"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı ..., davalı ... ile yapılan finansman sözleşmesinin teminatı olarak maliki olduğu 14 ve 696 parsel sayılı taşınmazların davalı ...'ya devredildiğini ancak davalı ...'ın taahhütlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, olmazsa 1.000.000.-TL tazminatın tahsilini istemiş, aşamada asli müdahil olarak yargılamaya katılan ... dava konusu 14 parsel sayılı taşınmazı tüm hak ve alacakları ile birlikte davacıdan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile devraldığını ileri sürerek 14 parselin anılan sözleşme uyarınca adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazların bedeli karşılığında alındığını belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen ilk karar Dairece; “...6100 sayılı HMK'nun 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken olayda uygulama yeri bulunmayan 6100 sayılı Yasanın 114/g, 115/2 ve 120/2 maddelerinden sözedilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne, tazminat isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen ikinci karar Dairece; “...kısa kararın tavzih edilmesi, kısa karar ile çelişkili olarak gerekçeli karar oluşturulmuş olması doğru değildir. Öte yandan açıklanan şekilde hüküm oluşturulması, hükmün değiştirilmesi sonucunu doğurduğundan 6100 sayılı HMK’nun 305. maddesinde düzenlenen hükümlerin tavzihi kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi aynı Yasanın 304.maddesinde düzenlenen hükmün tashihi olarak nitelendirilerek karar oluşturulmuş olmasının da usul ve yasaya uygun olduğu söylenemez...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın tapu iptal tescil istemi yönünden kabulüne, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karar Dairece ''...davacı ...’in yasal mirasçılarının mirasın reddi ile ilgili açtıkları davaların sonuçlarının beklenilmesi, mirasın reddi istemine ilişkin kararların kesinleşmesi halinde TMK.nun 611. madde hükmü gereğince diğer hak sahiplerinin tespiti ile onların da mirası kabul veya reddetmesi durumuna göre davanın değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.'' gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde dava konusu 696 parseldeki 1/4 payın davacı mirasçıları adına; 454 ada 14 parselin, asli müdahil ... adına tesciline; davanın, davalı ... yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Karar davacı ... terekesi tasfiye memuru ... ve davalı ... vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 23/11/2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edilen asli müdahil ... vekili Avukat ... ve fer'i müdahil ... vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden tereke tasfiye memuru ... ve diğerleri gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...'nun tarafından düzenlenen rapor okundu. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, çekişmeli taşınmazların davalı ...’ya teminat amaçlı temlik edildiği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Hemen belirtmek gerekir ki, hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak dava konusu taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptaline karar verilmiş olmasında; diğer taraftan İzmir 1. Noterliğinin 05.12.2013 tarih ve 12540 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi dikkate alınarak 454 ada 14 parsel sayılı taşınmazın asli müdahil ... adına tesciline hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı ...'in tüm, tereke tasfiye memuru ...'un bu yöne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Tereke tasfiye memuru ...'un diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, HMK’nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, davacı ...'ın 26.02.2017 tarihinde ölümü üzerine mirasçılarının mirası reddettiği ve Urla Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/12 tereke sayılı dosyasında TMK'nın 612. maddesi gereğince davacının terekesinin iflas hükümlerine göre resmen tasfiyesine karar verildiği dikkate alınarak dava konusu 696 parsel sayılı taşınmazın, davacı ... terekesi adına tesciline karar verilmesi gerekirken, infazı mümkün olmayacak şekilde mirası reddeden ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesi doğru değildir.
Diğer taraftan, ..., dava konusu 454 ada 14 parsel sayılı taşınmazı İzmir 1. Noterliğinin 05.12.2013 tarih ve 12540 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle tüm hak ve hisseleri ile birlikte 300.000,00-TL davacıdan devraldığını ileri sürerek yargılama sırasında asli müdahil olarak davaya dahil olmuş, mahkemece 454 ada 14 parsel sayılı taşınmazın anılan sözleşme gereği asli müdahil ... adına tesciline karar verilmiş olmasına rağmen, asli müdahil ...'nin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle artık davacı ...'ın ardılı konumunda olduğu gözetilmeksizin, 454 ada 14 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı ... terekesi aleyhine, davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
Ne var ki, anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün A fıkrasının 1. bendi hükümden tamamen çıkarılarak yerine 1. bent olarak ''İzmir İli Torbalı İlçesi Yazıbaşı Köyü Kocalan mevkiinde bulunan 130 pafta 696 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olan 1/4 payının İPTALİ ile 1/4 payın davacı ... Terekesi adına kayıt ve TESCİLİNE,'' cümlesinin yazılmasına ve hükmün A fıkrasının 7. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına, tereke tasfiye memuru ...'un bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen asli müdahil ... vekili için 3.815.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalı ...'ten alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.