"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ARDAHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 23/09/2021 tarih, 2021/1066 Esas, 2021/1672 Karar sayılı kararı, yasal süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından temyiz, davacılar ... ile ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 05/04/2022 Salı günü için yapılan tebligatlar üzerine, temyiz eden davacılar ... ile ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen dahili davalılar ... ve müşterekleri vekili Avukat ...geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davacı ... vekili gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar ..., ... ve ... müşterek dava dilekçelerinde; dava konusu 101 ada 155 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tespiti sırasında köyde bulunmamaları sebebiyle davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, bu taşınmazın eşit paylarla kendilerine ait olduğunu, ...’ın dava tarihinden önce ölmüş olduğunu bildiklerini ancak mirasçılarını tespit edemediklerini, Mahkemece bu hususun da araştırılarak, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile eşit paylarla adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. Davacıların kardeşlerinden ... müdahale dilekçesinde; kendisinin de davacılar gibi... mirasçısı olduğunu, dava konusu taşınmazın murisleri olan babaları...’den geldiğini, taşınmazda kendisinin de miras payının olduğunu ileri sürerek, davaya katılmıştır.
II. CEVAP
Bir kısım dahili davalılar ... ve müşterekleri vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın davacıların babası...’den geldiğini ancak...’in davacılar dışında başkaca mirasçılarının da olduğunu, eldeki davanın tüm... mirasçıları tarafından birlikte açılıp takip edilmediği için davanın usulden reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/09/2020 tarih, 2017/379 Esas, 2020/203 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın davacıların murisi ...'ın terekesine ait olduğunun anlaşıldığı, davacılar ile asli müdahilin terekeye ait olduğunu iddia ettikleri bir taşınmazla ilgili 3. kişiye karşı ancak tüm mirasçıların elbirliği ile hareket ederek dava açabilecekleri, müdahale talebinde bulunan ...'ın da diğer davacılar gibi... mirasçısı olması nedeniyle konumlarının aynı olduğu gerekçesiyle, davacıların ve asli müdahilin davasının usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin kararına karşı süresi içerisinde davacı ... vekili ile davacılar ... ve ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
2.1. Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadastro sırasında dava konusu taşınmazın müvekkili köyde bulunmadığı için ... adına tespit ve tescil edildiğini oysa ki bu taşınmazın eşit paylarla müvekkiline ve diğer davacılara ait olduğunu, eldeki davanın, dava konusu taşınmazın eşit paylarla kendilerine ait olduğu iddiasıyla açıldığını, dolayısıyla eldeki davanın zaten taşınmazda hak iddiasında bulunan kişilerin tamamı tarafından açılmış olduğunu, taşınmazın murisleri olan... terekesine ait olduğunun kabulü halinde dahi eldeki davayı açmalarında hukuki bir engel bulunmadığını beyan ederek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
2.2. Davacılar ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın müvekkillerinin babası...’den geldiğini, kadastro sırasında taşınmazın yanlışlıkla davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, ...’in sağlığında bu taşınmazı davacılara bıraktığını ve taşınmazın da davacılar tarafından kullanıldığını, eldeki dava davacılar tarafından, dava konusu taşınmazın eşit paylarla adlarına tescili istemiyle açıldığına göre, Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 23/09/2021 tarihli ve 2021/1066 Esas, 2021/1672 Karar sayılı kararıyla; ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin hususlara göre, terekeye dahil taşınmaz için bir veya birkaç mirasçı tarafından, taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açılamayacağı, bu istekle açılan davada, tüm mirasçılar adına (tereke adına) tescil istenilmediğinden dava dışı diğer mirasçıların davaya katılımlarının sağlanması veya miras şirketine temsilci tayin edilmesi yoluyla dava şartının sağlanması ve davaya devam edilmesinin de mümkün olmadığı, somut olayda da murisin terekeye konu taşınmazı ölmeden önce davacılar arasında paylaştırdığına yönelik iddianın da ispatlanamadığı gerekçesiyle, davacılar ... ve ... vekili ile ... vekilinin, Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/09/2020 tarih, 2017/379 Esas, 2020/203 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde, davacı ... vekili tarafından temyiz, davacılar ... ve ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz talebinde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
2.1. Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadastro sırasında dava konusu taşınmazın müvekkili köyde bulunmadığı için ... adına tespit ve tescil edildiğini oysa ki bu taşınmazın eşit paylarla müvekkili ile diğer davacılara ait olduğunu, eldeki davanın, müvekkili ve diğer davacılar tarafından taşınmazın eşit paylarla adlarına tescili iddiasıyla açıldığını, iddianın ileri sürülüş şekline göre, eldeki davayı açmalarında hukuki bir engel bulunmadığını beyan ederek, hükmün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
2.2. Davacılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın müvekkillerinin babası...’den geldiğini, kadastro sırasında taşınmazın yanlışlıkla davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, ...’in sağlığında bu taşınmazı davacılara bıraktığını ve taşınmazın da davacılar tarafından kullanıldığını, eldeki dava davacılar tarafından, dava konusu taşınmazın eşit paylarla adlarına tescili istemiyle açıldığına göre, Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek, hükmün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Ardahan/ Çıldır/ Kaşlıkaya köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 155 parsel sayılı 3.956,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, ölü olduğu belirtilerek ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
3.2. İlgili Hukuk
Bkz. İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/05/1978 tarihli, 1978/4 Esas, 1978/5 Karar sayılı kararı
3.3. Değerlendirme
Davacılar ..., ... ve ..., dava konusu taşınmazın kendilerine ait olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile eşit paylarla adlarına tescili istemiyle, tapu kayıt maliki ... aleyhine dava açmışlardır. Davacılar dava dilekçelerinde, davalı ...’ın dava tarihinden önce ölmüş olduğunu bildiklerini ancak ... mirasçılarına ait kimlik ve adres bilgilerine ulaşamadıklarını belirterek, Mahkemece UYAP sistemi üzerinden araştırma yapılmasını ve ... mirasçılarının kimlik ve adres bilgilerine ulaşılması halinde davanın bu kişilere yöneltilmesini talep etmişlerdir.
Dosya arasında bulunan dava konusu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı incelendiğinde; tutanağın edinme sebebinde, dava konusu taşınmazın ...’a ait olduğu ancak ...’ın 2006 yılında öldüğü ve mirasçılarının da kimler olduğunun tespit edilemediği belirtilerek, taşınmazın ölü olduğu belirtilerek ... adına tespit ve tescil edildiği, ...’ın ölü olduğuna ilişkin şerhin, taşınmazın tapu kaydına da taşındığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında davacı ... tarafından dosyaya sunulan İstanbul Anadolu 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/02/2018 tarih, 2018/136 Esas, 2018/102 Karar sayılı veraset ilamından, davalı ...’ın 12/07/2006 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır.
İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/05/1978 tarih, 1978/4 Esas, 1978/5 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, ölü kişi aleyhine dava açılması mümkün olmadığı gibi ıslah yoluyla dahi olsa mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle davanın yürütülmesine olanak yoktur. Eldeki dava; Kadastro Mahkemesinde açılan, kadastro tespitine itiraza ilişkin olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla yazılı yargılama usulüne tabi olduğundan, olayda 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 29/2. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesinin de uygulama yeri bulunmadığından, Mahkemece davanın açıklanan gerekçelerle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kararın (III.) no.lu paragrafında açıklanan gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı ... vekili ile davacılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, 20/11/2021 gününde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca temyiz edilen dahili davalılar ... ve müşterekleri vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ayrı ayrı temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda yazılı 21,40 TL'ar bakiye onama harcının ayrı ayrı temyiz eden davacılardan alınmasına, 05/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.