"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince verilen 26.06.2020 tarihli ve 2020/140 Esas, 2020/696 Karar sayılı karar davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.01.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ...... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilllerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı ... yönünden mirasbırakanın adı geçen davacıya da taşınmazlar verdiği gerekçesiyle davanın reddine, diğer davacılar yönünen ise temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davacı ... ve davalının istinafı üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, mirasbırakanın davacı ...’e taşınmaz devretmiş olmasının muris muvazaası olgusunu ortadan kaldırmayacağı, temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, tüm davacılar yönünden davanın kabulünün gerektiği gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı ...’in istinaf başvurusunun ise kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereğince hüküm ortadan kaldırılarak tüm davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362.maddesinde Bölge Adliye Mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de "miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda, dava konusu 156 ada 7 ve 164 ada 7, 9, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların dava tarihi itibarıyla keşfen saptanan toplam değeri 554.786,13 TL olup, her bir davacının (1/8) miras payına isabet eden 69.348,26 TL’nin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenden ötürü temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davalı vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 11/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.