Logo

1. Hukuk Dairesi2020/1004 E. 2020/6622 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı satış işleminin muvazaalı olup olmadığı ve davalı mirasçının davayı kabul etmesi halinde harç ve vekalet ücretine nasıl hükmedileceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının davayı kabul etmesi ve muvazaa iddiasının kabulü ile davacıların miras payları oranında tescile karar verilmesi gerektiği, harç ve vekalet ücretinin ise HMK 312/2, Harçlar Kanunu m.22 ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m.6’ya göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ: APU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Asıl ve birleştirilin davada davacılar, mirasbırakan babaları ...’nın maliki olduğu 2425 ada 4 parselde bulunan 3, 4, 7, 8, 1, 5 no’lu bağımsız bölümleri 18/03/2009 tarihinde intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini davalı kızına muvazaalı şekilde ve mal kaçırma amacıyla satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı, asıl davayı kabul etmiş, birleştirilen davanın ise açılmasında hukuki yarar bulunmadığını belirterek reddini savunmuştur.Asıl davadaki kabul iradesinin birleştirilen dava bakımından da geçerli olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne dair verilen karar Dairece, “Dosya içeriği ve toplanan delillerden, asıl ve birleşen davalar 300.000,00 TL dava değeri gösterilerek açılmış, davanın kabulü üzerine asıl ve birleşen davalar için ayrı ayrı olmak üzere 300.000,00 TL esas alınarak harca ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değerinin davayı açan mirasçıların payına isabet eden değer olduğu, harç ve vekalet ücretinin bu değer üzerinden hüküm altına alınması gerektiği tartışmasızdır. Somut olayda; dava konusu taşınmazların değeri tespit edilmeden ve davacıların her birinin payına isabet eden değer belirlenmeden fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Hâl böyle olunca; yukarıdaki açıklamalar ile birlikte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 312/2. maddesinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.”gerekçesiyle bozulmuş olup; Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin verilen karar bu kez Dairece; “ mahkemece davacıların her birinin miras payına isabet eden değer nazara alınmak suretiyle harç ve vekalet ücretine hükmedildiği, davacının ön inceleme duruşmasından önce cevap dilekçesiyle davayı kabul ettiği anlaşılmaktadır. 492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesinde, davadan feragat ya da davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır; yine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesinde de davanın konusuz kalması, kabul, feragat ve sulh veya herhangi bir nedenle anlaşmazlığın ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce giderilmesi halinde tarife hükümleriyle belirlenen vekalet ücretinin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur, düzenlemesine yer verildiği görülmektedir. Somut olaya gelince, bozmaya uyulduğu halde bozmaya uygun karar verildiğini söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, kabulle sonuçlanan davada, hükmüne uyulan bozma ilamında değinildiği şekilde 6100 sayılı HMK 312/2. maddesinin karar yerinde tartışılmaması, 492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 6. maddesinin nazara alınmaksızın harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.501.03. TL

bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,10.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.