Logo

1. Ceza Dairesi2025/464 E. 2025/1806 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının mağdura tebliğ edilmemesi nedeniyle, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı hükmün açıklanmasının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun yargılama aşamasında şikayetinden vazgeçmesi ve katılan kuruma tebligat yapılmış olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının mağdura tebliğ edilmemesinin hukuka aykırılık teşkil etmediği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2021/42 E., 2021/733 K.

SUÇ : Kasten yaralama

KARAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet

KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.12.2021 tarihli ve 2021/42 Esas, 2021/733 Karar sayılı kararı ile hükümlünün, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 86/3-a, 62, 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Kanun'un 272/3-a maddesi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 28.12.2021 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 20.01.2025 tarihli ve 2024/648 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.02.2025 tarihli ve KYB-2025/11070 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.02.2025 tarihli ve KYB-2025/11070 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Dosya kapsamına göre, sanığın yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2018 tarihli ve 2018/546 esas, 2018/1042 sayılı kararının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre sanığa 24.07.2023 tarihinde tebliğ edilerek kesinleştirildiği anlaşılmış ise de,

Somut olayda, katılan ... Türkmen'e anılan kararın tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında, gerekçeli kararın katılana usülüne uygun olarak tebliğ edilmediği, bu haliyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği ve denetim süresinin başlamayacağı, dolayısıyla denetim süresi içerisinde kasıtlı suçun işlendiği gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. Öğretide olağanüstü temyiz olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü kanun yolunun koşulları ve sonuçları, 5271 sayılı Kanun'un 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir. 5271 sayılı Kanun’un, Kanun yararına bozma başlıklı 309. maddesinin inceleme konusu ile ilgili birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan; "(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar." şeklindeki düzenlemeler uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm kanun yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.

2. 5271 sayılı Kanun'un Katılmanın hükümsüz kalması başlıklı inceleme konusu ile ilgili 243/1. maddesinin ilgili bölümünde; "(1) Katılan, vazgeçerse veya ... katılma hükümsüz kalır." ve 5271 sayılı Kanun'un, Kanun yollarına başvurma hakkı başlıklı 260/1. maddesinde; “Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ... bu Kanun'a göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.” şeklinde düzenlemeler yapılmıştır.

3. Yukarıdaki düzenlemeler kapsamında incelemeye konu dava dosyasının değerlendirilmesinde; hükmün açıklanmasına esas olan Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.12.2018 tarihli ve 2018/546 Esas, 2018/1042 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, yokluğunda karar verilen mağdur adına tebliğe çıkarılmadığı anlaşılmış ise de yargılama sürecinde mağdurun 01.07.2021 tarihinde şikâyetinden vazgeçmesi nedeniyle katılmanın hükümsüz kaldığı gibi anılan kararın katılan kuruma tebliğ edildiği, katılan kurum vekilinin bu karara yönelik itirazının da merci tarafından incelenip reddine karar verildiği anlaşıldığından denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen hükümlü hakkında hükmün açıklanması aşamasında mağdur adına tebligat yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.03.2025 tarihinde karar verildi.