"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2024/252 E., 2024/333 K.
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; ilk bozulan kararın 09.03.2016 tarihinde verilmesi dikkate alındığında karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bozma üzerine verilen, Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.01.2023 tarihli ve 2021/130 Esas, 2023/2 Karar sayılı kararının katılan vekili ve sanık müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 16.09.2024 tarihli ve 2023/6550 Esas, 2024/5575 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 35. maddesi ile uygulama yapılırken, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle makulün üzerinde bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, hiç yaralanma meydana gelmeyen hallerde uygulanan alt sınırdan ceza belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
2. Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.11.2024 tarihli ve 2024/252 Esas, 2024/333 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 81/1, 35/2, 62, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 10 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz sebepleri özetle; sanık lehine indirim uygulanmaması ve sanığın teşditli olarak cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
2. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; atılı suçun sabit olmadığına, aksi durumda öldürme kastı bulunmadığından suç vasfına, gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanması gerektiği ve teşebbüsün derecesine ilişkindir.
III. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, hükme esas alınan adli raporların yeterli olduğu, eksik incelemenin bulunmadığı, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, sanığın hedef aldığı vücut bölgeleri, yara yerleri, yaraların niteliği, kullanılan aletin elverişliliği ile eylemin olay yerinde bulunanların müdahalesi sonucu tamamlanamadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleme bağlı ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu, gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı, meydana gelen zararın tehlike ve ağırlığı nazara alındığında teşebbüsün derecesinde isabetsizlik bulunmadığı, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.11.2024 tarihli ve 2024/252 Esas, 2024/333 Karar sayılı kararında katılan vekili ve sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.04.2025 tarihinde karar verildi.