Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10315 E. 2022/8359 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının açılmasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süre geçtikten sonra açılmış olması gözetilerek istinaf mahkemesinin davayı reddeden hükmü onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen 24/09/2021 tarihli ve 2019/2079 Esas, 2021/1119 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davacı ve davaya dahil edilenler vekilleri tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Diyarbakır ili, .... ilçesi, .... mahallesinde bulunan 158 parsel numaralı taşınmazın 1937 tarihli tapu tahrir kaydına göre murisi ... oğlu ... adına kayıtlı olduğunu, ancak yapılan kadastro çalışmaları sırasında önce mer'a olarak Hazine adına tescil edildiğini, sonra Hazine tarafından dava konusu taşınmazın vasfının tarla olarak değiştirildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile hisseleri oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu 158 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağından da anlaşılacağı üzere, mera vasıflı bir taşınmaz olduğunu ve Kayapınar köyü adına tespitinin yapıldığını, davanın yasal süresi içinde açılmadığını, mera vasıflı dava konusu 158 parsel sayılı taşınmazın, il Mera Komisyonunun 17/04/2015 tarih ve 7 sayılı kararı ve Valilik Makamının 05/06/2015 tarih ve 7722 sayılı olurları ile 65.494,55 metrekarelik kısmının Bölge Adliye Mahkemesine bağlı hizmet birimleri ile Ek Hizmet Binaları ve HSK personeline lojman yapılması amacıyla tahsis amacının değiştirildiğini ve 8072 parsel numarası verilerek Maliye Hâzinesi adına tapuya tescil edildiğini, geriye kalan 208.815,73 metrekarelik kısmın ise 8073 parsel numarası verilerek mera olarak Kamu Ortak Malları Siciline kayıt edildiğini, 158 parselden ifrazen oluşan 8072 ve 8073 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde zilyetliği ispatlayacak herhangi bir yapı, muhdesat ve ağaç bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.05.2018 tarihli ve 2017/694 E., 2018/555 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 04.05.1970 tarihinde kesinleşerek, taşınmazın tapuya kayıt ve tescil edildiği, eldeki davanın ise 16.08.2017 tarihinde açıldığı; dava konusu olayda 3402 S.K. m. 12/3 hükmünde belirtilen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve bir kısım davaya dahil edilenler (... ve ...) vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

2.1. Davacı ve bir kısım davaya dahil edilenler vekili özetle; dava konusu taşınmazın dosyaya sunulan tahrir kaydında görüleceği üzere müvekkillerinin kök murisi ... oğlu ... adına kayıtlı olduğunu, buna rağmen kadastro tespitlerinde mera olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğinı, sunulan veraset ilamında adı geçen mirasçılar davaya dahil edilemeden hüküm kurulduğunu, yerel mahkemece verilen kararın, Anayasa Mahkemesinin 23/07/2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 2009/31 Esas, 2011/77 Karar sayılı iptal kararına aykırılık teşkil ettiğinibelirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.2. Davaya dahil edilen ... vekili özetle; dosyaya sunulan veraset ilamı dikkate alınmaksızın karar verildiğini, müvekkilinin asli müdahil olarak davaya dahil edilmediğini, buna rağmen gerekçeli kararda asli müdahil olarak gösterildiğini, dolayısıyla taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.3. Davaya dahil edilen ... vekili özetle; dosyaya sunulan veraset ilamı dikkate alınmaksızın karar verildiğini, müvekkilinin asli müdahil olarak davaya dahil edilmediğini, buna rağmen gerekçeli kararda asli müdahil olarak gösterildiğini, dolayısıyla taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğunu belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 24.09.2021 tarihli, 2019/2079 Esas ve 2021/1119 Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamına göre; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 16/08/2017 tarihinde açılan davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, bu nedenle yerel mahkemenin davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davaya dahil edilenlerin, gerekçeli kararda asli müdahil olarak gösterilmesi hatalı ise de sonuca etkili olmadığı, bu nedenlerle istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davacı ile davaya dahil edilenler vekillerinin istinaf başvurularının, HMK'nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davaya dahil edilenler vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Davacı ve davaya dahil edilenler vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.2. Davaya dahil edilen ... vekili özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.3. Davaya dahil edilen ... vekili özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (IV/3.) no.lu paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davacı ve davaya dahil edilenler vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 21,40’ar TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan ve davaya dahil edilenlerden alınmasına, 21/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.