Logo

1. Hukuk Dairesi2020/2945 E. 2021/8070 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan taşınmaz satışında, satış bedelinin tamamının ödenmemesi ve taşınmazın üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davası ile bedel tahsili davasında, ikinci alıcının sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İstinaf edilmeyen hususların temyiz incelemesinde ileri sürülemeyeceği ve ilk derece mahkemesinin birleştirilen davaya konu iptal-tescil isteminin reddine ilişkin kararının davacı tarafından istinaf edilmediği gözetilerek, yerel mahkemenin davalı ... aleyhine verdiği bedel tahsili kararının onanmasına, diğer davalı aleyhine verilen ret kararının ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Davacı, asıl davada; maliki olduğu dava konusu 2014 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki 10 no’lu dairesinin satışı için verdiği ilan neticesinde davalılar ... ve ... ile 174.000,00 TL üzerinden anlaştıklarını, bir gün sonra ...’ın 66.500,00 TL’lik kısmı havale ettiğini, duyduğu güven nedeniyle 23/08/2017 tarihinde tapu müdürlüğünde işlemlere başladıklarını, bakiye 107.500,00 TL’nin hesabına geçmediğini görünce davalı ... ile aynı gün bedelin henüz ödenmediğine dair sözleşme imzaladıklarını ve taşınmazı davalı ...’ya devrettiğini, ne var ki bakiye bedelin ödenmediğini, sonraki iki gün davalı ...’ın kendisini oyaladığını, konu hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, dolandırıldığını, TMK’nin 1023. maddesinden yararlanarak mal kaçırmak amacıyla da taşınmazının diğer davalı ...’a 25/08/2017 tarihinde devredildiğini ileri sürerek, 107.500,00 TL’nin temlik tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, birleştirilen davada ise; asıl davadaki iddialarını tekrar ederek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

Davalı ..., birikimleri ile taşınmaz satın almak için yaptığı araştırma neticesinde dava konusu daireyi internet ilanından bulduğunu, davacının acil dairesini satması gerektiğini söylemesi üzerine değerinin altında 70.000,00 TL’ye satın aldığını, satış bedelini havale yoluyla gönderdiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.

Davalı ..., inşaat alanında çalışan bir iş insanı olduğunu, yatırım amacıyla çekişmeli daireyi bedeli karşılığında satın aldığını, tapu kayıtlarında yaptığı araştırmada kısıtlayıcı bir takyidatın bulunmadığını, iddia edilen olaylarla bir ilgisi olmadığından ediniminin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesi gereğince korunması gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.

Diğer davalı ..., olayla bir ilgisinin bulunmadığını, tarafları da tanımadığını beyan etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, davacının tapu müdürlüğündeki işlem sırasında satış bedelinin bakiye kısmının daha sonra ödenmesine razı olduğu, davalı ...’nın da buna yönelik imzalı belge verdiği, davacının iradesinin vadeli satışa dönüştüğü ve ilk temlikin geçerli olduğu, bu nedenle ikinci temlik yönünden de iptal talebinin dinlenmeyeceği gerekçesiyle birleştirilen davanın reddine, davalı ... ve ...’ın birlikte hareket ettikleri ve bakiye kısmın ödenmediği dosya kapsamı ile sabit olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, 107.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılar ... ve ...’tan tahsiline, davalı ... yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, davalılar ... ve ...’ın ayrı ayrı istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi tarafından, bakiye satış bedelinin ödenmediğinin dosya kapsamı ile sabit olduğu, ancak sözleşmelerin nisbiliği ilkesi gereğince bakiye bedelden davalı ...’nın sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle, davalı ...’nın başvurusunun esastan reddine, davalı ...’ın başvurusunun kabulü ile hükmün ortadan kaldırılmasına, asıl davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine, birleştirilen davanın da reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde, davacı vekili tarafından ise süresinde ve duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 21/12/2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davalı asil ..., davalı ... vekili Avukat ...... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen davalı ... gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; İlk Derece Mahkemesince birleştirilen davaya konu edilen iptal-tescil isteminin reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinaf edilmediği, istinaf edilmeyen bir hususun temyizde ileri sürülemeyeceği nazara alındığında, yazılı şekilde karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekili ile davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı ... vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı 4.90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, peşin harç yatırmadığından 7.343,32 TL bakiye onama harcının da diğer temyiz eden davalı ...’dan alınmasına, 21/12/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.