"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2024/1311 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Kırklareli Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...'in, cep telefonu, telsiz ve sair elektronik haberleşme aracını kuruma sokmak, bulundurmak, kullanmak eylemi sebebiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 44/3-g maddesi uyarınca 11 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 22.07.2024 tarihli ve 2024/407 sayılı kararına karşı yapılan şikayetin reddine ve anılan disiplin cezasının onaylanmasına ilişkin Kırklareli İnfaz Hâkimliğinin 06.09.2024 tarihli ve 2024/4455 Esas, 2024/4777 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.10.2024 tarihli ve 2024/1311 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 17.01.2025 tarihli ve 94660652-105-39-29793-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.01.2025 tarihli ve 2025/9618 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.01.2025 tarihli ve 2025/9618 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre, hükümlü hakkında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 44/3-g maddesi uyarınca, cep telefonu, telsiz ve sair elektronik haberleşme aracını kuruma sokmak, bulundurmak, kullanmak eylemi sebebiyle 11 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de,
1-) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Disiplin cezalarının niteliği ve uygulama koşulları” başlıklı 37. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Hükümlü hakkında kurumda, düzenli bir yaşamın sürdürülmesi, güvenliğin ve disiplinin sağlanması bakımından kanun, (...) yönetmelikler ile idarenin uyulmasını emrettiği veya gerekli kıldığı davranış ve tutumları, kusurlu olarak ihlal ettiğinde, eyleminin niteliği ile ağırlık derecesine göre Kanunda belirtilen disiplin cezaları uygulanır. ” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, Kırklareli Eğitim ve Araştırma Hastanesine tedavi amacıyla götürülen hükümlünün, hastanede beklediği sırada, iki kadının yanına yaklaştıkları, hükümlünün kadınlardan birinin elinde bulunan telefona el salladığı somut olayda, 28.06.2024 tarihli olay tutanağı, 19.07.2024 tarihli kamera kayıt inceleme tutanağı ve Disiplin Kurulu Kararı gerekçesinde belirtildiği üzere, hükümlünün anılan maddede belirtildiği şekilde cep telefonu kullanmadığı, 3-4 metre mesafede bulunan kadının telefonu ile görüntülü görüşme yapılan kişiye el salladığı, bu şekilde gerçekleşen eylemin anılan maddede belirtilen eyleme uymadığı, dolayısıyla tipiklik ve kanunilik ilkesine aykırılık ettiği, bu eyleminden ötürü disiplin cezası verilemeyeceği cihetle, itirazın anılan nedenle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
2-) 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun 6/3. maddesinde yer alan, “İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.” şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlü tarafından yapılan şikâyetin reddine karar verilmesi halinde, ayrıca onaylanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın anılan nedenle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. Hükümlünün, kendisinden 3-4 metre uzakta ve yakınında cep telefonu ile görüşen kişinin elinde bulunan telefona el sallaması eylemi nedeniyle başlatılan disiplin soruşturması sonunda, hakkında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 44/3-g maddesi uyarınca, cep telefonu, telsiz ve sair elektronik haberleşme aracını kuruma sokmak, bulundurmak, kullanmak eylemi sebebiyle hücre cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, hükümlünün cep telefonunu kuruma sokmadığı, kurumda bulundurmadığı gibi kullanmadığı da anlaşılmakla, eylemine uymadığı halde 5275 sayılı Kanun'un 44/3-g bendi gereğince verilen disiplin cezası hukuka aykırı olduğu gibi 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan, “İnfaz hakimi, inceleme sonunda şikayeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.” şeklindeki düzenleme gereğince İnfaz Hakimliğince hükümlünün şikayeti yerinde görülmediği takdirde şikâyetin sadece reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, disiplin cezasının onaylanmasına dair de karar verilmesi nedeniyle İnfaz hakimliğince verilen kararın hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla, bu karar karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 02.10.2024 tarihli ve 2024/1311 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.04.2025 tarihinde karar verildi.