"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/362 Değişik İş
SUÇ : Kasten yaralama
KARAR : İtirazın reddine dair
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Ankara 50. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.02.2023 tarihli ve 2022/702 Esas, 2023/124 Karar sayılı kararı ile sanıklar Kenan ve Ümit hakkında katılan ...'ya yönelik, sanık ... hakkında mağdur Hasan'a yönelik kasten yaralama suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik katılan ... vekili ile sanıklar müdafiinin itirazının reddine dair merci Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.04.2023 tarihli ve 2023/362 Değişik İş sayılı kararının kesin olmakla 10.04.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 31.10.2024 tarihli ve 2023/28352 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.11.2024 tarihli ve KYB-2024/113111 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.11.2024 tarihli ve KYB-2024/113111 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre, merci Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesince, 5271 sayılı Kanun'un 231/6. maddesinde yer alan suça ve sanığa ilişkin objektif uygulama koşullarının var olup olmadığı ile sınırlı olacak şekilde inceleme yapılarak itirazın reddine dair karar verilmiş ise de;
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15.11.2023 tarihli ve 2023/13812 esas 2023/24165 sayılı ilamında yer alan '5271 sayılı Kanun'un itirazla ilgili yukarıda yer verilen maddelerinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik itirazın yalnızca şekil yönünden inceleneceği, esasın inceleme dışı bırakılacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarihli ve 2012/10-534 esas, 2013/15 karar sayılı ilâmında 'İtiraz mercii, O Yer Cumhuriyet Savcısının suç vasfına yönelik aleyhe başvurusu üzerine incelemesini sadece şekli olarak değil, hem maddi olay hem de hukuki yönden yapmalı, gerekli gördüğünde cevap vermesi için itirazı sanık müdafiine tebliğ etmeli ve Cumhuriyet Savcısı ile sanık müdafiini dinlemeli, yine ihtiyaç duyduğu konular varsa gerekli araştırma ve incelemeyi yapmalı ya da bunların yapılmasını sağlamalı ve bunun sonucunda da TCK'nın 191/2. maddesi gereğince verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının isabetli olup olmadığına karar vermelidir.' şeklindeki gerekçe ile itirazın hem maddi hem hukuki yönden ele alınması ve her yönden hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğinin belirtildiği, yine 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21.maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231.maddesinin 12.fıkrasında yapılan değişiklik ile, itiraz merciinin hem usul hem de esas bakımından değerlendirme yapması gerektiğine ilişkin düzenlemenin merciin itiraz incelemesi yaptığı tarihte yürürlükte bulunması karşısında, itiraz mercii tarafından sanıkların esasa yönelik itirazları konusunda da inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin koşulların var olup olmadığı yönünden sınırlı bir değerlendirme yapılarak itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinde düzenlenen “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için, aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen objektif ve subjektif koşulların bulunması ve yapılan yargılama sonucunda sanığın isnad edilen suçu işlediğinin belirlenmesi gerekmekle, 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin onikinci fıkrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı karar tarihi itibariyle itiraz yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır.
2. Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı Kanun'un 267 ilâ 271. maddeleri arasında düzenlenmiş olup aynı Kanun'un, "İtiraz olunabilecek kararlar" başlıklı 267. maddesinde yer alan; "Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir." şeklindeki düzenleme gereği kural olarak sadece hâkim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür.
05.04.2023 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 7445 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin onikinci fıkrasında yer alan; “(12) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir. İtiraz mercii, karar ve hükmü inceler; usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılık tespit ettiği takdirde, gerekçesini göstererek karar ve hükmü kaldırır ve gereğinin yapılması için dosyayı mahkemesine gönderir.” şeklindeki hüküm gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına itiraz halinde itiraz merciince, usule ve esasa ilişkin inceleme yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
3. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle verilen ilk karara itiraz edilmesi üzerine genel yargılama yapılarak verilen Ankara 50. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.02.2023 tarihli ve 2022/702 Esas, 2023/124 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan karara itiraz edilmesi üzerine, itirazı inceleyen merci tarafından hem usûl hem esas yönünden inceleme yapılması gerektiği dikkate alınmadan itiraz hakkında usûl yönünden inceleme yapılarak itirazın reddine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.04.2023 tarihli ve 2023/362 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.12.2024 tarihinde karar verildi.