"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/1636 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın kabulüne
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Erciş Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...'ın, izin süresini özürsüz olarak en fazla iki gün geçirmek eylemi sebebiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/2-l maddesi uyarınca 2 gün hücre hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 22.11.2023 tarihli ve 2023/25 sayılı kararına karşı yapılan şikâyetin reddine ve disiplin cezasının onaylanmasına dair Erciş İnfaz Hâkimliğinin 30.11.2023 tarihli ve 2023/1789 Esas, 2023/1796 Karar sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Erciş Ağır Ceza Mahkemesinin 25.12.2023 tarihli ve 2023/1636 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 17.09.2024 tarihli ve 94660652-105-65-3947-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.10.2024 tarihli ve 2024/99654 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.10.2024 tarihli ve 2024/99654 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre,
1- Mercii Mahkemesinin 25.12.2023 tarihli kararında herhangi bir gerekçe bulunmadığı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/1, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/1 ve 230/1-c maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması gerektiği gözetilmeden, Anayasa ve 5271 sayılı Kanun'un amir hükümlerine aykırı şekilde karar verilmesinde,
2- Kabule göre de,
A- 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun atıfta bulunduğu 6/4. maddesi uyarınca uygulanması gereken 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 271/2. maddesinde yer alan "(2) İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mercii tarafından itiraz konusunda bir karar verilmesi gerekirken, itirazın kabulü ile infaz hâkimliğinin itiraz konusu kararının kaldırılması ile yetinilmesinde,
B- 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun 6/3. maddesinde “İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.” ve 5275 sayılı Kanun’un 48/3. maddesinde "..(3) Disiplin cezalarının infazı; a) Hücreye koyma ve odaya kapatma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır..." şeklinde yer alan açıklamalara nazaran, onaylamaya ilişkin düzenlemenin, hücre cezalarında disiplin cezasının kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında verilmesi gereken bir karar olduğu, diğer disiplin cezalarında ise onaylamaya ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığının anlaşılması karşısında, hükümlü tarafından yapılan şikâyetin sadece reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca onaylanmasına karar verilmeyeceği cihetle, itirazın bu yönden kabulüne karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 11.07.1976 tarihli ve 15643 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 07.06.1976 tarihli ve 1976/3-4 Esas, 1976/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda; “Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir.” şeklinde karar verilmiş ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından da gerekçe hususunda aynı ilkeler benimsenmiştir.
3. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 11.04.2019 tarihli, 2018/9-593 Esas ve 2019/314 Karar sayılı kararında; “Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya muhtevasına uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçe bölümünde hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve kanuni olması gerekmektedir. Kanuni, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime imkân sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır.” şeklindeki açıklamalar ile hükmün, dayanağını, denetlenebilirliğini, ikna ediciliğini gerekçe bölümünden alacağı vurgulanmıştır.
4. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu üzerine yaptığı inceleme neticesinde, 13.02.2020 tarihli ve 2016/1414 Esas, 2020/101 Karar sayılı kararı ile kanun metninin tekrarından ibaret ifadelerin, kanunî bir gerekçeye vücut vermeyeceğinin altını çizmiştir.
5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da kanunî unsurları taşıyan bir gerekçeye dayanılmaksızın sadece ilgili mevzuat hükmüne atıfta bulunulmakla yetinilmesi gerekçeli karar hakkının, dolayısıyla adil yargılanma hakkının, ihlâli olarak kabul edilir. (Georgiadis/Yunanistan, B. No: 21522/93, 29.05.1997, §§ 40-43; H./Belçika, B. No: 8950/80, 13.11.1987, § 53; H.A.L./ Finlandiya, B. No: 38267/97, 25.01.2004, §§ 50-51)
6. Yargıtayın denetim işlevini yerine getirebilmesi için incelemeye konu hükmün gerekçe bölümünde, mevcut delilerin gösterilmesi ve tartışılması, hükmün şahsileştirilmesi gerekirken, hükümlünün itirazının niçin kabul edilmesine karar verildiği, İnfaz Hakimliğinin kararındaki hukuki aykırılığın ne olduğu açıklanıp denetime imkan verecek şekilde karar verilmesi gerekirken, "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Erciş İnfaz Hakimliğinin 30.11.2023 tarih ve 2023/1789 Esas, 2023/1796 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş olup" şeklinde yasal ve yeterli hiçbir gerekçe göstermeksizin itirazın kabulüne karar verilmesi hukuka aykırı olduğu gibi itiraz kabul edilmesine rağmen 5275 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 271 inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olarak itiraz konusu hakkında bir karar verilmeyip, İnfaz Hakimliğinin kararının kaldırılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi de Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Erciş Ağır Ceza Mahkemesince verilen 25.12.2023 tarihli ve 2023/1636 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.03.2025 tarihinde karar verildi.