"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/806 E., 2024/6 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine verilen hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.03.2016 tarihli ve 2015/725 Esas, 2016/217 Karar sayılı kararının sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 23.12.2020 tarihli ve 2020/13537 Esas, 2020/19960 Karar sayılı ilâmı ile dosyanın basit yargılama usulü yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması ve sanığın tekerrüre esas alınan ilamının hatalı belirlenmesi nedenleriyle bozulmasına,
2. Bozma sonrası sanık hakkında basit yargılama usulü uygulanmış ancak sanık müdafiinin itiraz etmesi üzerine Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.01.2024 tarihli ve 2022/806 Esas, 2024/6 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 58/3. maddesi yollaması ile 86/2, 86/3-a, 53/1, 58/6-7. maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiğine, sanığın mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığına, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına, atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiğine, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğüne, mağdurun şikayetten vazgeçmesinin dikkate alınmadığına, sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinin, alt sınırdan uzaklaşılarak ve gerekçe gösterilmeyerek teşdit uygulanmış olmasının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanmamasının hukuka aykırı olduğuna ve vesaire ilişkindir.
III. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, sanığın üzerine atılı suçun şikayete tabi suçlardan olmadığı, dolayısıyla mağdurun şikayetten vazgeçmesinin kovuşturma yapılmasına engel olmayacağı, sanığın eylemine uyan suçun 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddeleri uyarınca 8 yıllık olağan ve 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, temyiz inceleme tarihi itibarıyla olağan ve olağanüstü zamanaşımı sürelerinin gerçekleşmediği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, temel cezanın alt sınırdan tayin edildiği, adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyet hükmü bulunan sanık hakkında bozma ilamına uyularak 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve sanık hakkında yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanmamasına karar verildiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.01.2024 tarihli ve 2022/806 Esas, 2024/6 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.04.2025 tarihinde karar verildi.