"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/2461 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Cinsel saldırı suçundan Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2015 tarihli ve 2015/168 Esas, 2015/227 Karar sayılı kararı ile 4 yıl 2 ay hapis cezasına hükümlü ...'un, bu cezasının infazı sırasında, 7456 sayılı 06.02.2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası İle Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile eklenen 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 10/6. maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanması talebinin, hükümlünün 31.07.2023 tarihinde kapalı ceza infaz kurumunda bulunmadığından bahisle reddine dair Antalya Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 30.11.2023 tarihli ve 2023/7102 sayılı kararına yönelik şikayetin reddine ilişkin Antalya 1. İnfaz Hâkimliğinin 07.12.2023 tarihli ve 2023/19942 Esas, 2023/20137 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.12.2023 tarihli ve 2023/2461 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 17.01.2025 tarihli ve 94660652-105-07-9589-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.01.2025 tarihli ve 2025/9616 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.01.2025 tarihli ve 2025/9616 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre, hükümlünün cezasının 5275 sayılı Kanun'un geçici 10/6. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine ilişkin talebinin, söz konusu maddenin, 31.07.2023 tarihi itibariyle ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüleri kapsadığından bahisle reddine ilişkin İdare ve Gözlem Kurulu Kurulu kararına yönelik şikayetinin, Antalya 1. İnfaz Hâkimliğince reddine karar verilmesi üzerine, mercii mahkemesince itirazın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de,
Hükümlünün 26.08.2013 tarihinde işlemiş olduğu cinsel saldırı suçundan Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2015 tarihli ve 2015/168 Esas, 2015/227 Karar sayılı kararı ile 4 yıl 2 ay hapis cezasına mahkum edildiği, anılan kararın Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 28.03.2023 tarihli ve 2021/6617 Esas, 2023/1738 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesi üzerine, hapis cezasının infazı için ilamın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca 21.07.2023 tarihinde ceza fişi düzenlendiği,
İlamın infazına 05.08.2023 tarihinde Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başlanıldığı, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 05.08.2023 tarihli ve 2023/7-18500 sayılı müddetnamesine göre koşullu salıverilme tarihinin 13.05.2026, hakederek tahliye tarihinin 02.10.2027 olduğu, 05.09.2023 tarihinde Antalya Açık Ceza İnfaz Kurumuna nakledilen hükümlü tarafından denetimli serbestlik tedbirinden faydalanmak için talepte bulunulduğu anlaşılmakla,
15.07.2023 tarihli ve 32249 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7456 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10. maddenin 2. fıkrasında yer alan, "31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin talebi aranmaksızın, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına infaz hakimi tarafından karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeden, 31.07.2023 tarihi itibarıyla Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin faydalanabileceği, başka bir anlatımla 31.07.2023 tarihi itibarıyle cezasının infazına başlanmış olması gerekmekte ise de infaza konu Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2015 tarihli kararının 28.03.2023 tarihinde kesinleştiği, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca 21.07.2023 tarihinde ceza fişi düzenlenerek 08.08.2023 tarihinde cezanın infazına başlandığı, kesinleştirme işlemlerinin geç yapılarak ceza fişinin geç düzenlenmesinde ve infaza 31.07.2023 tarihinden sonra başlanmasında hükümlüye atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 6 ncı maddesinin (1) nci fıkrası;
Geçici Madde 6 – (Ek: 15/8/2016-KHK-671/32 md.; Değiştirilerek kabul: 9/11/2016-6757/28 md.) (Değişik:14/4/2020-7242/52 md.)
(1) 30/3/2020 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun kasten öldürme suçları (madde 81, 82 ve 83), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (madde 87, fıkra iki, bent d), işkence suçu (madde 94 ve 95), eziyet suçu (madde 96), cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104 ve 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137 ve 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre, “üç yıl” olarak uygulanır.
3. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçi 9 uncu maddesinin (6) ncı fıkrası;
(6) Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar hariç olmak üzere, toplam hapis cezası on yıldan az olanlar bir ayını, on yıl ve daha fazla olanlar ise üç ayını kapalı ceza infaz kurumunda geçirmiş olan iyi hâlli hükümlülerden ilgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmalarına bir yıl veya daha az süre kalanlar, talepleri hâlinde açık ceza infaz kurumlarına gönderilebilirler. Bu hükümlüler, açık ceza infaz kurumlarında barındırılır. İlgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya, beşinci fıkrada belirtilen süreler içinde hak kazandıkları takdirde beşinci fıkra uyarınca izinli sayılırlar. Beşinci fıkrada belirtilen sürenin tamamlanmasından sonra ise açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanıp kazanmadıklarına bakılmaksızın, 95 inci maddede düzenlenen izin hakkından yararlanırlar. Bu fıkra hükmü 31/7/2023 tarihine kadar uygulanır.
4. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 10 uncu maddesinin (6) ncı fıkrası;
Geçici Madde 10- (Ek: 14/7/2023-7456/15 md.)
(6) Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar hariç olmak üzere, 31/7/2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden, toplam hapis cezası on yıldan az ise bir ayını, on yıl ve daha fazla ise üç ayını bu kurumlarda geçirip ilgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasına üç yıl veya daha az süre kalanlar, bu şartların oluştuğu tarih itibarıyla açık ceza infaz kurumlarına ayrılabilir. Bu hükümlüler ile 31/7/2023 tarihinde geçici 9 uncu maddenin altıncı fıkrası kapsamında açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler, talepleri hâlinde en az üç ay açık ceza infaz kurumunda kalmış olmak şartıyla ilgili mevzuat uyarınca cezaların denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından üç yıl erken yararlandırılır.
Şeklinde düzenlenmiştir.
5. Hükümlü hakkında cinsel saldırı suçundan Ağır Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün 28.03.2023 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşen mahkumiyet hükmünün infazı amacıyla mahkemesince Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği anlaşılmaktadır.
6. Hükümlü hakkında cinsel saldırı suçundan verilen ve kesinleşen 4 yıl 2 ay hapis cezasının infazı amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 05.08.2023 tarihli ve 2023/7-18500 sayılı müddetnameye göre, hükümlünün cezasının infazına 05.08.2023 tarihinde Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başlandığı, şartla tahliye tarihinin 13.05.2026, bihakkın tahliye tarihinin ise 02.102027 olarak belirlendiği, hükümlünün cezasının infazı sırasında 05.09.2023 tarihinde Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılmasına karar verildiği, Açık Ceza İnfaz Kurumuna gönderilen hükümlü denetimli serbestlikten yararlanmak istediğini bildirmiştir.
7. Hükümlünün infaza konu cezasının cinsel saldırı suçundan almış olduğu 4 yıl 2 ay hapis cezası olup, cinsel saldırı suçunun 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve 7242 sayılı Kanun’un 52 nci maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un geçici 6 ncı maddesinde sayılan istisna suçlardan olması nedeniyle, şartla tahliye tarihine bir yıl kala denetimli serbestlik tedbirinden yararlanmasının mümkün olduğu görülmektedir.
8. 7456 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddenin altıncı fıkrasında yer alan, "Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar hariç olmak üzere, 31/7/2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden, toplam hapis cezası on yıldan az ise bir ayını, on yıl ve daha fazla ise üç ayını bu kurumlarda geçirip ilgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasına üç yıl veya daha az süre kalanlar, bu şartların oluştuğu tarih itibarıyla açık ceza infaz kurumlarına ayrılabilir.
Bu hükümlüler ile 31/7/2023 tarihinde geçici 9 uncu maddenin altıncı fıkrası kapsamında açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler, talepleri hâlinde en az üç ay açık ceza infaz kurumunda kalmış olmak şartıyla ilgili mevzuat uyarınca cezaların denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından üç yıl erken yararlandırılır." düzenlemesine göre hükümlünün hukuki durumu değerlendirildiğinde, cezasının infazı amacıyla 05.08.2023 tarihinde Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alınan, 05.09.2023 tarihinde Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılmasına karar verilen ve şartla tahliye tarihi 13.05.2026 olup, denetimli serbestlikten şartla tahliye tarihine ancak bir yıl kala yararlanması mümkün olan hükümlünün bu madde hükmünden yararlanmasının mümkün olmadığı, maddede yer alan "31/7/2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden," şeklinde açıkça belirtildiği gibi 31.07.2023 tarihi itibariyle kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin bu düzenlemeden yararlanarak, cezaların denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından üç yıl erken yararlandırılmaları yönünde yasa koyucunun iradesini, yoruma açık olmayacak şekilde ortaya koyduğu, düzenlemenin kapsamının yorum yoluyla genişletilmesinin, düzenlemede öngörülen şartlar dikkate alındığında mümkün olmadığı, hükümlünün 31.07.2023 tarihinde Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunmaması nedeniyle, düzenlemenin kapsamı dışında olup, bu düzenlemeden yararlandırılmak suretiyle erken denetimli serbestliğe ayrılmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
9. 7456 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddenin altıncı fıkrasında yer alan düzenlemenin geçici bir düzenleme olduğu ve maddede kabul edilen tarih itibariyle diğer öngörülen şartları da taşıyan hükümlüler ile ilgili sınırlı bir uygulama alanının olduğu kabul edilerek, hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına yönelik talebinin yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle reddine dair İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın reddine dair itiraz merciince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, haklı sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.04.2025 tarihinde karar verildi.