Logo

1. Hukuk Dairesi2020/3247 E. 2022/107 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın bazı taşınmazlarını satış ve ölünceye kadar bakma akdi yoluyla davalılara devretmesi işlemlerinin mirasçılar tarafından muris muvazaası iddiasıyla iptali istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdiyle devrettiği taşınmazların değerinin mirasbırakanın diğer malvarlığına oranla makul sınırı aştığı, satış yoluyla devredilen taşınmazlarda ise mal kaçırma kastının ispatlanamadığı değerlendirilerek, kısmen davanın kabulüne ve reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından istinafı üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı ... yönünden davanın reddine dair verilen karar davacılar vekili ve duruşma istekli olarak davalılar ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.01.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davalılar ... v.d. vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan babaları ...'ın 115 ada 110 parsel sayılı taşınmazını torunu olan davalı ...'a satış yoluyla, 111 ada 23 parsel sayılı taşınmazını kardeşi olan davalı ...'e satış yoluyla, 112 ada 3, 113 ada 1, 8, 14, 21, 114 ada 92, 106, 131, 152, 115 ada 57, 85, 91, 107, 113, 117 ada 138, 227 ile 122 ada 77 parsel sayılı taşınmazlarını ise ölünceye kadar bakma akdiyle oğlu olan davalı ...’e temlik ettiğini, tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ..., felçli ve yatalak olan mirasbırakan babasına ölünceye kadar en iyi şekilde baktığını, bakım akdinin tüm gereklerini yerine getirdiğini, mirasbırakanın terekesinde çok değerli başka taşınmazlarının da olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Diğer davalılar ... ve ... davaya cevap vermemişler; aşamada davalı ..., iddiaların doğru olmadığını, dava konusu 111 ada 23 parsel sayılı taşınmazın babalarından kaldığını, kardeşi olan davacıların murisi ... ile aralarında yaptıkları paylaşma sonucunda taşınmazın kendisine devredildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davalı ... yönünden mirasbırakana ölünceye kadar baktığı, mirasbırakanın bakım karşılığı ve minnet duyguları ile temliki gerçekleştirdiği, diğer davalılar ... ve ... yönünden de mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığı, terekesinde bir çok taşınmazının bulunduğu, murisin davacı çocuklarıyla da beşeri ilişkilerinin iyi olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili, mirasbırakanın dava konusu taşınmazların tümünü aynı gün mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalılara devrettiğini, davalı ...’e ölünceye kadar bakma akdiyle devredilen taşınmazların mirasbırakanın mal varlığının büyük bölümünü oluşturduğunu, makul sınırın aşıldığını, diğer davalılar ... ve ...’a yapılan devirlerde de satışların gerçek olmayıp bedelsiz olduğunu, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığını, mirasbırakanın terekesinde kalan taşınmazların hisseli ve değersiz olduğunu, kız çocuklarından mal kaçırıldığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 17.09.2020 tarihli ve 2020/658 E., 2020/677 K. sayılı kararıyla; davalı ...’e yapılan temlik bakımından mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığı belirlenerek anılan davalı yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ancak diğer davalı ...’e ölünceye kadar bakma akdiyle temlik edilen taşınmazların mirasbırakanın geride kalan taşınmazlarının toplam değerine olan oranı gözetildiğinde makul sınırın aşıldığı, davalı ...’a yapılan temlikin de mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince hüküm ortadan kaldırılarak, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar ... ve ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili, davalı ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, tanıkların beyanlarında mirasbırakanın kardeşi olan davalı ...’e taşınmaz satmasını gerektirir bir nedeninin bulunmadığını, ekonomik durumunun iyi olduğunu ifade ettiklerini, davalı ...’in satış bedelini ödedidiğine dair bir delil ibraz edemediğini, mirasbırakanın kız çocuklarından mal kaçırdığını, davalı ... yönünden de temlikin muvazaalı olduğunu belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

Davalılar ... ve ... vekili, davalı ...’in ölünceye kadar yatalak olan mirasbırakana en iyi şekilde baktığını, tanık beyanlarıyla da bu durumun ispatlandığını, mirasbırakanın davalı ...’e bakım karşılığı ve minnet duyguları ile temliki yaptığını, mirasbırakanın çok değerli başkaca taşınmazlarının bulunduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince makul oran değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, dava konusu 122 ada 77 parsel üzerindeki yapının davalı ... tarafından inşaa edildiğini ve bu nedenle sadece boş arsa değerinin hesaplanması gerektiğini, mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdiyle devrettiği taşınmazların değerleri toplamının 1.070.898,00 TL, temlik dışı taşınmazlarının değerlerinin ise 1.011.835,00 TL olduğunu, makul sınırın aşılmadığını, davalı ...’a ise taşınmazın muris tarafından bedeli karşılığında devredildiğini, taşınmazların tamamının aynı gün devredilmesinin mal kaçırma kastını göstermeyeceğini, yatalak olan mirasbırakanın tapu işlemlerini tek bir günde halletmesinin tüm gerçekliğe uygun olduğunu, mirasbırakanın davacılarla da beşeri ilişkilerinin iyi olduğunu, davacıların muvazaa iddialarını ispatlayamadığını, Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/202 E. ve 2019/222 E. sayılı muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin dava dosyalarının taraflar arasındaki protokol gereği feragat ile sonuçlandığını, Kaynarca Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/148 Esas ve 2018/149 Esas sayılı izaleyi şuyu davalarında da protokol gereğince davalı ...’in davacıların hisselerine düşen bedelleri ödemesi sonucu sona erdiğini, davacıların ise kötüniyetli olarak dava açtığını belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1.Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

3.2.2.Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.2.3.Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.2.4. Öte yandan, muris muvazaası hukusal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin ve davalılar ... ve ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacılar vekili ve davalılar ... v.d. vekili için 3.815.00 TL duruşma vekalet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan, 41.148,89 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’dan, 7.640,73 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’dan alınmasına, 11/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.