"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - GAİPLİK
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, dava konusu 1810 ada 21 sayılı ... ... Vakfından icareli taşınmazın 1/2 payının..., 1/2 payının da...adına kayıtlı olduğunu, Fatih 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 06.02.2001 tarihli, 2000/962 Esas, 2001/101 Karar sayılı ilamı ile kayıt maliklerinin bulunamadığı ve bu kişileri tanıyan ya da bilen olmadığı gerekçesiyle İstanbul Defterdarının kayyım tayin edildiğini ileri sürerek, 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca gaiplik kararı verilmek suretiyle taşınmazın vakfı adına tescili isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taşınmazın vakıf taşınmaz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, " ...Bilindiği üzere, 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 17. maddesi; "Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir" hükmünü içermektedir. Diğer taraftan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 32. ve 33. maddelerinde gaiplikle ilgili hükümler düzenlenmiştir. Somut olayda, taşınmazın mutasarrıfları hakkında daha önceden verilmiş bir gaiplik kararı bulunmadığı gibi, mahluliyet kararı da ibraz edilmiş değildir. Hal böyle olunca, 5737 ve 4721 sayılı kanunların yukarıda değinilen madde hükümleri çerçevesinde araştırma yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yetinilip hüküm kurulması isabetsizdir..." gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; bu kez "kısa kararla çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir" gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, gaiplik ve tapu iptali tescil isteklerine ilişkindir.
Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Bu nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ne var ki, HMK 326. maddesi gereğince yargılama giderleri aleyhine hükmolunan taraftan alınır.
Öte yandan harç kamu düzenine ilişkin olup temyiz edenin sıfatına bağlı olmaksızın Yargıtay tarafından re'sen incelenir.
Somut olayda, davalı sıfatıyla yer alan ... 5737 sayılı yasanın 17. maddesine göre açılan davalarda, harçtan muaf olmamasına rağmen mahkemece karar ilam harcı alınması yerine yazılı şekilde harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi doğru olmadığı gibi davalı Hazine olmamasına rağmen Hazinenin harçtan muaf olduğu yönündeki kabul de isabetsizdir.
Ancak bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 3. bendinin çıkarılarak yerine; "Alınması gereken 1.229.58.- TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 267.30.- TL'nin mahsubu ile kalan 962.00.- TL karar ilam harcının davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan 267.30 TL harcın davalı kayyımdan alınıp davacıya verilmesine" cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.