Logo

1. Hukuk Dairesi2021/1029 E. 2021/6771 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fer'i müdahilin, asıl davacı istinaf yoluna başvurmadığı halde, ilk derece mahkemesi kararını tek başına istinaf edip edemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Fer'i müdahilin, 6100 sayılı HMK'nın 68. maddesi uyarınca, lehine katıldığı taraf ile birlikte hareket etmek zorunda olması ve asıl davacı istinaf yoluna başvurmadığı için fer'i müdahilin tek başına istinaf hakkının bulunmaması gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin davacı ve fer'i müdahilin istinaf başvurularını reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ECRİMİSİL

Taraflar arasındaki davadan dolayı Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.09.2020 tarih 156-278 sayılı kararın davacı vekili ve asli müdahil tarafından istinafı üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine dair verilen 03/02/2021 gün ve 2020/1810 Esas, 2021/257 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve fer’i müdahil vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.

-KARAR-

Dava, tapu iptali ve tescil ile ecrimisil isteklerine ilişkindir.

Davacı, mirasbırakanı ...’ın 201 ada 47 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı ...'a temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline ve mirasbırakanın ölüm tarihinden itibaren ecrimisile karar verilmesini istemiştir.

..., harç yatırarak davacı yanında müdahale talebinde bulunup davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

Davalı, ticaret hayatının ilk yıllarından beri mirasbırakanın yanında olduğunu, onun işlerini takip ettiğini, müştereken ticaretle para kazandıklarını, bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını, ecrimisil talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

İlk derece Mahkemesince davacı ve asli müdahil olarak katılan ...'nin davalarının reddine dair verilen karara yönelik davacı ve müdahil vekillerinin istinaf başvuruları üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; müdahale talebinde bulunan ...'nin talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 65. maddesindeki düzenlemeye uygun olmadığı ve taraf sıfatı bulunmadığından istinaf isteğinin HMK’nın 352/1. maddesi gereğince, davacının da katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunmuş olması, müdahale talebinde bulunanın davada taraf sıfatı ve kararı istinaf hakkı bulunmadığından HMK’nın 345/1. ve 352/1. maddeleri gereğince davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiş, bu karar davacı ve müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir.

Bilindiği üzere, usul hukukumuzda davaya müdahale (katılma), asli müdahale ve fer’i müdahale olmak üzere iki şekilde olmaktadır.

6100 sayılı HMK’nın 65. maddesinde “Asli Müdahale” başlığı altında; “Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir. Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun “Fer’i Müdahale” başlıklı 66. maddesinde ise; “Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer'î müdahil olarak davada yer alabilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.

Öncelikle, davacı yanında müdahale talebinde bulunan ...’ın davadaki sıfatının çözümlenmesi gerekmektedir.

Somut olayda, ...’nin 03/04/2017 tarihli dilekçesiyle tarafların kardeşi olduğunu belirttikten sonra eldeki davada verilecek hükmün kendisini etkileyeceğinden bahisle davacı yanında müdahale isteminde bulunduğu, dava konusu olan hak üzerinde kısmen veya tamamen herhangi bir hak iddiasında bulunmadığı, aksine davacının davayı kazanmasında hukuki yararının bulunmasından dolayı davacıya yardımcı olmayı amaçladığı, her ne kadar ilk derece mahkemesince ...’nin asli müdahil olduğu benimsenmiş ise de, tarafların kardeşi olan ...’nin 6100 sayılı Kanun’un 66. maddesinde düzenlenen fer’i müdahil olduğu tartışmasızdır.

Öte yandan, gerekçeli kararın usulüne uygun davacı vekiline 01/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin iki haftalık yasal başvuru süresi içinde istinaf yoluna başvurmadığı, fer’i müdahil ...’nin kararı istinaf ettiği, fer’i müdahilin başvuru dilekçesinin 14/11/2020 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekilinin de 17/11/2020 tarihinde katılma yoluyla hükmü istinaf ettiği anlaşılmıştır.

Bu saptamalardan sonra fer’i müdahil ...’nin temyiz itirazı incelendiğinde;

Müdahale talebinin kabulü halinde fer’i müdahil, lehine katıldığı tarafla birlikte hareket ederek davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip eder. Hüküm, lehine müdahale edilen taraf hakkında verilir. Müdahil hakkında karar verilemez. Fer’i müdahil hükmü ancak, lehine katıldığı tarafla birlikte temyiz edebilir. Lehine müdahale edilen taraf temyiz yoluna başvurmazsa, HMK’nın 68. maddesi uyarınca, yanında katıldığı tarafla birlikte hareket etmek zorunda olan fer’i müdahil, yalnız başına kararı temyiz edemez.

Eldeki davada, davacı vekilinin süresi içerisinde hükmü istinaf etmediği, bu nedenle fer’i müdahilin usulüne uygun şekilde istinaf kanun yoluna başvurduğundan bahsedilemeyeceği, hükmü istinaf etmeyen fer’i müdahilin temyiz etme hakkı da bulunmadığı anlaşıldığından, fer’i müdahilin 15/02/2021 tarihli temyiz dilekçesinin reddine.

Davacının temyiz itirazına gelince;

Gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen ilk derece mahkemesi hükmünün davacı tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmediği, taraf sıfatı ve kararı istinaf hakkı bulunmayan fer’i müdahilin istinaf yoluna başvurmasının da davacıya katılma yoluyla hükmü istinaf etme hakkı bahşetmeyeceği gözetilerek, bölge adliye mahkemesince davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın diğer temyiz eden fer’i müdahile geri verilmesine, 11/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.