"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen gaiplik, tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı kayyım vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, davacı ... İdaresi tarafından açılan 5737 Sayılı Yasanın 17.maddesine dayalı gaiplik ve tapu iptali ile vakfı adına tescili isteklerine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 1100 ada 24 parsel sayılı ...Vakfından icareli taşınmazda; ... kızı ..., ... oğlu ..., ... kızı ... ve ... oğlu ...'nun paydaş olduklarını, adı geçenlerin gaip olmaları nedeni ile ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/273 Esas ve 2007/681 Karar sayılı ilamı ile kayyım atandığını ileri sürerek, 5737 sayılı Kanun'un 17. Maddesi gereğince bahsi geçen paydaşların gaipliğine karar verilmesini, paydaşlar adına kayıtlı payların tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydında şerhi bulunan vakfın niteliğinin tespit edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece '' ... öncelikle dava konusu 1100 ada 24 parsel sayılı taşınmazın adı geçenler adına tespitine esas kadastro tespit tutanağı ve tespite dayanak tüm belgelerin merciinden temini, gaipliğine karar verilmesi istenenler kişilerin tapu kayıtlarında adres ve kimlik bilgilerinin tespitine yarar başkaca bilgi ve belge bulunup bulunmadığının araştırılması, aynı baba adına sahip bir kısım paydaşların paylarının ... edildiği gözetilerek bu işlemlere ilişkin dayanak belgelerden de yararlanılmak suretiyle nüfus müdürlüğünden ve zabıta marifetiyle adı geçenlerin mirasçı bırakmadan ölüp ölmedikleri ve gaip olup olmadıkları konusunda araştırma yapılarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek eksik soruşturma ile neticeye gidilmiş olması doğru değildir. Kabule göre de, infazda tereddüt oluşturacak şekilde iptal ve tescile karar verilen payların hüküm yerinde gösterilmemiş olması da isabetsizdir.'' gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 160,50 m2 miktarlı, iki dükkan nitelikli, 1100 ada 24 parsel sayılı taşınmazın 30/2520 payı ... kızı ..., 30/2520 payı ... oğlu ..., 30/2520 payı ... kızı ... ve 209/2520 payının ... oğlu ... adlarına 13.07.1949 tarihinde kadastro ile tespit ve tescil edildiği, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/273 Esas ve 2007/681 Karar sayılı ilamı ile adı geçenlere Defterdarın kayyım olarak atandığı, taşınmazın tapu kaydında ... ... ve ... Vakfından icareli olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 5737 sayılı Yasanın 17. maddesinde “... edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilebilmesi için kayıt maliklerinin gaip olup olmadıkları, mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerekmektedir.
Somut olayda, mahkemece her ne kadar davanın kabulüne karar verilmiş ise de, eksikliği tamamlanmak suretiyle geri çevirme ile istenen belgelerden; ... çocukları -anneleri bir- ..., ..., ... ve Harikliya ile ..., ... ve ...'nun kardeş oldukları, ..., ..., ... ve ... ile birlikte kardeşleri ..., ... ve Harikliya'nın da söz konusu taşınmazda paydaş oldukları, ...'in bekar ve çocuksuz olarak 26.02.1957 tarihinde öldüğü, ...'in ölümü ile mirasçıları olarak çocukları ..., ... ve ..., Harikliya'nın 1949 yılında ölümü ile de mirasçısı olarak kızı ...'nın kaldığı, ... Belediyesi tarafından yapılan kamulaştırma işlemi neticesinde paydaş ... ve ...'in paylarına ilişkin ... Asliye 9. Hukuk Hakimliği'nde 1966/171 Esas ve 1968/199 Karar sayılı tapu kaydının terkini davası görüldüğü, davada ... ve ... mirasçılarının davalı olarak yer aldığı, yine paydaş olan Harikliya'nın payının ise mirasçısı olan kızı ... tarafından 26.09.1958 tarih ve 6404 yevmiye numaralı işlem ile yola terkin edilmek suretiyle ... Belediyesi'ne satıldığı, bu durumda gaipliği istenen paydaşlar ... kızı ..., ... oğlu ..., ... kızı ... ve ... oğlu ...'nun mirasçılarının bulunduğu anlaşılmakla; 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca gaipliklerine ve taşınmazın vakfı adına tesciline imkan bulunmadığı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.