Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10291 E. 2022/1854 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda davanın kabulüne dair verilen hükmün kesinleşmesinden sonra davacı tarafça tavzih talebinde bulunulması üzerine, tavzih isteminin reddine ilişkin olarak verilen ek karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili, davalı adına kayıtlı 2 ada 17 parsel, 317 ada 2 parsel, 317 ada 7 parsel (26.01.2011 tarihli ifrazen taksimden sonra 317 ada 28 parsel), 317 ada 11 parsel ve 317 ada 12 parsel sayılı taşınmazların dava dilekçesinde belirtilen kısımlarının 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümleri uyarınca kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, tapu iptale dayanak yapılan kıyı kenar çizgisi belirleme işleminin kesinleşmediğini, halen Bursa 2. İdare Mahkemesinin 2010/732 Esas sayılı dava dosyasında derdest davaya konu olduğunu, kıyı kenar çizgisini belirleme yetkisinin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince adli yargıya ait bulunduğu, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

1. Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/04/2015 tarihli ve 2015/32 Esas, 2015/309 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile bilirkişi raporunda ve ekli krokide gösterilen kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan bölümlerin dava konusu olan Yalova, Bahçelievler Mah. 2 ada 17 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 193,32 m2'lik kısmının 317 ada 2 sayılı parselin (C) harfiyle gösterilen 364,85 m2'lik kısmının, 317 ada 11 sayılı parselin (E) harfiyle gösterilen 555,40 m2'lik kısmının dava konusu 317 ada 12 sayılı parselin (G) harfiyle gösterilen 25.620,77 m2'lik kısmının ve dava konusu 317 ada 28 sayılı parselin (L) harfiyle gösterilen 2.563,38 m2'lik kısmının tapularının iptaline kumsal olarak terkinine karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 10/05/2017 tarihinde karar onanmış, davalı vekilinin karar düzeltme talebi Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 27/02/2019 tarihinde reddedilerek karar kesinleşmiştir.

2. Davacı vekili 05/07/2021 tarihli tavzih talep dilekçesinde; dava konusu taşınmazların mahkeme kararı ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri gereğince kıyıda kalan kısımlarının tapuda terkin edilmesi için Yalova Kadastro Müdürlüğüne yazı yazıldığını, Kadastro Müdürlüğünce verilen cevapta krokide kıyı kenar çizgisine ait koordinat değerlerinin bulunmadığından bahisle mahkeme kararının infaz edilemediğini ileri sürerek, tavzih kararı verilmesini istemiş; Mahkemece 11/10/2021 tarihli ek kararla; hükmün yeterli açıklıkta olmaması veya icrasında tereddüt uyandırması veyahut birbirine aykırı fıkralar içermesi hallerinde tavzih istenebileceği, taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların mahkeme kararı ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri gereğince kıyıda kalan kısımlarının tapuda terkin edilmesi için Yalova Kadastro Müdürlüğüne yazı yazıldığını, Kadastro Müdürlüğünce verilen 03/01/2020 tarihli cevapta; mahkeme kararına ekli bilirkişi raporu ekindeki krokide kıyı kenar çizgisine ait koordinat değerlerinin bulunmadığının bildirildiğini bu haliyle hükmün infaz edilemediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tapu iptali ve terkin hükmünün tavzihi istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere; hükmün tashihi ve tavzihi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 304. (1086 sayılı HUMK'un 455.) ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, 6100 sayılı HMK'nın 304. maddesinde "(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, Mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir." şeklindeki hükmün tashihi; 305. maddesinde de "(1) hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." şeklinde hükmün tavzihi müesseseleri düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 306. maddesinde de "Tavzih, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi Mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur. Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir. Mahkeme, tavzih talebini yerinde gördüğü takdirde 304. madde uyarınca işlem yapar." düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.2.2. Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Somut olaya gelince; tavzihi istenen hükümde terkinine karar verilen taşınmaz bölümlerinin koordinat bilgilerine yer verilmediği yada koordinatların belirlendiği bir teknik rapor kararın eki sayılmadığı için hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi uyarınca infaza elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Nitekim tavzihi istenen 21.04.2015 tarihli hükmün infazı için, Tapu Kadastro Müdürlüğüne yapılan başvuruya, müdürlükçe verilen 03/01/2020 tarihli cevap yazısı da bu duruma işaret etmektedir.

3.3.2. Hâl böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nın 305. ve 306. maddeleri gereğince, tavzih isteğinin kabulüne karar verilmesi, lüzumu halinde bilirkişiden ek rapor alınarak hükmün infazı kabil şekilde tavzihi gerekirken, HMK’nın 305/2. maddesine farklı mana yükleyerek uyuşmazlığı çözümsüz, ilamı sonuçsuz bırakacak şekilde tavzih talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile tavzihe ilişkin 11.10.2021 tarihli ek kararın (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.