"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı Çay Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.03.2020 gün ve 606-163 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
-KARAR-
Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan annesi ...'ın davaya konu taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalılara temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tüm mirasçılar adına tescile karar verilmesini istemiş; aşamada, dava dışı mirasçıların davaya muvafakat göstermemesi üzerine mirasbırakanın terekesine temsilci tayin edilmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tapu kayıtlarının iptali ile tüm mirasçılar adına tesciline ilişkin olarak verilen karar, Dairece; ‘’Somut olayda, mirasbırakanın terekesine atanan temsilcinin en son 22.04.2014 günlü duruşmaya katıldığı, sonraki duruşmalara katılmadığı gibi mazeret de bildirmediği; temsilcinin katılmadığı duruşmalara gelen bir kısım davalıların da 6100 sayılı HMK'nın 150/2. maddesi çerçevesinde, duruşmaya gelmeyen tarafın yokluğunda davaya devam edilmesi yönünde bir talepte bulunmadıkları anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi uyarınca değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.‘’gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; dosya işlemden kaldırıldıktan sonra usule uygun yenileme dilekçesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Çay Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/84 Esas 2013/226 Karar sayılı ilamı ile mirasbırakan ...'ın terekesini temsil etmek üzere ...'ın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer.
Somut olayda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi ...'a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 07/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.