Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10097 E. 2022/606 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıdan taşınmazı devralan 3. kişinin iyiniyetli olup olmadığı hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazı devralan 3. kişinin, davalı ile arkadaş olması ve taşınmazı devralmasına aracılık eden kişinin de hem davalı hem 3. kişi ile arkadaş olması sebebiyle, 3. kişinin muvazaalı işlemi bilmesi veya bilmesi gerektiği, bu nedenle de Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinde düzenlenen iyiniyetli 3. kişi korumasından yararlanamayacağı gözetilerek, istinaf mahkemesinin tapu iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusu Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, dahili davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanı ...’in 451 parsel sayılı taşınmazını davalı torunu ...’e, 455 parsel sayılı taşınmazını ise dava dışı torunu ... ...’a, satış suretiyle devrettiğini, 455 parsel sayılı taşınmazın daha sonra davalı ...'e satıldığını, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, dava konusu taşınmazların dava açıldıktan kısa süre sonra ...’na devredilmesi üzerine 6100 sayılı HMK’nin 125. maddesi gereği davasını ...’na yöneltmiştir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazları bedeli karşılığında yatırım amacıyla aldığını, devraldığı sırasında taşınmazların tapu kayıtlarında şerh bulunmadığını, taşınmazları iktisap eden iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/07/2019 tarihli ve 2018/350 E., 2019/529 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazları yargılama sırasında devralan ...’nun taşınmazların bedelini ödediği, muvazaalı işlemin evveliyatını bilebilecek durumda olmadığı, bu nedenle TMK’nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanmasına engel bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusu Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 20/02/2020 tarihli ve 2019/1174 E., 2020/238K. sayılı kararıyla kabul edilip, dahili davalı ... tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı, taşınmazın ... tarafından iktisap edildiği tarihteki değerinin ne olduğunun tespit edilmesi tanıkların yeniden dinlenilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp dosya mahkemesine gönderilmiş, mahkemece yeniden yapılan inceleme sonucunda, 30/10/2020 tarih ve 2020/124 E., 2020/502 K. sayılı kararıyla dahili davalı ...’nun Isparta ilinde ikamet etmemesi, davalı ...’in arkadaşına vekalet vererek satış işlemini gerçekleştirmiş olması, dosyaya yansıyan belgelerden yatırım yapabilecek mali güce sahip olmaması, davalı ... ile arkadaşlıklarının bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde muvazaalı işlemin tarafı olan davalı ile işbirliği içerisinde olduğu, iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri Özetle

Davalı ... vekili, devrin bedeli karşılığında yapıldığını, dahili davalının çekişme konusu taşınmazları alabilecek ekonomik güce sahip olduğunu, satış işleminin vekil aracılığıyla gerçekleştirilmesinin nedeninin ertesi gün İstanbul’a dönecek olması olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesine ait hükmün kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16/09/2021 tarihli ve 2021/177 E., 2021/1219 K. sayılı kararıyla; olayın gelişim biçimine uygun olduğundan inandırıcı bulunan davacı tanık anlatımlarından, tüm satışların ancak iş bu dava nedeniyle duyulduğu ve son olarak taşınmazın yargılama aşamasında el değiştirmesi sırasında eşi mimarlık ve mühendislik şirketi sahibi olan, kendisi de bu işyerinde çalışan davalı ...'ın gerekli dikkat ve özeni göstermediği, durumu bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğu açık olduğundan, davaya konu taşınmazları ediniminde iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri Özetle

Dahili davalı ... vekili, çekişme konusu taşınmazları dava dışı arkadaşı ... ...’ın haber vermesi ile yatırım amacıyla bedeli karşılığında satın aldığını, İstanbul’da ikamet ettiğini, ancak ilerleyen yıllarda Isparta’ya yerleşme ihtimaline binaen taşınmazları aldığını, eşine ait şirketin bulunduğunu, bahse konu taşınmazları alabilecek ekonomik güce sahip olduğunu ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. HMK’nın 140/3. fıkrasında; "Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür. "

3.2.2. Türk Medeni Kanunun 1023. maddesinde; "Tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.",

3.2.3. Türk Medeni Kanunun 1024. maddesinin 1.fıkrasına göre; "Bir ayni hak yolsuz olarak tesçil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz."

3.2.4. l/4/1974 tarihli ve 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararına göre; “görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237 (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 213). ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.” hükümlerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, dava dilekçesinin içeriği ve (3.2.1.) paragrafında belirtilen yasal düzenleme gereğince eldeki davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, (3.2.2.) ve (3.2.3.) paragraflarında yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca çekişme konusu taşınmazları davalı ...’den devralan dahili davalı ... ...’nun davalı ...’in arkadaşı olan aynı zamanda davalı ... tarafından delil listesinde tanık sıfatı ile dinlenilmesi talep edilen ... ...’ın yakın arkadaşı olduğuna göre, durumu bilen ya da bilmesi gereken kişi olduğu için iyiniyetli temlik aldığı iddiasında bulunamayacağı, bu nedenle dahili davalının TMK’nin 1023. maddesi uyarınca kazanımının korunmayacağı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; dahili davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.589,52 TL bakiye onama harcının temyiz eden dahili davalıdan alınmasına, 25/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.