Logo

1. Ceza Dairesi2024/7150 E. 2025/1780 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlüye verilen hücre cezasına ilişkin disiplin soruşturmasının yasal sürelere uygun yürütülüp yürütülmediği.

Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 47. maddesinde belirtilen disiplin soruşturması sürelerine uyulmadan, hükümlünün firar tarihinden 35 gün sonra soruşturmaya başlanarak hücre cezası verilmesinin usule aykırı olması gözetilerek, infaz hakimliğinin şikayeti reddetme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İnfaz Hakimliği

SAYISI : 2023/9063 (E), 2023/9172 (K)

İNCELEME KONUSU KARAR : Şikayetin reddine

KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, basit yaralama ve infaz veya tutukevine yasak eşya sokmak suçlarından Elazığ Kampüs Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...’in, firar etmek eylemi nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/3-ı maddesi uyarınca 11 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 26.09.2023 tarihli ve 2023/124 sayılı kararına karşı yapılan şikâyetin reddine ilişkin Elazığ İnfaz Hâkimliğinin 24.10.2023 tarihli ve 2023/9063 Esas, 2023/9172 Karar sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18.09.2024 tarihli ve 94660652-105-23-21069-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.10.2024 tarihli ve 2024/99842 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.10.2024 tarihli ve 2024/99842 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Disiplin soruşturması” başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhâl ve en geç beş gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.” şeklindeki, aynı maddenin 3. fıkrasında yer alan “Soruşturma en geç onbeş gün içinde tamamlanır. Firar hâlinde bu süre hükümlünün yakalandığının öğrenildiği tarihte başlar. Düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir. .” şeklindeki ve yine aynı maddenin 5.fıkrasında yer alan “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır...” şeklinde yer alan açıklamalar karşısında,

Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 13.01.2023 tarihli ve 2023/24 Esas, 2023/134 Karar sayılı ilâmında, "...hükümlü hakkında 5275 sayılı Kanun'un 47/2. maddesi uyarınca firar eyleminin öğrenildiği tarihten itibaren en geç 2 gün içerisinde Kurum en üst amiri tarafından atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanması, hükümlünün firar eylemi ile ilgili olarak tüm bilgi ve belgelerin toplanması, varsa alınması gereken ifadelerin alınması, hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezasının verilmesi mümkün olmadığından, İnfaz Hakimliğinden eylemin niteliği gereği hükümlü yakalandığında kullanılmak üzere ek süre talebinde bulunulması, hazırlanan disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulması, Disiplin Kurulu Başkanlığının da yasa gereği hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceğinden, hükümlü yakalandığında disiplin soruşturmasının tamamlanması için dosyanın soruşturmacıya gönderilmesi ve sanığın hukukî durumunun savunması alındıktan sonra değerlendirilmesi yönünde bir karar alması, hükümlü yakalandığında dosyanın görevlendirilen soruşturmacıya gönderilmesi, yasada öngörülen süre içerisinde hükümlüye yazılı ya da sözlü olarak savunma yapma hakkı tanınması ve disiplin soruşturmasının tamamlanması gerekirken, Kanun'da öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan hükümlünün firar tarihinden 4 ay 18 gün sonra muhakkik görevlendirilmesi suretiyle soruşturmaya başlanılması nedeniyle verilen disiplin cezasının usûl ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla,..." şeklinde yer alan açıklamalar karşısında,

Belirtilen sürelere ve usullere uyularak disiplin soruşturmasının yapılması ve tamamlanması gerektiği, somut olayda ise, anılan ceza infaz kurumunda iken Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izine ayrılan hükümlünün en geç 17.08.2023 tarihinde saat 23:59'da teslim olması gerekirken izinden dönmeyerek firar ettiğinin anlaşıldığı, 18.08.2023 tarihinde hakkında tutanak tutulan hükümlünün, disiplin cezasını gerektiren eyleminin öğrenilmesinden itibaren 5 gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanılması gerekirken, 22.09.2023 tarihinde muhakkik atanarak aynı gün soruşturmaya başlanılmasını müteakip, adı geçen ceza infaz kurumunun 26.09.2023 tarihli ve 2023/124 sayılı ceza verme kararı ile hücreye koyma cezası uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakla, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 27.10.2023 tarihli ve 2023/7895 Esas, 2023/6559 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, kanunda öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan hükümlünün firar tarihinden 35 gün sonra muhakkik görevlendirilmesi suretiyle soruşturmaya başlanılması nedeniyle verilen disiplin cezasının usûl ve yasaya aykırı olması nedeniyle, şikâyetin kabulü ile anılan disiplin cezasının iptaline karar verilmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 47 nci maddesinin (2), (3), (4) ve (5) inci fıkraları;

(2) Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhâl ve en geç beş gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.

(3)Soruşturma en geç onbeş gün içinde tamamlanır. Firar hâlinde bu süre hükümlünün yakalandığının öğrenildiği tarihte başlar. Düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir.

(4) Savunma alınmadan disiplin cezası verilemez. Haklarında disiplin soruşturması yapılanlara, yüklenen eylemin niteliği ve sonuçları ile üç gün içinde savunmalarını vermeleri, aksi hâlde bu haklarından vazgeçmiş sayılacakları yazılı olarak bildirilir. Savunma yazılı olarak sunulabileceği gibi sözlü olarak da yapılabilir. Sözlü savunma tutanakla saptanır. Türkçe bilmeyenlerle, sağır ve dilsizlerin savunmaları tercüman aracılığıyla alınır.

(5) Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır. Disiplin kurulu, yasada yazılı disiplin cezası uygulanmasına veya disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verebilir. Disiplin kurulu kararları gerekçeli olarak yazılır ve kararda şikâyet mercii ve süresi açıkça gösterilir.

Şeklinde düzenlenmiştir.

3. Hükümlünün en geç 17.08.2023 tarihinde saat 23.59 da izinden dönmesi gerekirken dönmeyerek firar ettiği kabul edilip, infaz koruma memurları tarafından 18.08.2023 tarihinde tutanak tutularak firar fişi düzenlenmesine rağmen, hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle disiplin soruşturmasının 22.09.2023 tarihinde yakalanmasından sonra başlatıldığı ve hükümlünün hücre disiplin cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.

4. Hükümlü hakkında 7242 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 47 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre firar eyleminin öğrenildiği tarihten itibaren en geç 5 gün içerisinde kurum en üst amiri tarafından atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanması, hükümlünün firar eylemi ile ilgili olarak tüm bilgi ve belgelerin toplanması, varsa alınması gereken ifadelerin alınması,

hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezasının verilmesi mümkün olmadığından, hazırlanan disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulması, Disiplin Kurulu Başkanlığının da yasa gereği hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceğinden, hükümlü yakalandığında disiplin soruşturmasının 7242 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 47 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen 15 günlük süre içinde tamamlanması için dosyanın soruşturmacıya gönderilmesi ve sanığın hukuki durumunun savunması alındıktan sonra değerlendirilmesi yönünde bir karar alması, hükümlü yakalandığında dosyanın görevlendirilen soruşturmacıya gönderilmesi, yasada öngörülen süre içerisinde hükümlüye yazılı yada sözlü olarak savunma yapma hakkı tanınması ve disiplin soruşturmasının tamamlanması gerekirken, kanunda öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan hükümlünün firar ettiği kabul edilen tarihten 35 gün sonra muhakkik görevlendirilmesi suretiyle soruşturmaya başlanılması nedeniyle verilen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, şikayetin kabulü yerine reddine dair İnfaz Hakimliğince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Elazığ İnfaz Hâkimliğince verilen 24.10.2023 tarihli ve 2023/9063 Esas, 2023/9172 Karar sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

07.03.2025 tarihinde karar verildi.