir süredir husumet bulunduğu, husumet sebebiyle sanığın katılana av tüfeğiyle bir çok defa ateş ettiği, bir atışını ayaklarına dayayarak yaptığı, katılanda meydana gelen yaralamaların ağırlığı, vücutta hedef alınan bölgeler, bu bölgede meydana gelen yaralanmanın şiddeti ile sanığın av tüfeği ile toplu girişe ve büyük doku kaybına sebep olması, olay nedeniyle katılanın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanması, çevredekilerin yardımı ile hastaneye yetiştirilmesi sonucu ölümün meydana gelmediği, olayda kullanılan aletin öldürmeye elverişliliği, atış sayısı ve yaralanmanın şiddeti gibi unsurlar birlikte değerlendirildiğinde sanığın işlemeyi kastettiği öldürme suçunu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamadığı dikkate alınarak Esas No : 2024/704 sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturabileceği nedenle delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek 5235 sayılı Kanun’un 11. ve 12. maddeleri ile 5271 sayılı Kanun'un 3,4 ve 5. maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, görevsiz mahkemede yazılı şekilde hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle diğer yönleri incelenmeyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin 19.09.2023 tarihli ve 2023/562 Esas, 2023/2452 Karar sayılı kararının, görev yönünden 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Sanık hakkında aleyhe temyiz bulunmadığından 5271 sayılı Kanun'un 307/5. maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 14. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.01.2025 tarihinde karar verildi.