"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin kararın süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü
I.DAVA
Davacı ... vekili, ... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda müvekkiline ait 146 ada 22 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 7.549.00 metrekare olması gerekirken 1.215.00 metrekare olarak eksik tespit ve tescil edildiğini, eksik kalan kısmın Hazine adına 146 ada 50 parsel olarak tescil edildiğini, dava konusu edilen 50 parsel sayılı taşınmazın davacının dedesinden babasına kaldığını babasından da davacıya geçtiğini, davacı ve üst soyunun taşınmaza uzun süredir eklemeli olarak zilyet olduklarını ileri sürerek Hazine adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Gürpınar Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.04.2015 tarihli 2014/67 Esas 2015/51 Karar sayılı kararıyla; Usul ekonomisi gözetilmek suretiyle yeniden keşif yapılmasına ve mahalli bilirkişi dinlenmesine gerek görülmediği belirtilerek davacının delil olarak bildirdiği davacının taraf olmadığı Gürpınar Kadastro Mahkemesinin 2007/132 Esas sayılı dava dosyasında yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ile taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin dava konusu taşınmazlar yönünden değil hazinenin malik olduğu 1956 tarih 187 nolu tapu kaydının uygulandığı 146 ada 20, 21, 23, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 46, 47, 48, 49, 50, 51 ve 52 parsel sayılı tüm taşınmazlar yönünden beyanda bulunduklarını, Kadastro Mahkemesince bu fiili kullanım durumuna göre davanın kabulüne karar verilerek Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiğini dolayısıyla eklemeli zilyetlik süresinin davacı yönünden de ispatlanmış olduğu gerekçesiyle ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, Hazine yönünden davanın kabulüne çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz yoluna başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Mahkemece yapılan araştırmanın yetersiz olduğunu, davacının zilyet olmadığını, kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve resen belirlenecek nedenlerle kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, toprak tevzi çalışmaları sonucu Hazine adına oluşan tapu kaydı nedeniyle kadastroda Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescili istemine ilişkindir.
Dava konusu 146 ada 50 parsel sayılı taşınmazın toprak tevzi çalışmaları sonucu oluşan Hazine adına kayıtlı 22.11.1956 tarih ve 187 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında olduğu, aynı tapu kaydının revizyon gördüğü diğer taşınmazlara yönelik olarak Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen Gürpınar Kadastro Mahkemesi'nin 2007/132 Esas, 2009/117 Karar sayılı dava dosyasında belirlendiği gibi, taraflar arasında da bu hususta bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddesindeki koşulların davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
3.2.İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddesi
3.3. Değerlendirme
Mahkemece, Gürpınar Kadastro Mahkemesi'nin 2007/132 Esas, 2009/117 Karar sayılı dosyası esas alınmak suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddesinde belirtilen zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki; mahkemece bu hususta yöntemince araştırma yapılmamış, taşınmaz başında keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan zilyetlik hususunda beyan alınmamış, öte taraftan, bir taşınmazın niteliğinin ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıç tarihinin ve sürdürülüş biçiminin kesin olarak belirlenmesinde en önemli unsur hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yararlanılmamış, davaya konu parsellerde davacının zilyetliğinin değerlendirilmesi yönünden somut araştırma ve inceleme içermeyen ekteki dava dosyasına itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için; çekişmeli tüm parseller yönünden Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmazlara ilişkin tevzi tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilen stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek dosya ikmal edilmelidir. Bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi, ziraat mühendisi bilirkişi huzuru ile keşif yapılmalı, keşif sırasında belirtmelikte gösterilen kayıtlar uygulanmalı, buna göre taşınmazın öncesinin zilyetlik yolu ile iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığının belirlenmesine çalışılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanılmalı, ziraat bilirkişisinden komşu parsellerle karşılaştırmalı şekilde taşınmazın toprak yapısı, niteliği, ne zamandan beri tarım arazisi olarak kullanıldığı hususlarında bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi suretiyle, çekişmeli taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazın üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı bundan sonra davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddesindeki taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
V .SONUÇ
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.