Logo

1. Ceza Dairesi2025/932 E. 2025/2075 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması geri bırakılan hükümlünün denetim süresi içinde işlediği suçtan dolayı hükmün açıklanmasına ilişkin kararın, suçun zamanaşımına uğraması nedeniyle hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün denetim süresi içinde işlediği suçun, hükmün açıklandığı tarihte zamanaşımına uğradığının anlaşılması nedeniyle, yerel mahkeme kararının bozulması için Adalet Bakanlığı'ndan görüş istenmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/131 E., 2023/199 K.

SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama

KARAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet

KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.05.2023 tarihli ve 2023/131 Esas, 2023/199 Karar sayılı kararı ile hükümlünün, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile hükümlü hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 87/3, 31/3, 62. maddeleri uyarınca hükmolunan 8 ay 1 gün hapis cezasının, aynı Kanun'un 50/1-a maddesi uyarınca adlî para cezasına çevrilerek hükümlünün 4.820,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 14.03.2024 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 20.01.2025 tarihli ve 2024/20656 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.02.2025 tarihli ve KYB-2025/11270 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.02.2025 tarihli ve KYB-2025/11270 sayılı kanun yararına bozma isteminin; hesaplama hatası yapılarak hükümlü hakkında fazla ceza belirlenmesinde isabet görülmediği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. Olay günü hükümlünün inceleme dışı diğer sanıklar ile birlikte katılanın cep telefonu ve cüzdanını istedikleri, vermeyince yumrukla vurdukları, geri geri giden katılanın zincire takılıp düşmesi neticesinde adlî muayene raporuna göre omuzunda çıkık oluşacak şekilde yaralandığı, çıkığın hayat fonksiyonlarına etki derecesinin orta (2.) derece olduğu anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesi; "(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 87/3. maddesine göre ise; "(3)(Değişik: 6/12/2006 – 5560/4 md.) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.

"

5237 sayılı Kanun'un Dava zamanaşımı başlıklı 66/1-e maddesi ve 66/2. maddesinin ilgili bölümüne göre; "(1) Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası; (e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmesiyle düşer.

(2) Fiili işlediği sırada ...; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer." ve 5237 sayılı Kanun'un Dava zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi başlıklı 67/4. maddesine göre ise; "Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar."

Hükümlü hakkında açılan kamu davasına konu suçun, 5237 sayılı Kanun'un 86/1 ve 87/3. maddeleri kapsamında bulunduğu ve 5 yıl 4 aylık olağan, 7 yıl 12 aylık olağanüstü zamanaşımı sürelerine tabi olduğu belirlenmiştir.

2. Hükümlünün üzerine atılı suçu 16.02.2014 tarihinde işlediği, Mahkemesince 17.06.2014 tarihinde savunmasının alındığı, hükümlünün hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 02.05.2019 tarihinde kesinleştiği, hükümlünün 30.08.2020 tarihinde yeniden suç işlediği, suç tarihinde başlayan sürenin 5271 sayılı Kanun'un 231/8. maddesinin son cümlesi gereğince 02.05.2019 ilâ 30.08.2020 tarihleri arasında 1 yıl 6 ay 25 gün süreyle durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 30.08.2020 tarihinden itibaren zamanaşımının yeniden işlediği anlaşılmakla; zamanaşımını en son kesen 17.06.2014 tarihli savunmadan itibaren durma süresi de gözetildiğinde hükmün açıklandığı 25.05.2023 tarihine kadar 12.06.2021 tarihinde 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e ve 66/2-e maddeleri gereğince 5 yıl 4 aylık olağan zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle hükümlü hakkında açılan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan karar verildiği belirlenmiştir.

3. İnceleme konusu hüküm hakkında belirlenen husus yönünden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağına ilişkin Adalet Bakanlığından görüş istenilmesine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

Gerekçe bölümünde tespit edilen husus yönünden kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dava dosyasının, Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

Oy birliğiyle, 17.03.2025 tarihinde karar verildi.