Logo

1. Ceza Dairesi2024/7478 E. 2025/619 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Şüpheli ölüm olayında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, soruşturmanın eksik yapıldığı iddiasıyla kanun yararına bozulması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Soruşturma aşamasında müteveffanın cep telefonunun şifresinin çözülerek incelenmemesi, olay yerinde bulunan serum iğnesi ve enjektörler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmaması, ev arkadaşlarının çelişkili beyanları ve yabancı uyruklu tanığın beyanının yeminli tercümanla alınmaması gibi hususlar gözetilerek soruşturmanın eksik yapıldığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Sulh Ceza Hakimliği

SAYISI: 2022/7358 değişik iş sayılı

İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

Müteveffa ...'ın şüpheli ölüm olayı ile ilgili yapılan soruşturma evresi sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18.06.2021 tarihli ve 2020/178523 soruşturma, 2021/53512 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03.03.2023 tarihli ve 2022/7358 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 19.10.2024 tarihli ve 94660652-105-34-7465-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.11.2024 tarihli ve 2024/113127 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.11.2024 tarihli ve 2024/113127 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar ile,

Dosya kapsamına göre, müteveffanın olay günü Kadıköy İlçesi, Acıbadem Mahallesi, .... bey Sokak No: 19 Daire:5 sayılı adreste bulunan ikâmetinde ölü olarak bulunması üzerine başlatılan soruşturma sonunda, olay yeri incelemesinde kolluk ekipleri tarafından herhangi bir suç veya suç unsurunun tespit edilmediği, bu haliyle ölüm olayının gerçekleşmesinde dışarıdan etki ya da üçüncü bir şahsa atfı kabil kusur veyahut kastın bulunamadığı, müteveffanın intihar ettiği ancak başkaları tarafından intihara yönlendirildiğine, intihara teşvik edildiğine ya da intihar kararının kuvvetlendirildiğine dair herhangi bir delil elde edilemediği, soruşturmanın devamını gerektirir yeterli delil ve makul şüphenin bulunmadığı anlaşılmakla kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de,

Müteveffanın babası ...'ın, İstanbul Göztepe Eğitim Araştırma Hastahanesi'nde hemşire olarak çalışan kızının 28.10.2020 günü vefat ettiğini Tayip Hoşer isimli kişinin kendisini araması üzerine öğrendiğini, Tayip isimli kişinin kızını bulduğu, vefat tarihinden 2 gün önce müteveffayla konuştuğu, müteveffanın normal şekilde konuştuğunu, eşinin bipolar hastası olduğunu, kızının bundan etkilendiğini ancak kalıcı bir rahatsızlığının olmadığını, Tayip Hoşar isimli kişinin kendilerinin aile dostu olduğunu belirtmesine rağmen kendisinin bu kişiyi tanımadığı ve aile dostu olmadıklarını beyan ederek kızının ölümünden kusuru veya ihmali olan birisi varsa şikayetçi olduğunu beyan ettiği olayla ilgili olarak,

Müteveffanın kanında bulunan ''Propofol'' etken maddesinin ''SÜT'' olarak tabir edildiği, mütevaffanın ev arkadaşlarının birinin odasında üzerinde yapışkanlı kağıda ''SÜT'' yazılı süt kutusu bulunduğu, bu odanın sahibinin araştırılmadığı, müteveffanın ev arkadaşlarının beyanlarının çelişkili olduğu, ayrıca yabancı şahıs olan ev arkadaşının beyanının yeminli tercümanla alınmadığı gibi müteveffanın telefon incelemesinin de yapılmadığı gözetildiğinde,

Adli Tıp Kurumu'nun 01.03.2021 tarihli otopsi raporuna göre kişinin ölümünün çoklu ilaç intoksikasyonu sonucu meydana geldiği, kanında antidepresan ve anestezikler gruplarına ait ''Sertralin'' ve ''Probofol'' bulunduğu, müteveffaya ait cep telefonunun 12.06.2021 tarihli bilirkişi raporuyla incelendiği ancak bu aşamada cep telefonun şifresinin bulunması sebebi ile şifrenin aşılarak imajının alınması ve incelenmesinin mümkün olmadığının belirtildiği, 28.10.2020 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre, mütevaffanın sol kolunun üzerinde serum iğnesi bulunduğu, serum hortumunun yatağın sol yanında bulunan duvara bantlama suretiyle sabitlenmiş ambalaja 1,5 metre uzanmış olduğu, yatağın sol yanında bulunan sehpa üzerinde 1 adet ucuna iğne takılı içi boş ve 1 adet ucunda iğne olmayan içi boş enjektör olduğu tespit edilerek polis merkezi amirliği görevlisine usulüne uygun paketlenerek teslim edildiği, mütevaffanın ev arkadaşları olan ..... ve ...'nın tanık olarak bilgilerine başvurulduğu anlaşılmakla, öncelikle mütevaffanın Huwai marka cep telefonunun şifresinin aşılarak inceleme yapılabilmesinin mümkün olup olmadığının tespit edilmesi, mütevaffanın sol kolunda bulunan serum iğnesi, hortumu ve yine mütevaffanın odasında bulunan enjektörler üzerinde parmak izi incelemesi yaptırılarak hazırlanacak rapora göre belirlenecek şüpheli/şüphelilerin ifadelerinin alınması, sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gözetilmeksizin, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

Şeklinde düzenlenmiştir.

2. Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki eksik soruşturmaya ilişkin bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğince verilen 03.03.2023 tarihli ve 2022/7358 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,24.01.2025 tarihinde karar verildi.