Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10664 E. 2022/2311 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil, alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan...’in tek mirasçısı olduğunu, ancak mirasbırakan ...’ye ait dava konusu 88 parsel sayılı taşınmazın da içerisinde yer aldığı taşınmazların sahte veraset ilamı ile mirasçı olmayanlara da intikalinin sağlandığını, intikalden sonra mirasçıların bir kısmının taşınmazdaki paylarını başkalarına temlik ettiğini, anılan veraset ilamının iptaline karar verildiğini ve mirasbırakan ...’nin tek mirasçısının kendisi olduğunun sabit olduğunu, yapılan yolsuz tescil nedeniyle 88 ve 90 parsel sayılı taşınmazlar için Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/725 Esas sayılı davası ile tapu iptali ve tescili talebinde bulunduğunu, dosyada verilen kararların iki kez Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından bozulduğunu, en son verilen 2013/262 Esas sayılı kararın ise onararak 06.06.2017 tarihinde kesinleştiğini, bu yargılama devam ederken 88 parsel sayılı taşınmazda malik olan davalı ...’ın davaya konu paylar için malik görünenler aleyhine ön alım davası açtığını, bu davanın taşınmazdaki tedbire rağmen kabul edilerek kesinleştiğini ve infaz edildiğini, yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, zamanaşımının geçtiğini, dava edilen 40/4032 payın Mahkeme kararı ile adına tesciline hükmedildiğini, Mahkemece belirlenen şufa bedelini ödediğini ve tapu kayıtlarına güvenerek mülkiyeti iktisap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/05/2019 tarihli ve 2018/496 E., 2019/528 K. sayılı kararıyla; davalının kesinleşmiş mahkeme ilamı ile mülkiyet hakkını kazandığı, kesinleşen Niğde Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1E., 2009/281K. sayılı dosyasına ilişkin ilamın geçerliliğini koruduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, Sincan Sulh Hukuk Mahkemesinden alınan veraset ilamının sahte olduğunun anlaşıldığını, murisin tek mirasçısının evlatlığı olan ... olduğunun mahkeme kararı ile sabit olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 30/09/2019 tarihli ve 2019/925 E., 2019/997 K. sayılı kararıyla; davalının dördüncü el malik olduğu, davacının tazminat istemi olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Bozma Kararı

Dairenin 01/02/2021 tarihli ve 2019/4979 Esas - 2021/495 Karar sayılı kararıyla; “...dava konusu 88 parsel sayılı taşınmaz hakkında ... tarafından ön alım hakkından kaynaklı tapu iptali ve tescili davasının açıldığı 08.12.2005 tarihi itibariyle taşınmazın tapu kaydı üzerinde Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/725 Esas sayılı davası nedeniyle ihtiyati tedbir bulunduğu, diğer yandan ön alım hakkı sahibi Kiraz’ın taşınmazın paydaşı olduğu ve taşınmazın yolsuz tescil ile intikal ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle davaya konu taşınmaz payı ön alım davası ile hükmen davalı adına tescil edilmiş olsa bile bu tescile itibar edilmeyecektir. Hal böyle olunca, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/09/2021 tarihli ve 2021/308 E., 2021/475 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/725 Esas sayılı davası nedeniyle ihtiyati tedbir bulunduğu, diğer yandan ön alım hakkı sahibi Kiraz’ın taşınmazın paydaşı olduğu ve taşınmazın yolsuz tescil ile intikal ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğu, bu nedenle davaya konu taşınmaz payı ön alım davası ile hükmen davalı adına tescil edilmiş olsa bile bu tescile itibar edilmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili, davalının yolsuz tescile konu sahte veraset ilamını bilebilecek durumda olmadığını, sahte veraset ilamı ile yapılan intikal işlemlerinin tarafı olmadığını, tapu kaydında tedbir şerhi bulunmadığını, davalının iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, davanın reddi gerektiğini, yanı sıra davalının dava açmaya sebebiyet vermemiş olmaması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde, “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

6.2.2. TMK’nın 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024/3. maddesinde; “ Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

6.3. Değerlendirme

Kararın (V/3.) paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI.SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.624,61 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.