Logo

1. Ceza Dairesi2025/954 E. 2025/2935 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen nitelikli kasten öldürme suçundan mahkûmiyet hükmünde haksız tahrik indiriminin miktarı ve katılan vekili lehine vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma ilamında belirtilen haksız tahrik indiriminin miktarına ve katılan vekili lehine vekalet ücreti takdirine uyulmaması, hükümde hukuka aykırılık yarattığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2022/369 E., 2022/360 K.

SUÇ : Nitelikli kasten öldürme

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, 06.06.2024 tarihli ve 2023/1-582 Esas, 2024/179 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen direnme kararına konu hükmün yeni hüküm niteliğinde olması ve uyma kararı verilen kısım itibariyle temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286. maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Erzurum Bölge Adliyesi Mahkemesi 1. Ceza Dairesi kararının, katılan Kurum vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 20.09.2022 tarihli ve 2022/2735 Esas, 2022/7072

Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29/1. maddesi uyarınca makul oranda haksız tahrik indirimi yapılması ve katılan Kurum lehine vekâlet ücreti tayin edilmesi gerektiği gerekçeleriyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. Patnos Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.11.2022 tarihli ve 2022/369 Esas, 2022/360 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 82/1-d, 29/1, 62/1, 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 15 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, vekâlet ücreti yönünden ise direnilmesine karar verilerek dava dosyası, 5271 sayılı Kanun'un 307. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca doğrudan temyiz merciine gönderilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1. Katılan Kurum vekilinin temyiz istemi özetle, sanık hakkında haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, sanığın eylemi tasarlayarak işlediğinden bahisle suç vasfına, vekâlet ücretine,

2. Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle, haksız tahrikin derecesine,

ilişkindir.

III. GEREKÇE

1. Sanığın yaklaşık 4 yıl önce Facebook üzerinden maktul ... ile tanıştığı, maktul ile 27.12.2015 tarihinde resmî nikâh ile evlendiği, sanığın ekmek fırınında işçi olarak çalıştığı, iş durumu nedeniyle geceleri genelde evde olmadığı, olaydan 28 gün önce arkadaşı olan Hasan isimli şahsın kendisini aradığı, sanığın ikametine hırsız girdiğini söylemesi üzerine sanığın ikametine gittiği, bahçede kimsenin olmadığı ancak ikametinin içerisine girdiğinde kapının arkasında ...'ı gördüğü, bunun üzerine maktulü ve ...'ı dövdüğü, yaşananların akabinde eşi maktul ...'nin kadın sığınma evine gittiği, maktulün kendisini bir iki defa arayıp müşterek çocukların durumunu ve boşanma konusunu konuştukları, sanığın boşanmak amacı ile kendisini ... İlçesine davet ettiği, maktulün münibüsten indiği, sanığın da söz konusu adreste maktulü beklediği, sanık ... maktulün bir müddet yolun kenarında kaldırımda birlikte oturdukları, sanık ile maktulün konuşmaya başladığı, sanığın adliyeye boşanma işlemleri için gideceklerini söylediği, ardından sanığın maktule böyle bir olay yaşadığı için pişman olup olmadığını sorduğu, maktulün mutlu olduğunu, pişman olmadığını söylediği, bunu duyan sanığın sinir ile üzerinde bulunan ruhsatsız silahını çıkardığı, önce maktulün kalbine doğru nişan aldığı, ancak eğilmesi üzerine kurşunun boğazına geldiği ve yere yığılmasının üzerine bir el de kafasına ateş etmek suretiyle öldürdüğü anlaşılmıştır.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, tasarlamanın koşullarının bulunmadığı, takdiri indirim hükümlerinin uygulanması mahkeme takdirinde olup dosya kapsamı ile uyumlu şekilde yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek uygulandığı anlaşıldığından

katılan Kurum vekili ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedenleri dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Dairemiz bozma ilâmında ifade edildiği üzere maktulden sanığa yönelen haksız hareketin ulaştığı boyut göz önüne alınarak, 5237 sayılı Kanun'un 29/1. maddesi uyarınca makul düzeyde haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği hususu gözetilmeksizin azami düzeye yakın şekilde indirim yapılarak 18 yıl 6 ay hapis cezası tayin edilerek sanığa eksik ceza tayin edilmek suretiyle yönünden hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.

4. Dairemiz bozma ilâmında katılan Kurum lehine vekâlet ücreti tayin edilmesi gerektiği ifade edilmesine rağmen, Mahkemece kararda direnilmesine karar verilmiş ise de verilen karar yeni hüküm niteliğinde kabul edilerek, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14. maddesinin birinci fıkrasındaki "Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir." şeklindeki düzenleme karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan Kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yönünden hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünde (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle katılan Kurum vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemleri haksız tahrikin derecesi ve vekalet ücreti yönünden yerinde görüldüğünden Patnos Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.11.2022 tarihli ve 2022/369 Esas, 2022/360 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302. maddesinin ikinci fıkrası gereği, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Patnos Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

15.04.2025 tarihinde karar verildi.