Logo

1. Ceza Dairesi2025/108 E. 2025/1086 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen mahkûmiyet kararında zamanaşımı, usul ve cezanın ertelenmesi hususlarında hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuğun işlediği fiil bakımından öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre uygulanacak zamanaşımı süresinin dolduğu, bu nedenle davanın düşmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesinin

SAYISI : 2008/247 E., 2013/846 K.

SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama

KARAR : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin, 12.11.2013 tarihli ve 2008/247 Esas, 2013/846 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 87/1-c-son, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, süresinde temyiz edilmeksizin 27.02.2014 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309/1. maddesi uyarınca, 28.12.2024 tarihli ve 2021/16805 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 14.01.2025 tarihli ve KYB-2025/3025 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 14.01.2025 tarihli ve KYB-2025/3025 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Suça sürüklenen çocuk hakkında Samsun 1. Çocuk Mahkemesince kurulan hükümde, gerekçeli kararın delil değerlendirmesi kısmında müştekinin yüzündeki sabit izin kavga sırasında yere düşen cam kırıklarıyla meydana gelmesinden dolayı suçun silahla işlendiği kabul edildiği halde, 12.11.2013 tarihli kısa kararda 5237 sayılı Kanun'un 86/3-e maddesinin uygulanmaması nedeniyle, kısa karar ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmasında isabet görülmemiş ise de; suçun silahla işlenmemesi ve hükümde 5237 sayılı Kanun'un 86/3-e maddesininde düzenlenen artırım hükümlerinin de uygulanmadığının anlaşılması karşısında, belirtilen hususun sonuca etkili olmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;

1) Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan anılan suç için kanunda öngörülen cezaının türü ve üst sınırına göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e ve 66/2. maddeleri gereğince 5 yıl 4 ay olağan zamanaşımı süresine tabi olduğu, suça sürüklenen çocuğun müsnet suçu 21.10.2005 tarihinde işlediği, 06.06.2008 tarihinde Mahkemece savunmasının alındığı, suça sürüklenen çocuğun sorgusunun yapıldığı tarih ile mahkûmiyet kararının verildiği 12.11.2013 tarihine kadar geçen sürede olağan dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeden, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,

Kabule göre de;

2) Suça sürüklenen çocuğa isnat edilen 5237 sayılı TCK'nin 86/1 ve 87/1-c maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla hapis cezası olması nedeniyle, savunmasının yargılamayı yapan mahkemece alınması gerektiği gözetilmeyerek, talimat yoluyla alınması suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 196/2. maddesine aykırı davranılmasında,

3) Suç tarihi itibariyle daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmeyen ve TCK’nın 51/1. maddesinin (a) bendine göre verilen cezanın ertelenmesine yasal engel bulunmadığı belirlenen suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasının, TCK’nın 51/1. maddesinin (b) bendine göre suçu işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık gösterip göstermediği dikkate alınıp tekrar suç işleyip işlemeyeceği konusunda oluşan kanaat değerlendirilerek ertelenip ertelenmeyeceğine karar verilmesi gerekirken, suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 51/1. maddesi uyarınca hapis cezasında erteleme sınırının 3 yıl olduğu gözetilmeden, 'suça sürüklenen çocuğa verilen cezanın süresi' şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun’un 309/4-d maddesinin; “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklinde düzenlendiği belirlenmiştir.

2. 5237 sayılı Kanun'un Dava zamanaşımı başlıklı 66/1-e maddesi ve 66/2. maddesinin ilgili bölümüne göre; "(1) Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası; (e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmesiyle düşer.

(2) Fiili işlediği sırada ...; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer." ve 5237 sayılı Kanun'un Dava zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi başlıklı 67/4. maddesine göre ise; "Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar."

Hükümlü hakkında açılan kamu davasına konu suçun, 5237 sayılı Kanun'un 86/1 ve 87/1-c maddeleri kapsamında bulunduğu ve 5 yıl 4 aylık olağan, 7 yıl 12 aylık olağanüstü zamanaşımı sürelerine tabi olduğu belirlenmiştir.

3. Olay günü hükümlü ile mağdur arasındaki kavgada mağdurun yere düşmesi nedeniyle yerdeki kırık camların yüzünde sabit iz oluşturduğu anlaşılmakla hükümlünün, yargılama konusu eylemi için 5237 sayılı Kanun’un 86/3-e maddesi gereği silah nedeniyle artırım yapılması koşulunun oluşmaması, bu hâliyle zamanaşımını kesen son işlem olan savunmasının alındığı 06.06.2008 tarihi ile karar tarihi arasında zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğu belirlenmekle, 5 yıl 4 aylık olağan zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle hükümlü hakkında açılan davanın düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinden kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309/4-d maddesi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Hükümlü hakkında mağdur Azim'e yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin, 12.11.2013 tarihli ve 2008/247 Esas, 2013/846 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

3. 5271 sayılı Kanun’un 309/4-d maddesi uyarınca bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirdiğinden, hükümlü hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddesi gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.02.2025 tarihinde karar verildi.