Logo

1. Ceza Dairesi2024/881 E. 2024/5620 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunda, kazanılmış hak hükümlerinin doğru uygulanıp uygulanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, bozma ilamından sonra verilen hükümde, sanık lehine kazanılmış hak oluştuğu halde, ilk hükümde verilen cezanın netice ceza olarak belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, ancak bu aykırılığın Yargıtay tarafından düzeltilerek hükmün infaz edilecek ceza miktarı üzerinden belirlenmesi gerektiği gözetilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

B O Z M A Ü Z E R İ N E

MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/198 E., 2023/401 K.

SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Gaziantep 23. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.12.2015 tarihli ve 2015/445 Esas, 2015/663 Karar sayılı kararının, sanık tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Birleşen) 3 Ceza Dairesinin, 06.11.2019 tarihli ve 2019/8867 Esas, 2019/20092 Karar sayılı ilâmı ile özetle;sanığın savunmasının istinabe yoluyla aldırılması suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 196/2. maddesine aykırı davranılması, sanığa 5271 sayılı Kanun'un 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, katılana ait tüm doktor raporları, tedavi evrakları ve varsa grafilerinin en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilip her bir yaralanmanın niteliği ve yaraların ayrı ayrı yaşamsal tehlikeye neden olup olmadığı konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kati rapor aldırıldıktan sonra birden fazla darbenin hayati tehlikeye neden olması halinde, sanığın hedef aldığı vücut bölgesi, yara yeri ve niteliği, kullanılan aletin elverişliliği birlikte dikkate alınarak dikkate alınarak sanığın eyleminin öldürmeye teşebbüs suçunun unsurlarını oluşturması ihtimali nedeniyle görev hususu da düşünülerek hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, sanığın aşamalardaki savunmalarında, sinir hastası olduğunu ve ilaç kullandığını belirtmesi karşısında, daha önce tedavi gördüğü kurumlardan tüm tedavi evraklarının temin edilerek suç tarihi itibariyle 5237 sayılı Kanun'un 32/1-2 maddeleri kapsamında akıl hastalığı bulunup bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan, tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden veya Tıp Fakültelerinin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlıklarından sağlık kurulu raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedenleriyle bozulmasına ve sanığın kazanılmış hakkının, 1412 sayılı Kanun'un 326/ son maddesi uyarınca dikkate alınmasına karar verilmiştir.

2. Gaziantep 23. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.01.2023 tarihli ve 2019/797 Esas, 2023/36 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş ve dosya Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir. Gaziantep 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.10.2023 tarihli ve 2023/198 Esas, 2023/401 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 81/1, 35/2, 62, 53. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ancak 1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı dikkate alınarak 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanığın mahkûmiyetine dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığına, suç vasfının yanlış belirlendiğine, vesaire ilişkindir.

III. GEREKÇE

1. Sanık ile mağdurun amca çocukları oldukları, babalarının 2014 yılında yağ geri dönüşüm fabrikasını kurdukları, sanık ve mağdurun da bu şirketin gayrı resmi ortakları oldukları, sanığın mağdura karşı eskiden beri sebebi bilinmeyen bir garezi olduğu, ayrıca sanığın olaydan önce ortaklıktan ayrılmak

istediği, mağdur ve babasının ise zarara uğrayacakları gerekçesiyle sanığın ortaklıktan ayrılmasını kabul etmedikleri, bu nedenle olaydan bir gün önce aralarında tartışma yaşandığı, olay günü fabrikaya gelen mağduru gören sanığın hiçbir şey söylemeden mağdura bıçakla saldırdığı ve onu göbek üzerinden 1 adet, bel bölgesinden 1 adet, sol uyluktan 2 adet olmak üzere toplam 4 bıçak darbesiyle yaraladığı, akabinde olay yerinden koşarak uzaklaştığı, 29.03.2021 tarihli Gaziantep Adli Tıp Şube Müdürlüğünün raporuna göre mağdurun göbek üzerindeki yaralanmasının batına nafiz olup yaşamını tehlikeye soktuğu anlaşılmıştır.

2. Teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun'un 35/2. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında aynı Kanun'un 61. maddesindeki ölçütlerden meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı ile 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi birlikte gözetilerek makul bir ceza belirlenmesi yerine yazılı şekilde 10 yıl hapis cezası belirlenmesi suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayin edilmiş ise de aleyhe temyiz bulunmaması ve kazanılmış hak gereği infaz edilecek ceza miktarı değişmeyeceğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, sanığın mağdura husumet beslemesi, suçta kullanılan aletin öldürmeye elverişli olması, hedef alınan vücut bölgeleri, darbe sayısı ve ölüm sonucunun gerçekleştiği düşüncesiyle eylemini sonlandırması dikkate alındığında sanığın eyleme bağlı kastının öldürmeye yönelik olduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmediği, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, hükümde düzeltme ve eleştiri nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.04.2018 tarihli ve 2017/853 Esas, 2018/135 Karar sayılı ilâmı ve 09.02.2016 tarihli ve 2014/71 Esas, 2016/42 Karar sayılı ilâmı da gözetildiğinde aleyhe temyiz olmaması nedeniyle 1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sanık lehine kazanılmış hak oluştuğu görülmekle, son hükümde verilen hapis cezasının ilk hükümde tayin edilen hapis cezası üzerinden infazına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümde tayin edilen hapis cezasının netice ceza şeklinde hükmedilmesi, hukuka aykırı bulunmuş ise de söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

IV. KARAR

Gerekçe başlığı altında (4) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle Gaziantep 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.10.2023 tarihli ve 2023/198 Esas, 2023/401 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasında yer alan "NETİCETEN 5 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA"

ibaresinin çıkartılarak yerine "cezasının 5 yıl hapis cezası üzerinden infazına" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğnameye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.09.2024 tarihinde karar verildi.