Logo

1. Hukuk Dairesi2020/1983 E. 2021/2609 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haczedilemezlik şikayetinin kabulüne rağmen cebri icra yoluyla satışı yapılan mesken niteliğindeki taşınmazın mülkiyetinin iptali ve tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, haczedilmezlik şikayetinin kabulüne rağmen cebri icra yoluyla satılmasının yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve ihale alıcısının iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına, ancak vekalet ücreti konusunda hüküm kurulmaması nedeniyle kararın bu kısım yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL

Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve bedel davası sonunda, yerel mahkemece davacı ...'ın davalı ... aleyhine açmış olduğu davanın kabulüne, davacı ...'ın davalılar aleyhine açmış olduğu davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... ve dahili davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir

Davacılar, dava konusu 16939 parsel sayılı taşınmazın ½ payının davacılardan ... adına kayıtlı iken davalılardan...’e verilen teminat bonosunun icra takibine konulması sonucu anılan payın haczedilip davacılardan ...’in kardeşi olan diğer davalı ...’e ihale edildiğini, taşınmazla ilgili meskeniyet iddiasıyla yaptıkları şikayetin kabul edilerek haczin kaldırılmasına karar verildiğini, ancak taşınmazın cebri icra yoluyla satışının yapıldığını, ihalenin feshi davasından olumlu sonuç alınamadığını, haczin kaldırılması sebebiyle satışın geçersiz hale geldiğini, ihale alıcısı olan davalı ...’in iyiniyetli kabul edilemeyeceğini ileri sürerek dava konusu 16939 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına ihaleyle geçen mülkiyetinin iptali ile icranın iadesine, olmadığı taktirde ihale bedelinin nemalandırılmış şekilde ödenmesine, bu da olmadığı taktirde ihale bedelinin alacaklıdan ihale tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, üstün hakkın tespitine karar verilmesini istemişlerdir.

Davalı ..., davacı ...’nin taraf sıfatı bulunmadığını, ihalenin feshi davasının retle sonuçlanıp kesinleşmekle meskeniyet iddiasının da konusu kalmadığını; davalı ..., çekişme konusu ½ payı cebri ihale ile edindiğini, ihale anında mülkiyeti kazandığını, iptal tescile karar verilmesi durumunda yatırdığı ihale bedelinin ve vergilerin iadesine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlar; yargılama sırasında ölen davalı ...’in mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.

Mahkemece, kayıt maliki olmayan davacı ...’nin davasının aktif husumet yokluğundan reddine, mülkiyetin ihale ile davalı ...’e geçmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine, ancak davacı ...’in haline münasip evi üzerindeki haczin kaldırılması nedeniyle satış bedelinin yersiz olarak alacaklıya ödendiği gerekçesiyle davalı ... mirasçıları olan dahili davalılar yönünden davanın kabulü ile 52.500 TL ihale bedelinin davacı ...’e ödenmesine dair verilen kararın temyizi üzerine Dairece “ ...davacı yanın meskeniyet iddiasıyla yaptığı haczedilmezlik şikayetinin kabul edildiği açıktır. O halde, cebri ihaleyle satışı mümkün olmayan çekişmeli taşınmazın, usulüne uygun işlemlerle yapılan ihale neticesinde satılmasının, taşınmazın temlikinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu sonucunu değiştirmeyeceği ve alıcının iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği, kaldı ki, davacı ...’in kardeşi olan ihale alıcısı davalı ...’in iyiniyetinden de söz edilemeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davacının tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bedele hükmedilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı ...'ın davalı ... aleyhine açmış olduğu davanın kabulüne, davacı ...'ın davalılar aleyhine açmış olduğu davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak davalı ... yönünden davanın kabul edilemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ...’ın tüm , davalı ... mirasçılarının ise işin esasına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.

Davalı ... mirasçılarının öteki temyiz itirazlarına gelince; mahkemece davalı ... hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmadığı gibi davacı ... yönünden aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen davada kendisini vekille temsil ettiren davalı ... mirasçıları hakkında vekalet ücreti yönünden de olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir.

Davalı ... mirasçılarının açıklanan nedenden ötürü yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dahili davalılardan alınan peşin harcın geri verilmesine, aşağıda yazılı 2.689,69. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, 27/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.