"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil/tazminat davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; terditli tazminat isteğinin kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 25/05/2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen davacılar ... ve diğerleri vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı ...'nin maliki olduğu dava dışı 9 parça taşınmaz ile 115 parsel sayılı taşınmazını davalı ...'a mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak devrettiğini, dava dışı mirasçıların davalı aleyhine açtıkları muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarının kabul edildiğini ancak davalının 115 parseli iade etmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000,00 TL bedelin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, bozmadan sonra ıslahla terditli bedel isteğini 464.260,00 TL’ye çıkartmış; yargılama sırasında ölümü üzerine davayı mirasçıları takip etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının çekişmeli taşınmazdaki miras payını aralarında yaptıkları harici anlaşma ile 26.000,00 Euro karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, mirasbırakanın davalıya yapmış olduğu temlikin bedelsiz ve muvazaalı olduğu, davalının savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 14/11/2019 tarihli, 2016/10894 Esas, 2019/5843 Karar sayılı ilamıyla; "Hal böyle olunca, öncelikle taraflardan varsa yeniden emsal taşınmaz bildirilmesinin istenilmesi, gayrimenkul değerleme uzmanından oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti ile birlikte mahallinde yeniden keşif yapılması, taşınmazın konumu, imar durumu, yüzölçümü, şehir merkezine, yapılaşma alanlarına olan uzaklığı göz önüne alınarak ve somut emsaller de değerlendirilerek bilirkişilerden rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davacı tarafından dava 50.000-TL değer gösterilmek suretiyle açılmasına ve aşamada ıslah yapılmamasına rağmen, HMK'nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde talep aşılarak keşfen saptanan ve davacının miras payına isabet eden bedele hükmedilmesi de isabetsizdir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Mahkemenin 30/09/2021 tarihli, 2020/342 Esas, 2021/301 Karar sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının sabit olduğu, taşınmazın dava tarihinden önce dava dışı 3. Kişiye temlik edildiği gerekçesiyle davacı tarafın tapu iptali ve tescil talebinin reddine, terditli açılan tazminat talebinin kabulü ile 464.260,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından davacının ıslah talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın ıslah dilekçesinde belirtilen değer üzerinden kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmün kuruluş biçiminin doğru olmadığını, muris muvazaası yönünden davaya bir itirazlarının olmadığını ancak diğer hak sahiplerinin aksine davacının taşınmazdaki payını davalıya 26.000,00 Euro bedelle sattığını, satış bedelini tamamen aldığını bu nedenle belirtilen miktarın davacının alacağından mahsup edilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve geçersiz olduğunu, taşınmazın değerinin fahiş hesaplandığını, taraflarca bilirkişi raporuna itiraz edildiği halde mahkemece itirazların reddine karar verildiğini, itiraz dilekçesinde belirttikleri hususlar üzerinde durulmadığını ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
6.3. Değerlendirme
(IV/2.) paragrafta belirtilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, davacılar vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı 23.784,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.