"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2007/464 (E), 2007/664 (K) sayılı ek kararı
İNCELEME KONUSU KARAR : Erteli cezanın aynen infazına dair
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Müessir fiil ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet suçlarından sanık ...'nin, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 456/2, 456/4, 457/1, 51/1, 59, 6136 sayılı Kanun'un 15/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis, 180 Yeni Türk lirası (2 kez) ve 1.440 Yeni Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, cezalarının 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 6. maddesi uyarınca ertelenmesine dair Beyoğlu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.12.2007 tarihli ve 2007/464 Esas, 2007/664 Karar sayılı kararının 07.01.2008 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine erteli cezalarının aynen infazına ilişkin İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.11.2020 tarihli ve 2007/464 Esas, 2007/664 Karar sayılı ek kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 20.10.2024 tarihli ve 94660652-105-34-23022-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 20.11.2024 tarihli ve 2024/108487 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 20.11.2024 tarihli ve 2024/108487 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"1-15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 4. maddesi ile 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'na ''...(Ek:14/4/2020-7242/4 md.) Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin mahsup, ceza zamanaşımı ve hükümlünün ölümü hâllerinde verilecek kararlar da dahil olmak üzere hâkim veya mahkeme tarafından verilmesi gerekli kararları almak ve işleri yapmak...'' maddesinin eklenerek değişiklik yapıldığı ve anılan düzenlemenin 7242 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'na "...bu maddeyi ihdas eden Kanunla, İnfaz Hâkimliği Kanunu ve Türk Ceza Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda infaz hâkimliğinin kuruluş, görev, yetki ve işleyişine ilişkin yapılan değişiklikler veya infaz hâkimliğine yeni görevler veren düzenlemeler, 1/9/2020 tarihinden itibaren uygulanır. Bu tarihe kadar; mevcut hükümlerin uygulanmasına devam olunur, infaz hâkimliklerine bu maddeyi ihdas eden Kanunla değişiklik yapmak suretiyle verilen görevler bakımından mahkemelerin mevcut görev ve yetkileri devam eder, belirtilen işler bu mahkemelerce sonuçlandırılır ve bu tarihe kadar yapılan şikâyet, başvuru ve talepler bakımından infaz hâkimliğinin görevine girdiğinden dolayı yetkisizlik veya görevsizlik kararı verilemez." şeklinde eklenen geçici 2. maddesinden de anlaşılacağı üzere 01.09.2020 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacağı ve erteli cezaların aynen infaz kararının verildiği 10.11.2020 tarihinde söz konusu düzenlemenin uygulanması gerektiği gözetilmeden, mahkemenin görevsizliği yerine yazılı şekilde karar verilemesinde,
2-Kabule göre de,
765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 95/2. maddesinde "Cürüm ile mahkûm olan kimse hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde işlediği diğer bir cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahkûm olmazsa, cezası tecil edilmiş olan mahkûmiyeti esasen vâkı olmamış sayılır. Aksi takdirde her iki ceza ayrı ayrı tenfiz olunur." hükmünün yer aldığı,
Somut olayda, sanığın müessir fiil ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından 647 Kanun’un 6. maddesi gereğince erteli mahkumiyetlerine konu Beyoğlu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.12.2007 tarihli ve 2007/464 Esas, 2007/664 Karar sayılı kararının 07.01.2008 tarihinde kesinleştiği, sanığın 13.03.2015 tarihinde Gebze 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.12.2019 tarihli ve 2017/345 Esas, 2019/795 Karar sayılı kararına konu defter ve belgeleri yasal süresi içerisinde teslim etmemek suretiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçunu işlediği, erteli cezaların hüküm tarihi olan 07.01.2008 tarihinden itibaren 5 yıllık deneme süresinin geçtiği anlaşılmakla, denetim süresi içerisinde işlemiş olduğu kasıtlı bir suç bulunmadığı anlaşılan sanığın erteli cezasının aynen infazına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 9 uncu maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51 inci maddesinin yedinci fıkrası;
''Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verilir."
3. 7242 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi ile 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'na eklenen geçici 2 nci maddesi;
“GEÇİCİ MADDE 2 – Bu Kanun'un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrası ile 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin beşinci fıkrası, 48 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 105/A ve 110 uncu maddeleri hariç olmak üzere, bu maddeyi ihdas eden Kanunla, İnfaz Hâkimliği Kanunu ve Türk Ceza Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda infaz hâkimliğinin kuruluş, görev, yetki ve işleyişine ilişkin yapılan değişiklikler veya infaz hâkimliğine yeni görevler veren düzenlemeler, 1/9/2020 tarihinden itibaren uygulanır. Bu tarihe kadar; mevcut hükümlerin uygulanmasına devam olunur, infaz hâkimliklerine bu maddeyi ihdas eden Kanunla değişiklik yapmak suretiyle verilen görevler bakımından mahkemelerin mevcut görev ve yetkileri devam eder, belirtilen işler bu mahkemelerce sonuçlandırılır ve bu tarihe kadar yapılan şikâyet, başvuru ve talepler bakımından infaz hâkimliğinin görevine girdiğinden dolayı yetkisizlik veya görevsizlik kararı verilemez.
Bu maddeyi ihdas eden Kanunla infaz hâkimliğinin kuruluş, görev, yetki ve işleyişine ilişkin yapılan değişiklikler nedeniyle olağan veya olağanüstü kanun yolu incelemesinde bozma kararı verilemez.
...."
Şeklinde düzenlenmiştir.
4. Silahla kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından cezalandırılan ve hakkında verilen adli para ve hapis cezası ertelenen hükümlünün, denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun uyap kayıtlarında görülmesi üzerine, Asliye Ceza Mahkemesince 10.11.2020 tarihinde dosyanın re'sen ele alınarak erteli cezaların aynen infazına dair karar verilmiş ise de, 7242 sayılı Kanun'un 9. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesi ve 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun geçici 2. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infazı hususunda talep ve inceleme tarihi itibariyle İnfaz Hâkimliğince bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin aynen infaza dair mahkemece verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüş olup, bozma nedenine göre kanun yararına bozma talebinde kabule ilişkin bölümde yer alan istem konusunda bu aşamada değerlendirme yapılıp, karar verilmemiştir.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 10.11.2020 tarihli ve 2007/464 Esas, 2007/664 Karar sayılı ek kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.04.2025 tarihinde karar verildi.